YENİ BİR "KALEİÇİ HARİTASI"
Yayınlanma :
25.12.2019 08:42
Güncelleme
: 25.12.2019 08:42
Turistik haritalar ve bilgiler Avrupa ülkelerinde çok gelişmiştir. Gittiğiniz her yerin bir “Turizm Bürosu” vardır ve oradan o şehir ve kasaba hakkında her türlü turistik bilgiyi görebilirsiniz.
BİZDE ÖYLE DEĞİL
Daha düne kadar Antalya merkezinde bir “turizm büromuz” yok idi. Turistin “çok” olduğu yerlere değil de turistin “yok” olduğu yerlere açmışlardır hep bu büroları.
Kalekapısı’nda “tourism Office” levhası vardı bir zamanlar. Ok işaretini takip ettiğinizde; kendinizi taa GÜLLÜK CADDESİ’ndeki İl Turizm Müdürlüğü önünde buluyordunuz.
Yani Kalekapısı’na kadar gelen bir turist; Kaleiçi hakkında bir broşür ve harita almak için en az 400-500 metre gidecek. Bulabilirse bulacak ve o kadar yolu tekrar geri gelecek!
Siz olsanız ne yaparsınız?
Ya döner geri ülkenize gider veya rastgele şöyle bir dolaşıp çıkardınız Kaleiçi’nden değil mi?
PARALI HARİTALAR
Turist onlara da razı oluyordu. Çarşaf gibi harita elinde sokak sokak dolaşıyorlardı.
Sonra?
Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’nın yapamadığını gören birçok esnaf “Kendi Kaleiçi Haritası’nı” kendi basmaya başladı.
Turistler; ellerinde irili ufaklı haritalarla dolaşmaya başladılar. Bu haritalar faydalı mıydı acaba?
Bence değildi.
Hele içlerinde bir tanesi var ki; ona çok gıcık oluyorum.
Çünkü sanki Kaleiçi’nin başka gezilecek yerleri yokmuş gibi; “çıplak ayak izi” olan bir iki sokağı işaretlemişlerdi.
Hâlâ bu harita yaygın olarak “KOPYALA/YAPIŞTIR” tekniğiyle kopyalanıp devamlı basılmaktadır.
Ne bir denetim ve ne de bir kontrol var böyle haritalar için!
Yalan yanlış “sokak isimleri” ve önemli tarihi ve turistik yerleri göstermeyen haritalardır bunlar.
KOLLEKSİYON YAPIYORUM
Evet, “Kaleiçi Haritaları” böyle çoğalınca ve her biri farklı farklı olunca bende bunları biriktirmeye başladım. Bir “harita koleksiyonum” oldu.
Bunlar içinde bazı Belediyelerimizin dikkatsizce hazırladıkları haritaları da dâhil edebiliriz.
Geçen bir yazımda yinelemiştim;
Kaleiçi’nde bir “Hamit efendi Sokak” var.
Tutmuşlar bu sokağın adını:
“Hanımefendi Sokak” yazmışlar.
…
ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Kent Tarihi ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı; Daire Başkanı Durmuş Ali Arslan ve ekibi; yeni bir “KALEİÇİ” haritası hazırlamışlar.
İçinde; yine birçok sokak isimleri dâhil yanlışlıklar bulacağım endişesiyle ilk basılan bu haritayı; santim santim inceledim.
!!!
Sokak isimlerinde hiçbir yanlışa ben rastlayamadım.
İlk defa “sokak isimleri “doğru” yazılmıştı.
Ve sadece KALEİÇİ’nin sokaklarını ve tüm görülmesi gereken yerleri fotoğraflarla anlatıyordu.
Arka sayfada; fotoğraflar ve ek bilgiler vardı bu görülecek yerlere ait.
Gözümden rahatsız olduğum için oraları fazla inceleyemedim.
Ama ön yüzdeki harita bilgileri beni çok memnun etti.
DARISI TURİZM VE TANITMA
BAKANLIĞI’NIN BAŞINA
Ne yerli ve ne de yabancı turiste verecek bir Kaleiçi haritası basmayı yıllardır “akıl edemeyen” Bakanlığın; daha önceki haritalardaki fazlalıkları da atarak yeniden; bu veya buna benzer bir “kalıcı” Antalya ve Kaleiçi haritası bastırması gerekir.
Ama n’olur masa başında değil de; resmi kayıtlarla ve yerinde görerek hazırlasınlar bu haritaları.
Ben yine gönüllü danışmanlık yaparım onlara.
…
Emeği geçenleri tekrar sizlerin adına da kutluyorum.
:::: ::::
“KESİK MİNARE”
Adı “Vakıf” olan bir kurum geldi; şimdiye kadar hiçbir Bakan’ın veya Bakanlığın veya Belediyelerin ve hatta turizmcilerin bile “sahip” çıkamadığı “Kesik Minare” külliyesini resmen işgal etti.
“Ezan okunacak, cami olacak” nidalarıyla; hemen çevresine “on metre” yükseklikte çinko levhalar diktiler.
Destekleyen destekledi!
Turizm ve Kültür Bakanlığı da dâhil!
Ama ne oldu; cami yapılacak denilen yere; arkadaki “kilise” harabeleri de “dâhil” ediliverdi!
Ne Bakanlık, ne anıtlar, ne müzeler, ne turizmciler ve ne de dernekler ve odalar ses çıkartmadılar; her nedense!
Onlarda; tarihten sayfalarla doldurdular kapattıkları camii duvarlarına kendilerini haklı göstermek için.
“Ezan sesi” çok şükür zaten var, hem Kaleiçi camilerinde ve hem de Antalya ve Tüm Türkiye camilerinde “beş vakit” devamlı okunuyor.
BÖYLE BAHANE Mİ OLUR?
Kaleiçi’nde adı ile görüntüsüyle yıllardır bir imaj oluşturan bu güzel yapının; minaresine “külah” geçirmekle ve “tarihi kilise harabelerini” işgal ederek ne kazanacaksınız?
Onlara “izin” veren Kurumlar; neden yıllardır çöplük olan, otopark olan yıkık “konakların” onarılması için de bir “emir” vermezler ki?
Keşke aynı hassasiyeti ve sıcaklığı göstermiş olsaydınız; Kaleiçi bir “çöplük” kalmazdı; 2020 yılına girerken!
BEN KÜSÜYORUM.
VE YAPTIĞIM HER RESİM YİNE ESKİ “KESİK MİNARE” RESİMLERİ GİBİ OLACAK.
UNUTULMASIN DİYE!
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: