Geçtiğimiz günlerde sessiz soluksuz ve kent gündeminde yeterli ses getirmeyen özünde rant ama zahiren siyasi karakteri olan bir oyun oynandı.
Konyaaltı Alevi Kültür Derneğinin, Kongrede seçim kazanmış yönetimi Federasyon tarafından asılsız astarsız gerekçeyle görevden aldındı.
“Gerek önceki Başkan Tahsin Akpınar ve gerekse şimdiki Dernek Başkanı Abidin Şahin ve yönetim kurulu üyeleri çevrelerinde sevilen, sayılan ve demokrat-solcu kimliği ile bilinen saygın insanlar.”
Öncelikle bu olayı daha iyi kavrayabilmek için Alevi hareketinin tarihsel süreçteki genel karakterini siyasi olarak kaba hatlarını belirtelim.
***
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde devletin Sünni karakterinden dolayı çok ciddi Alevi kıyımları yaşanmıştır.
Bu kıyımlar ve yüzyıllarca yaşanan zulümler, baskı ve infazlar zaman zaman Alevi Babaları ya da Dedelerinin öncülüğünde isyanlara yol açmıştır.
Bu baskı ve zulümler Alevilerin, Sünni iktidara karşı “muhalefette” kalmalarına ve bunun sonucunda da “yenilikçi, ilerici” karaktere sahip olmalarına neden olmuştur.
Bu nedenlerle Kurtuluş Savaşı ve sonrasında ilan edilen Cumhuriyet olaylarında “Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer almışlardır.”
Atatürk’ün, modern ve aydınlanmacı devrimlerinin en güçlü savunucuları ve destekçileri Aleviler olmuştur.
Atatürk sonrası tek parti yönetimlerinin Jakoben kararları ve uygulamaları, Atatürk’ün ilerici karakterinin törpülenmesi sonucunda Alevi toplumu çoğunlukla “yenilikçi, özgürlükçü ve liberal” yönetim vaat eden Demokrat Partinin yanında yer almıştır.
Ancak 1957 seçimlerinin hemen öncesi ve sonrasında Demokrat Partinin baskı ve zulümleri, Atatürkçü çizgiden uzaklaşmaları sonucunda yaşanan “Atatürkçü subayların” 1960 darbesinin yanında yer almışlardır.
1961 Anayasasının özgürlükçü açılımları sonucunda hızla gelişip büyüyen sol-sosyalist hareketlerin “yenilikçi ve özgürlükçü” yapısı Aleviler için çekim olmuş ve 1971 Darbesine kadar olan süreçte Alevi toplumunun büyük çoğunluğu sol hareketi desteklemiştir.
Bir grup Alevi ise gelenekçi ve gerici çizgilerini sürdürdüklerinden, bir kısmı Demokrat Partinin yerine kurulan Süleyman Demirel’in öncülüğündeki Adalet Partisinde kalmış, bir kısmı da gerici nitelikli “Mustafa Timisi” öncülüğünde ilk Alevi Partisi olan “Birlik Partisini” kurmuşlardır.
1970 li yıllarda Birlik Partisi dağılmış, CHP’in, Bülent Ecevit liderliğinde “sosyal demokrat ve solcu” olduğunu program ve tüzüğüne alması, yenilikçi, özgürlükçü ve Atatürk’ün aydınlanmacı çizgisini seslendirmesi sonucunda Alevilerin büyük çoğunluğu yeniden CHP ile bütünleşmişlerdir.
45 yıldır da Alevi tabanının kahir çoğunluğunca CHP’nin desteklenmesi şeklinde ifade edeceğimiz bir gelenek oluşmuştur.
Lakin Aleviler bir şeyi daha keşfettiler.
Dağınık oldukça her zaman yutulacaklarını bildiklerinden ağırlıklı olarak 1980 sonrası hızla kendi aralarında gerek lokal, gerekse federatif olarak örgütlendiler.
Ancak milyonlarca seçmeni olan Aleviler üzerinde gerek sağ partilerin, gerek gerici iktidarların ve gerekse devletin ne oyunları bitti ne de tuzakları…
Alevi taban içinde Demokrat Parti döneminde iktidardan yana, sermaye partilerini destekleyen “gerici bir damar” oluşmuş ve bu gerici Alevi damar, siyasi iktidarların Aleviler üzerinde oynadıkları oyun ve tuzaklarını kolaylaştırmada önemli bir traplen işlevi görmüşlerdir.
***
Kaba hatlarıyla çerçevesini çizdiğim bu yapılanmayı göz önüne alarak şimdi gelelim Konyaaltı Alevi Kültür Derneğindeki oyunun ne olduğunu anlamaya…
AK Parti, 17 yıllık iktidarında Alevi tabanı parçalamak için birçok girişimde bulundu.
Alevilerin gerici damarının öncüleriyle çalıştaylar düzenledi, dermekler kurdurdu, federasyonlar inşa etti, yayınlar çıkarttırdı.
Bunlar için Alevilerin gerici önderlerine ciddi kaynaklar aktardı.
Bütün bunlar Alevi toplumunu parçalamaya yetmeyince bu kez ilerici karakterli dernek ve federasyonların içine el atıp oralardan devşirmeler yaptı, “Truva Atları” yerleştirdi.
Antalya’da Alevi Kültür Dernekleri Federasyonuna bağlı olarak “Kızılarık, Kepez, Konyaaltı ve Döşemealtı’nda” 4 Alevi Kültür derneği bulunmaktadır.
DEVAMI YARIN…
Konyaaltı Alevi Kültür Derneğinin, Kongrede seçim kazanmış yönetimi Federasyon tarafından asılsız astarsız gerekçeyle görevden aldındı.
“Gerek önceki Başkan Tahsin Akpınar ve gerekse şimdiki Dernek Başkanı Abidin Şahin ve yönetim kurulu üyeleri çevrelerinde sevilen, sayılan ve demokrat-solcu kimliği ile bilinen saygın insanlar.”
Öncelikle bu olayı daha iyi kavrayabilmek için Alevi hareketinin tarihsel süreçteki genel karakterini siyasi olarak kaba hatlarını belirtelim.
***
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde devletin Sünni karakterinden dolayı çok ciddi Alevi kıyımları yaşanmıştır.
Bu kıyımlar ve yüzyıllarca yaşanan zulümler, baskı ve infazlar zaman zaman Alevi Babaları ya da Dedelerinin öncülüğünde isyanlara yol açmıştır.
Bu baskı ve zulümler Alevilerin, Sünni iktidara karşı “muhalefette” kalmalarına ve bunun sonucunda da “yenilikçi, ilerici” karaktere sahip olmalarına neden olmuştur.
Bu nedenlerle Kurtuluş Savaşı ve sonrasında ilan edilen Cumhuriyet olaylarında “Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer almışlardır.”
Atatürk’ün, modern ve aydınlanmacı devrimlerinin en güçlü savunucuları ve destekçileri Aleviler olmuştur.
Atatürk sonrası tek parti yönetimlerinin Jakoben kararları ve uygulamaları, Atatürk’ün ilerici karakterinin törpülenmesi sonucunda Alevi toplumu çoğunlukla “yenilikçi, özgürlükçü ve liberal” yönetim vaat eden Demokrat Partinin yanında yer almıştır.
Ancak 1957 seçimlerinin hemen öncesi ve sonrasında Demokrat Partinin baskı ve zulümleri, Atatürkçü çizgiden uzaklaşmaları sonucunda yaşanan “Atatürkçü subayların” 1960 darbesinin yanında yer almışlardır.
1961 Anayasasının özgürlükçü açılımları sonucunda hızla gelişip büyüyen sol-sosyalist hareketlerin “yenilikçi ve özgürlükçü” yapısı Aleviler için çekim olmuş ve 1971 Darbesine kadar olan süreçte Alevi toplumunun büyük çoğunluğu sol hareketi desteklemiştir.
Bir grup Alevi ise gelenekçi ve gerici çizgilerini sürdürdüklerinden, bir kısmı Demokrat Partinin yerine kurulan Süleyman Demirel’in öncülüğündeki Adalet Partisinde kalmış, bir kısmı da gerici nitelikli “Mustafa Timisi” öncülüğünde ilk Alevi Partisi olan “Birlik Partisini” kurmuşlardır.
1970 li yıllarda Birlik Partisi dağılmış, CHP’in, Bülent Ecevit liderliğinde “sosyal demokrat ve solcu” olduğunu program ve tüzüğüne alması, yenilikçi, özgürlükçü ve Atatürk’ün aydınlanmacı çizgisini seslendirmesi sonucunda Alevilerin büyük çoğunluğu yeniden CHP ile bütünleşmişlerdir.
45 yıldır da Alevi tabanının kahir çoğunluğunca CHP’nin desteklenmesi şeklinde ifade edeceğimiz bir gelenek oluşmuştur.
Lakin Aleviler bir şeyi daha keşfettiler.
Dağınık oldukça her zaman yutulacaklarını bildiklerinden ağırlıklı olarak 1980 sonrası hızla kendi aralarında gerek lokal, gerekse federatif olarak örgütlendiler.
Ancak milyonlarca seçmeni olan Aleviler üzerinde gerek sağ partilerin, gerek gerici iktidarların ve gerekse devletin ne oyunları bitti ne de tuzakları…
Alevi taban içinde Demokrat Parti döneminde iktidardan yana, sermaye partilerini destekleyen “gerici bir damar” oluşmuş ve bu gerici Alevi damar, siyasi iktidarların Aleviler üzerinde oynadıkları oyun ve tuzaklarını kolaylaştırmada önemli bir traplen işlevi görmüşlerdir.
***
Kaba hatlarıyla çerçevesini çizdiğim bu yapılanmayı göz önüne alarak şimdi gelelim Konyaaltı Alevi Kültür Derneğindeki oyunun ne olduğunu anlamaya…
AK Parti, 17 yıllık iktidarında Alevi tabanı parçalamak için birçok girişimde bulundu.
Alevilerin gerici damarının öncüleriyle çalıştaylar düzenledi, dermekler kurdurdu, federasyonlar inşa etti, yayınlar çıkarttırdı.
Bunlar için Alevilerin gerici önderlerine ciddi kaynaklar aktardı.
Bütün bunlar Alevi toplumunu parçalamaya yetmeyince bu kez ilerici karakterli dernek ve federasyonların içine el atıp oralardan devşirmeler yaptı, “Truva Atları” yerleştirdi.
Antalya’da Alevi Kültür Dernekleri Federasyonuna bağlı olarak “Kızılarık, Kepez, Konyaaltı ve Döşemealtı’nda” 4 Alevi Kültür derneği bulunmaktadır.
DEVAMI YARIN…
Sayın Talay görevden alan kurum Alevi Kültür Dernek Genel Merkezidir .Federasyon olarak belirtmişsiniz.Federasyonun bu görevden alma ile bir ilgisi yoktur.Kavram kargaşası olmasın.Saygılarımla.