DÖRT BELEDİYE BAŞKANI KALEİÇİ'Nİ GÖRMELİ!
Yayınlanma :
11.02.2020 08:22
Güncelleme
: 11.02.2020 08:22
Halkın oylarıyla seçilen bu Başkanlarımız; hizmetlerini en iyi şekilde yapmak için ellerinden geleni yaparlar.
Sorumlulukları çok çok fazladır.
Sosyal yaşamlarıyla farklı kariyerlere gelseler bile; genel olarak hizmetlerindeki en ufak bir başarısızlık onların “tepe taklak” düşmelerine neden olabilir!
Halkımız her nedense tüm “başarılı/başarısız” hizmetleri hep o kurumun “Başkanı” kim ise ondan bilirler!
Bence bu büyük bir yanlış!
Mesela belediyelerin birçok hizmet birimleri vardır. Ve bunların başında “Başkan” kadar sorumlu olan bir “müdür” mutlaka vardır.
Esas sorumluluk onlardadır.
Ha! Bunları göreve getiren kimdir; Başkan!
Görev yapacak Müdürlerinin “en iyi” olanına o görevi vermelidirler.
Partiden, Başkandan “torpilli” olarak göreve getirilen böyle müdürler; tam tersine kendisine görev verenlerin adlarının da “kötü damga” yemesine neden olurlar.
Çalışmayı, hizmeti bir görev bilen; bir temizlik işçisi, bir bahçıvan, bir şoför bile olsa; görevini yaptıkça “halka hizmet” ettiğini düşündüğü müddetçe her zaman “iyi damgası” ile anılır.
“BEN GİDERİM ADIM KALIR
DOSTLAR BENİ HATIRLASIN”
“Hayatıma yön veren sözler” listesinde en başa koyduğum bir sözdür.
Göreviniz öyle ya da böyle bir gün değişse; oradaki insanlar sizleri sokakta bile görse bıraktığınız “izlere” göre size saygı göstereceklerdir.
Köylerdeki Muhtarlardan, Belediye Başkanlarına, Kaymakam ve Valisine kadar; halkımız yaptıkları hizmetlerden daha fazla “sevgi ve saygı” ile görevini yapanları hep hatırlamaktadırlar. Heykellerini dikmektedirler.
…
Bütün bunları neden anlattım?
Müdürlerin görevleri bellidir. Ancak bazı emirleri bizzat Başkan’ın kendisinden almaları gerekir.
KALEİÇİ
Şu Kaleiçi’nin dününe ve bugününe bir Bakın. Hangi Müdür, hangi işi tam yapmıştır ki; onun sonucunda Kaleiçi bir “puan” daha yükselmiştir!
Yok!
“Müdür ben yaptım” dese bile; aşağılardan haberleri yoktur!
“Hamit Efendi Sokak” adını;
“Hanımefendi Sokak” veya “Hadi Efendi Sokak” diye yazanları kim kontrol etti?
Başkan mı? Müdür mü?
…
Yıllardır gözlemlediğimi(iz) şu Kaleiçi’nin bugün geldiği noktaya bir bakın lütfen!
Nasıl bir Kaleiçi burası?
Yanmış yıkılmış evler hâlâ pislik içinde. Duvarlar grafitici veya yazıcı gençlerin kirletmeleriyle dolu!
Harabe evler, duvarlar, levhalar, süslemeler, adım atacak yer bırakmayan o “dev çiçek” saksıları!
Açık bırakılan yangın dolapları, hortumları dışarıda, muslukları çalınmış, suları akarken; sorumluluk almayan esnaf ve görevliler!
Kaleiçi böyle mi olmalı, böyle mi kalmalı?
Kaleiçi’ni görmeye, gezmeye; tüm dünya ülkeleri insanları kadar tüm Antalya ilçelerinden de misafirler gelmektedirler.
Burası sadece Büyükşehir veya Muratpaşa’nın bir bölgesi değildir. Buna göre de bazı konularda onlarla da “istişare” yapılmalıdır.
Görevi sadece Büyükşehir ve Muratpaşa’ya yıkmamalıyız.
Bu işlerin böyle olması içinde iyi bir “organize” şarttır.
…
Ben diyorum ki; bu dört “Belediye Başkanları” Kaleiçi’ne birlikte girseler. Yanlarında bir fotoğrafçıları olsa. Bir de not alan sekreterleri.
Sadece gezseler. Esnafa “merhaba” deseler.
Sokak sokak dolaşsalar. Evlere, duvarlara, çeşmelere, yollara bir “Belediye Başkanı” olarak baksalar.
KALEİÇİ’NDE DÖRT BAŞKAN
“Yahu buralar ne imiş de bizim haberimiz yokmuş” deseler.
“Biz bir de yurtdışında Kaleiçi’ni tanıtmak için fuarlara katılıyoruz, reklam yapıyoruz ama buralar gezip görülecek güzellikte değil ki! Turistler buraları görseler bir daha tövbe buraya gelmezler!
Biz hemen bir toplantı yapalım. Hatta Kültür ve Turizm Bakanı’mızı da çağıralım. “Acil” ne yapabiliriz bunun planını yapıp hemen uygulayalım.
Mesela önce şu harabe evleri, kale duvarlarını, yolların taşlarını ele alalım. Tertemiz bir Kaleiçi yapmak için var gücümüzle çalışalım.
Birbirimize destek verelim.
Esnaf sorunlarını sonraya bırakalım.”
…
Onlarda ilgili müdürlerine görevleri verseler. Başkanlar da onların takipçisi olsalar.
“O köşe yazarından bir sitem duymak istemiyoruz” deseler ne güzel olmaz mı?
EMİR DEMİRİ KESSİN
İnsanlar üzülüyorlar. “Oylarımızla seçilen görevliler neden buraları görmüyorlar.” diyorlar.
Antalya’yı Antalya yapan bu kadar güzel Belediye Başkanlarımız mevcut iken; bir Kaleiçi’mi böyle “paspal” kalacak?
“Bekle bizi ey Kaleiçi. Seni yeni baştan “Dünya Kaleiçi’si yapacağız.
İmza: Büyükşehir Belediye Başkanı
İmza: Muratpaşa Belediye Başkanı
İmza: Konyaaltı Belediye Başkanı
İmza: Kepez Belediye Başkanı”
…
“Olmaz olmaz” demeyin!
“Belli olmaz; olur mu olur”
::::: :::::
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: