KALEİÇİ'NDEKİ SOKAK SOBALARI
Yayınlanma :
31.12.2019 08:56
Güncelleme
: 31.12.2019 08:56
Sanatımı icra edebildiğim ve sanatımı beğenen yerli ve yabancı turistlerin ilgisiyle mutluluk hissettiğim bir yerdir Kaleiçi benim için.
Nankör değilimdir Kaleiçi’ne karşı.
Bugünkü, dünkü ve daha önceki hallerini hep gördüğümden; Kaleiçi benim için tarih kokar.
MUTSUZUM
Kaleiçi’ni sizler kadar çok sevmeme rağmen bana hep hüzün verir, üzer beni.
Onun sahip olduğu tarihi ve coğrafi güzelliğinin; göz göre göre çürüyüp gitmesi benim içimi parçalar.
Çaresiz kalmak; mutsuzluktur benim için.
Ama gücüm yetmez yapmaya da yaptırmaya!
Çırpınıp duruyorum yıllardır; Kaleiçi’nde olup bitenleri ilgilenenlerin dikkatini çekmek için.
Telefonu eline alıp “112 Acil” servisini arayan birisi gibiyim.
“Alo!..Alo!” diye bağırıyorum ama telefonuma bir BAKAN YOK!
“112 Acil” gibi telefonu hemen açıp; konuyu hemen ilgili birime aktaran ve acil yardım gönderen bir servise bugüne kadar maalesef rastlamadım.
Bu köşede çıkan geçmiş yazılarıma bakanlar görecektir; hangi konularda aradığımı!
BUGÜN
Notlarımda şunlar var:
1- SOKAK SOBALARI:
Son birkaç senedir birçok; kafe, bar ve meyhane içerde oturmak istemeyen müşterileri için “varil sobalar” içine odunlar atarak ısıtmaya çalışmaktadırlar.
Gelip geçerken görüyorum ve ürperiyorum bu sobalardan çıkan alevleri gördükçe!
Meydana gelecek bir yangından; önce kendileri ve sonra civardaki evlerin zarar göreceklerini hiç düşünmüyorlar mı acaba.
Kaleiçi İtfaiyesini resmen bıktırdım.
Yangın hidratlarını ve kutularını kullanan; dükkân önlerini sulayan sözde esnafın hatalarından dolayı.
KORKUYORUM
Yıllar önce Kaleiçi’nde peş peşe çıkan yangınları, itfaiyenin çabalarını ve sonraki hallerine “tanık” olan bir kişi olarak şu veya bu çıkacak yangın tehlikelerinden sizler kadar belki daha fazla ben korkuyorum inanın.
Ne olur Kaleiçi’mizi koruyalım. Ateş yakmayalım. Dikkatli olalım.
Ne “Zabıta” ve ne de “Polis” bu tür olaylara herhalde kanunen bir mahsur görmediğinden engellemiyor olabilir ama “VİCDAN KANUNU” diye bir duygu vardır.
Bu olaylara ancak o “DUR” diyebilir sanırım.
2- CUMHURİYET MEYDANI
PAZAR YERİ DEĞİLDİR
O da bir “moda” oldu; Cumhuriyet Meydanı’nda “fuar” alanı gibi barakalar kurulup “ticarethaneler” açmak!
Birkaç sene önceki yapılan etkinlikte “Atatürk Abidesi” bu Pazar yerinin kasa koydukları bir yere dönüşmüştü.
Yakışmıyor!
Böyle bir güzel meydana sahip olabilmek için; o civarda bulunan kaç tarihi binalar yıkıldı yıllar önce biliyor musunuz?
Ama biz ne yapıyoruz şimdi; Sanki koskoca Antalya’da hiç çarşı Pazar yokmuş gibi buraya “Pazar” kurup; Kaleiçi ve civardaki esnafın ekmeğine de mani oluyoruz!
3—Bugün Cumhuriyet Meydanı’nda gezdim. Oradan Kaleiçi’ne doğru bakmak istedim. Hemen surların dibinde çatısı delik deşik olmuş, kiremitleri parçalanmış bir konak gördüm.
O konağın tüm çevresindeki evlerde “pislik” içindeydi.
Ayrıca;
“Tophane Meydanı” surlarını bir “orman” gibi saran çalılar, çırpılar ve incir ağaçları gördüm.
Ve
Yine ben utandım bu çirkinlikten dolayı.
Çünkü o Meydan’a gelen binlerce turist hep buraların fotoğraflarını çekmektedirler!
Hiç Antalya’nın adına ve şanına yakışıyor mu bu çirkinlik!
TÖREN
“Gösterişli törenler” yapmayı bilenler, buradan bakınca buranın “gösterişsiz” halinden neden rahatsız olmuyorlar acaba? Neden?
“Bakan Baksın” dedim; hiçbir “Bakan” çıkmadı yazdıklarımı okuyan.
Eminim yine bu yazım okuyan bir yetkili çıkmayacaktır!
O incir ağaçları tüm surları sarsa bile kimsenin umurunda olmayacaktır!
Ne yazık!
HATA BENDE Mİ ACABA?
Kaleiçi “güllük-gülistanlık” iken ben mi yalan yanlış bilgiler verip; buranın daha kötü olmasını mı istiyorum acaba?
Çektiğim fotoğraflara da “fotoşop” mu yapıyorum; çirkinleştirmek için?
Anlayamadım gitti!
Siz ne dersiniz?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: