Dilleri birbirine benzemeyen ama hep gülümseyen, hayret ve merak dolu bakışlarla bilmediği kültürü gözlemleyen insanların tarih kokan sokaklarda birlikte yürümeleridir, barış…
Önlüğü takıp yarın gidecek olan konuklarına, içine yüreğinin sevgisini ve coşkusunu katarak pizza yapmak ve eliyle yedirmektir, barış…
Sokak ressamlarıyla birlikte fırça tutmak, kardeşliğin bin türlü renklerini, duygularını sokak tuvallerine elleriyle birlikte çizmektir, barış…
Seyir terasında işaret diliyle konuştuğunuz konuklarınızla tavşankanı çayı yudumlamaktır, barış…
Yan yana yürürken gözüne takılan bir anı objesini yarın bir daha göremeyeceği insanlara hediye etmektir, barış…
Binlerce yıllık sokak taşlarını birlikte çiğnemek, binlerce elin açtığı kapıya birlikte ellerinin izini bırakmak, milyon kez açılan kapıları bir de kez de birlikte açmaktır, barış…
Sınır ötesinden yükselen kan ve barut kokusunu duyurmadan aynı güneşin çocukları olduklarını bir kez daha sessizce haykırmaktır, barış…
Gitarının askısını omzuna atıp sahneye fırlayarak her dilde aşk ve kardeşlik şarkıları söylemektir barış…
Anlamadığın ve bilmediğin dillerde söylenen şarkılara eşlik etmek, meydana çıkıp birlikte dans etmektir barış…
“Sağolasın Ümit Uysal Başkan…”
Yaşayan Antik Kent Kaleiçi Festivali kapsamında 24 ülkeden 48 şehrin insanları ile hem bizlere hem de o insanlara barışı ve kardeşliği yeniden hatırlattığın için…
Barış, kardeşlik, dostluk, dayanışma, birbirini anlama gibi kavramların içini bu Festivalle doldurduğun için…
***
Barışa giden yollardan birisi, birbirini tanımak ve anlamak ise bir diğer yol da “okumaktır…”
Bu yıl 8. cisini düzenlenen “Antalya Kitap Fuarı” bu kente yapılan en büyük armağanlardandır.
Kitap barışa, bilime hizmet ettiği kadar demokrasi içinde olmazsa olmazlardandır.
Demokrasinin, bilgi toplumu olunmadan kurulamayacağını, kişinin temel hak ve özgürlüklerinin neler olduğunu ve bunları nasıl kazanıp koruyacağını öğrenmesi ancak ve ancak kitapla olur.
Bilgi toplumu olmanın, barışa giden tek yol olan demokrasiyi kurumsallaştırmanın tek yolu vardır o da kitap okumaktır
Bilgi toplumu olmayan ülkeler –tıpkı bizde olduğu gibi- şeklen demokrasiyle yönetilir gibi yaparlar...
Ama asla içerik olarak demokrasiyle yönetildiklerini söylemek mümkün değildir.
Şeklen demokrasiyle yönetilen ülkelerde –bizde olduğu gibi- demokratik gelişmişlik seviyesi ancak sandığa gidip oy vermekle sınırlıdır.
Oysa demokrasinin bunun ötesinde olduğunu kavrayamazlar...
Ne ifade özgürlüğünden, ne katılımcılıktan ne de çoğulculuktan haberleri yoktur.
“Sağ olasın Muhittin Böcek Başkan…” bu yoldaki hizmetin için…
Bu kent insanını kitapla buluşturma gayretin için…
Antalya’yı barışın kenti yapma gayretleri için her iki Başkana da teşekkürler…