KALEİÇİ'Nİ SULAR BASACAK!
Yayınlanma :
11.12.2019 10:04
Güncelleme
: 11.12.2019 10:04
Sizler daha iyi bilirsiniz ama eski Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel’in; Kaleiçi alt yapısını yenileme projesi ve uygulaması asla inkâr edilemez bir gerçektir.
Ancak son dönemdeki Başkanlığında buna ek yatırımlar yapma fırsatını bulamadı galiba! Kaleiçi öylece kala kaldı!
Kaleiçi’ni Kaleiçi yapacak; hem oturanlarını ve hem de esnafını memnun edecek projeler göremiyor hiç kimse!
“Kaleiçi Festivali” diyerek yapılan festival ise; ne esnaftan ve ne de Antalyalıdan pek destek göremedi gitti.
“Yorgan gitti kavga bitti” misali; Festival bitince Festivali yapanlar, yaptıranlar hemen köşelerine çekiliyorlar ve uykuya dalıveriyorlar.
ÇOKBAŞLI KALEİÇİ
Maalesef Kaleiçi’nin idaresi kimin elinde belli değil.
Bakanlık, Büyük ve küçük Belediyeler, Anıtlar, şu – bu bir çok “sözde” sahiplenenleri var!
Var ama hepsi de “ayrı sazlar” çalıyorlar!
O ben ona karışmam, bu benim değil onun işi vs. vs.
Onun için yıllar geçmesine rağmen dört dörtlük bir turizm beldesi olamadı gitti.
SÖZDE TOPLANTILAR
Esnaf ile yapılan ve Kaleiçi’nin gerçeklerine hiç yanaşmayı bilemeyen toplantılar yapılıyor devamlı.
Sonra!
Doktor önlüğü giyen doktorlar önlüklerini çıkarıp askıya asıyorlar. Ama “HASTA ADAM KALEİÇİ” dert çekmeye devam ediyor maalesef!
2019 yılı bitti ve 2020 yılı geldi.
Düşünün aylar ve yıllar gelip geçiyor ama h;âlâ “tertemiz” bir Kaleiçi yok!
Yıkık dökük evler, yazılı duvarlar, çöplükler, yangın hortumları ile sokak yıkayan esnaflar, temizlediği dükkânın deterjanlı sularını sokağa dökenler, yüksek sesle müzik çalarak müşteri çektiğini sanan kahveci esnafı ya da barlar veya meyhaneler!
Adı bir sokağa verilen “KESİK MİNARE SOKAK” olmasına inat minaresine zorla adı VAKIF olan; tarihe ve kültüre kendi açısından ve perspektifinden bakan bir Kurum tarafından çirkinleştirilen bir minare!
Görme engelliler için yapılan çizgileri bile kontrolden aciz bir Kaleiçi.
Kaleiçi’ne yeni bir imaj kazandırıyoruz diyerek bir metrekarelik dev saksılarla tüm Kaleiçi sokaklarını daraltma riskine rağmen çirkinleştiren ve aslına hiç benzemeyen bir Kaleiçi!
BUNDAN SONRA N’OLUR?
Aylar geçti hiçbir Belediye Başkanı’nın Kaleiçi’nde bir inceleme, araştırma gezisi yaptığını duymadık.
Burunlarının dibindeki Kaleiçi’ni görmeleri gerekir.
Çünkü buralar onların bakış ve görüşleriyle ancak güzelleşebilirler.
Ama masa başından “plan/proje” yaparak olmaz!
“Demedi” demeyin!
ASAT N’ABER?
İtfaiye hidratlarını esnaf keyfi kullanıyor ama bunlarla onlar ilgilenmiyor bari siz ilgilenin lütfen!
Duyduğumuza göre; altyapı çalışmaları sırasında abone su bağlantı borularının “et kalınlıkları” farklı bağlanmasından dolayı; buralardan sızmalar ve patlamalar oluyormuş!
Ben de görmüştüm; altyapı bittikten sonra üzerine çakıl, onun üzerine yol genişliğinde demir ızgaralar ve çimento ve onun üzerine de yol taşları döşenmişti.
Evet, ASAT ekipleri devamlı Kaleiçi sokaklarında bu engelleri aşıp arızaları gidermeye çalışıyorlar!
Çözüm nedir?
ASAT, Kaleiçi’nde su kaybını önlemek için “ciddi” bir araştırma veya çalışma yapıyor mu acaba?
Sadece abonelerin su saatlerini okuyup geçiyorlar mı?
BİRGÜN
Hatalı “abone su bağlantı boruları” hep birden patlarsa ve Kaleiçi’ni su basarsa sorumlusu kim olacaktır?
Zaten turistler; belki ASAT’ın kaçak su sızıntılarının doldurduğu veya esnafın hortumlarla devamlı tahrip ettikleri taşların üzerine bastıklarında sıçrayan sularla üstleri başları batmaktadırlar!
…
Bazı Antalyalıların çok söylediği gibi:
“Yapecek bir şey yok!” mu diyecek acaba ASAT?
:::
:::
ÜÇKAPILAR’DA GÜVERCİN İSTİLASI!
Sur önünde kedi köpek maması satan sözde hayvan severlerden çok şükür kurtulduk!
Gerçi kurtulduk demek çok zor; çünkü onların “terk ettikleri kediler” şu anda tüm Kaleiçi sokaklarına yayılmış durumdadırlar!
Garip ama gerçektir!
…
Üçkapılar giriş yanındaki parkta “GÜVERCİN” sayısında çok hızlı bir artış oldu.
“Acaba neden, ne var ne oldu?” diye soranlara cevap geldi!
Park içinde bir “kuşyemi satıcısı” türedi.
Eğlence olarak atılan yemler; tüm uzak yakın güvercinlerin oraya yığılmasına neden olmuş!
Tüneyecek yer bulamayan kuşlar; mağaralardaki yarasalar gibi surlardaki taşlar üzerine yapışmaları ilginç bir görüntü oluşturmaktadır.
Fakat atılan ve yenmeyen yemler yemek için o civardaki surlar içinde çeşit çeşit farelerin ortaya çıktığı da bu söylentiler arasında dolaşmaktadır!
Surların da güvercin posası ile zarar göreceğini söyleyenler de var!
…
NEDEN şu hayvanların kendi doğal ortamlarında yaşamalarına karışıyoruz ki?
Görüyorsunuz onlar için yapılan göstermelik iyilikler; onlara ve çevreye zarar olarak dönüşmektedirler.
Bırakın hayvanlar hayvan gibi yaşasın.
Tabiatın kanunu bu zaten!
::: :::
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: