Dolmuşcular yolcuları hiçe sayıyor

Yaklaşık 2 buçuk yıldır CV47 dolmuşuna mecburen binerek gidip geliyoruz. O kadar düzensiz bir dolmuş çalışma sistemi var ki şaşarsınız?

•          Onbeş dakika gidilecek yolu, yarım saatte keyfince alanlar,

•          Devamlı öndeki aracın hareketlerini takip edenler, “ben buradayım o şurada, diyerek telefonda söylenenler,

•          Hiçbir zaman durağa zamanında gelmeyip, yolcuları saatlerce bekletenler,

•          Zamanında kalkmayanlar,

•          Yaşlı yolcuları “bedavacı” diyerek almak istemeyenler,

•          YAVAŞ giderek daha çok yolcu dolduranlar

Hep, bu hatta mahsus bir uygulama olsa gerek.

Yazılı ve sözlü uyarılara rağmen, bildiklerinden şaşmayan bir DOLMUŞÇULUK SİSTEMİ hâlâ aynı tas, aynı hamam çalışıyorlar!

EŞİM HIZLI KASİSE GİREN DOLMUŞ YÜZÜNDEN…

“Yolda yavaş yavaş gelen ve geç kaldığından; zamanında durağa yetişebilmek için hızını artıran dolmuşçu bu sırada en arka koltukta oturan eşimin; dolmuşçunun kasise çok hızlı girmesiyle oturduğu yerden tavana doğra zıplamasına ve dolmuşun ortasına düşmesine neden olmuş?

Diğer yolcular tekli koltuklarda oturduklarından hafif bir şekilde atlatıyorlar ama eşim dizleri üzerine düşüp tekrar zıplayıp inmesiyle BEL KEMİĞİ üzerinde şiddetli bir ağrı hissedip bayılıyor!

AMBÜLANS

Acil olarak en yakın bir özel hastaneye kaldırılıyor. Filmler, tetkikler ve iğnelerle ağrılar azaltılıyor.

Çok şükür kırık, çıkık yok!

Ama çok şiddetli ağrılar devam ediyor.

NETİCE;

Dolmuşçularımızın; sadece “para” kazanmak ve “hesap” vermek zorunda oldukları düşüncesiyle hareket etmeleri; içindeki yolcuların taşınması sırasındaki yaşadıkları veya başlarına gelecekleri hiç önemsememektedirler.

Aynı yerde üçüncü kaza olması onların davranışlarını etkilememektedir!

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

Dolmuşçuların maddi kazançları kadar; insan yaşamının da önemini onlara anlatması gerekir.

Bu bizim yaşadığımız acı! Bir haftadır sırtındaki ve kolundaki ağrılarla kıvranmaktadır.

::: :::

KALEİÇİ’NDE SOKAK

LEVHALARI DEĞİŞTİRİLİYOR!

Beyaz zemin üzerine çok sade bir biçimde hazırlanmış. Acaba;

•          Eski levhaları ne yaptılar?

•          Ödüllü levhalar seçmişlerdi! Acaba bunlar onlar mı? Değilse onlara n’oldu?

•          Yazılar çok çok ufak! Okumak için gözlük takmak gerekiyor!

•          Anlamsızlık var: Uzun Çarşı Sokak levhası altına İmaret Sokak levhası var sanki bir birlerinin devamı gibi asılmışlar! Doksan derece fark var!

Dikkat etmek gerekir, değil mi?

::: :::

OKUYORLAR MI?

HÜRSES GAZETESİ’nde yayımlanan köşe yazılarımı Kaleiçi’nde birçok esnaf arkadaş okuyorlar. Gazete içeriğini ve notlarımı çok beğendiklerini söylüyorlar.

En çok “ilgililer de acaba okuyorlar mı? Okuyorlarsa neden gerekenleri yapmıyorlar?” diye bana soruyorlar.

Umarım okuyorlardır. Ama gerekenleri yapmaları zaman alabilir diyerek onlara teselli veriyorum.