CHP; Pazar günü Antalya, Burdur, Konya, Karaman, Isparta illeri yöneticilerinin katılımı ile bölge toplantısı gerçekleştirdi.
İlk dikkatimi çeken şey, CHP’lilerin iktidar için umutlu olduklarıydı.
Elbette bu umut yerel seçimlerden elde edilen başarının sonucuydu.
Ancak bu toplantının asıl amacı; “CHP’nin yeni dönem siyasetinin kendi kadrolarına anlatılması olduğu kadar, CHP’li kadroların bu yeni siyaset anlayışına ne kadar yakın olduklarının da tespit edilmesiydi.”
Nitekim parti örgütlerinin bu yeni dönem siyasetine ne kadar yatkın ve yakın olabildiklerini tespit edebilmek amacıyla da katılımcılara bir anket formu dağıtıldı.
Peki, sık sık Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından çeşitli vesilelerle anlatılan “CHP’nin yeni siyaset anlayışı” nedir ve neyi kapsamaktadır?
Bunu toplantıyı yöneten “Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın” anlatımıyla ifade edersek şöyle denilebilir.
“iktidar için yüzde 51 şarttır ve bunu elde edebilmenin yolu da muhalefet bloğunun seçim ittifakı ve işbirliği yapmasıdır.”
Bunun genel ve yerel seçimlerde iki kez yapıldığını ve yerel seçimde ittifak ve işbirliğinin çok başarılı sonuçlar verdiğini belirten Salıcı, İstanbul ve Ankara’da elde edilen başarıyla bunu şöyle anlattı.
“İstanbul’da oyumuz yüzde 26 iken Belediyeyi yüzde 54 ile aldık.
Bu yeni dönem siyasetinin başarısıdır.
Ankara ise çok daha başka bir tablo ortaya koymuştur.
MHP kökenli olan ve kendini ülkücü olarak niteleyen Mansur Yavaş’a asla oy vermezler denilen HDP’li seçmenlerin oy vermesi bir ilktir ve bizim yürüttüğümüz ittifak ve işbirliği çalışmalarının ürünüdür.
Bunu önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimine taşıyabilirsek seçimi almamamız için hiçbir neden yoktur”
Salıcı’nın bu tespitlerine salonda bulunanlar gönülden katılmakla beraber Isparta İl Başkanının konuşması bir gerçeğin daha altını çizdi.
İl Başkanı şöyle konuştu.
“İttifak içinde HDP ile ilişkilerimizi netleştirmemiz gerekir. HDP eşittir PKK olmadığını bizim kamuoyuna korkmadan, çekinmeden anlatmalıyız ve bunu açık yüreklilikle yapmalıyız.
Bunu yapamadığımız zaman demokrasiyi kurmakta ve cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 51’i bulmakta zorlanırız.”
Isparta İl Başkanının bu konuşması salondan eleştiri alır, diye beklerken tam tersi bir durum oldu ve salonda o ana dek yapılan tüm konuşmalardan daha fazla alkış alması, doğrusunu isterseniz beni de şaşırttı.
Nitekim bu konuşma üzerine bir açıklama yapması gerektiğini anlayan Oğuz Kaan Salıcı, “Kürt sorunu ile ilgili tespitlerimiz ve çözümlemelerimiz açıklanmıştır ancak bunu en kısa sürede güncelleyeceğiz. İktidarımızda sadece ekonomiyi düzeltmeyeceğiz, Kürt sorunu ve Suriye meselelerinin kesin çözümünü gerçekleştireceğiz.” demesi bence gelecek dönem için HDP ile işbirliği konusunda daha netleşmek gerektiğini belirten bir işaret fişeği olmuştur.
***
Genel Başkan Yardımcısı Salıcı’nın konuşmasında dikkat çeken diğer hususlar yine yeni dönem siyasetinin açılımlarıydı.
“Yapılan son ankete göre; Erdoğan’a kesinlikle oy vermem diyenlerin yüzde 49, mutlaka oy veririm diyenlerin yüzde 30, kararsızım diyenlerin ise yüzde 21 olduğunu belirtti.”
Bu tabloda Erdoğan’a oy vermem diyenlerin ortak mutabakatı olacak bir adayın seçimi almaya çok yakın olduğu aşikâr.
Bunun içinde yerel parti örgütlerinin, diğer yerel parti örgütleriyle iyi ilişkiler içinde olmasını zorunlu hale getirdiğinin altını çizdi Salıcı.
Keza, bir diğer husus olarak partide bir yerlere gelmek isteyenlere seslenerek şöyle dedi.
“Partili arkadaşlarımız bir yerlere gelmek için çaba sarf etmek yerine şimdiden iktidarımızın kadrolarını düşünmeleri gerekir.
İlimizde kimi Milli Eğitim Müdürü yapabiliriz, kim Sağlık Müdür olabilir gibi hazırlık notları oluşturmalarının zamanıdır.
Kadrolarımızı şimdiden hazırlamalıyız ki olası sıkıntıları yaşamayalım.”
Bence bu sesleniş çok önemliydi.
İktidara gelemiyoruz psikozunu yıkacak ve yerine artık biz iktidara geliyoruz haleti ruhiyesini yerleştirecek bir seslenişti.
1970’li yıllarda yapılan seçimlerden önce CHP’liler, iktidar olacaklarına “inandıkları” için seçim öncesinde illerinde kimlerin yönetici kadrolar olacağını belirlerlerdi.
Salıcı, o günlere ait bu inanışı geliştirmeye çalıştı bir anlamda…
***
Beni asıl meraklandıran ise; toplantıya katılanlara dağıtılan anketin sonuçları.
Türkiye genelinde yapılan bölge toplantılarında toplanan bu anketin sonuçlarını elbette kamuoyuna açıklamayacaklar ve yeni dönemin örgütlenme yapısını bu anketlerden çıkan sonuçlara göre yapacaklar.
“Öyle sanıyorum ki, önümüzdeki dönem yapılacak ilçe ve il kongreleri ile Kurultayda görev alacak yeni kadrolar bu anketlerin sonuçlarına göre belirlenecektir.
Yeni dönem siyaset anlayışına uymayanlara bu kez örgütlerde yer verilmeyecek.
Ve yine öyle sanıyorum ki ilçe ve il kongrelerine bu kez Genel Merkezden tam müdahale gelecektir.”
Sonuç olarak şunu diyebilirim: CHP Genel Merkezi ve Kılıçdaroğlu bu kez işi sıkı tutuyor ve kendilerini başarıya kilitlemiş durumdalar…
Nitekim Salıcı’nın “Belediye Başkanlarımız hata yapabilirler lakin bu hatalarını parti kurullarında değil de basın yoluyla eleştirenlerle kucaklaşmayacağız ve gereğini yaparız” sözleri (bu sözlere demokrasi anlayışıma uygun olmadığından katılmasam da) örgütlere çeki-düzen vereceklerini anlatan bir kararlılığın ifadesidir.