CHP’de mahalle delegeleri seçimi başladı.
Ve bu başlangıçla beraber partililerde bir heyecan dalgası var.
Hemen her mahalle delegesi seçimi yapıldıktan sonra CHP’li mahfillerde yorumlar gırla gidiyor.
Tabii yorumlar, kimin ya da kimlerin ilçe başkanı ya da il başkanı olacağı üzerine yapılıyor.
Elbette bu arada kimlerin, kimlerle ittifak halinde olduğu ve bu ittifaklara göre de partiyi nelerin beklediği değerlendiriliyor.
Genel olarak ilçelerde mevcut başkanların yeniden seçileceği, Konyaaltı gibi bazı ilçelerde ise değişimin yaşanacağı konuşulurken, yorumların ağırlığını “kimin il başkanı” olacağı oluşturuyor.
Kaba çizgilerle belirtirsek; bir tarafta Deniz Baykal ve Baykalcı olmamakla beraber demokratlara ve solculara küskünlerin oluşturduğu grubun var ve adayları da –şimdilik- “Tuncay Ercenk.”
Ercenk ile ilgili uzun uzadıya söz etmek gereksiz, partililer tarafından iyi tanınıyor ve zaten uzun zamandır sessiz ve derinden çalışıyor ve oldukça da iddialı durumda.
Diğer tarafta ise demokratların ve solcuların oluşturduğu çeşitli grupların birleşiminden doğan bir blok var.
Bu blokta henüz il başkanı adayı kimin olacağı belli değil.
Mahfillerde üç adaydan söz ediliyor.
“Mevcut İl Başkanı Mustafa Erdem,
Muratpaşa İlçe Başkanı Ahmet Kumbul,
Ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer…”
Demokrat ve solcuların adaylarının her üçü de il başkanlığı hakkıyla yapabilecek, temsil kabiliyetleri yüksek ve 2019 da yapılacak olan üç seçimin de üstesinden gelebilecek yeteneğe sahipler.
Ancak bir tehlikeye dikkat çekmekte fayda var.
Her üç aday arasındaki rekabette taraf olanlar arasında, süreç geçtikçe aralarındaki gerilim de giderek artıyor.
Özellikle basın üzerinden bu rekabetin kışkırtılmasını doğru bulmuyorum.
Çünkü bu kışkırtmalarla gerilimin içine milletvekilleri ve belediye başkanları da zaman içinde girerse –ki gireceklerdir, bu son derece doğaldır- demokrat ve solcu blok ciddi yaralar alır.
Bunun sonucunda parti yeniden “Baykal vesayeti” ile tanışabilir.
Uzun yıllar bu vesayetin partiyi sürüklediği bunalımların acısını çekenler bunun ne demek olduğunu iyi bilirler.
Şunu unutmamakta fayda var:
Bu kongreler bittikten sonra bizleri cumhuriyet tarihinin en önemli üç seçimi bekliyor.
Bu seçimlerde başarılı olmaya mahkûm olan bizler hep birlikte omuz omuza vermek zorundayız.
Bu nedenle asla küskün ve kırgın yaratmamak doğrultusunda rekabetin sürdürülmesinde fayda vardır.
İl kongresine daha 3 ay gibi bir zaman varken, bu değerli insanları yıpratmanın âlemi yoktur.
Mahalle delegelerinin seçimi ve sonrasında ilçe kongrelerinin neticelenmesine kadar konunun dondurulmasında fayda vardır.