Ramazan'ın hem milletimize, hem gönül coğrafyamıza ve acılar içerisinde kıvranan alemi İslam’a huzur, barış, adalet ve merhamet getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Her sene Ramazan, ötelerden kutlu bir misafir olarak gelir bizlere ve bizlere Rabbimizin katından sayısız nimetler getirir. Bizlere rahmet, mağfiret getirir. Kardeşlik bağlarımızı yeniden inşa etmeye gelir Ramazan. Milletçe hoş geldin diyoruz. İyi ki geldi Ramazan, çünkü yorgun ve bitap düşen yüreklerimizin Ramazan'ın bize getireceği rahmete çok ihtiyacı var. Hani suya hasret kalmış çorak araziler olur ya, onların yağmura ihtiyacı gibi çorak kalmış yüreklerimizin Ramazanın şifa dağıtan rahmet eline ihtiyacı var. Her zamankinden çok daha muhtaç olduğumuz bir zamanda Ramazan geldi, iyi ki geldi, hoş geldi.
“Her sene Ramazan, dünyamızı bir barış yurduna çevirmek için gelir…”
Allah'ın her çağrısı barışadır. İslam’ın her çağrısı barışadır. Allah bizi dünyamızı barış, selam yurdu yapalım diye gönderdi. Ama bugünlerde ve son yıllarda özellikle son günlerde Türkiye’nin sınırında yaşanan trajedileri hep birlikte acıyla izliyoruz. İnsanoğlunun barışı inşa etmek için geldiği dünyayı nasıl yaşanmaz hale getirdiğini hep birlikte acı acı izliyoruz. Ramazan bir çağrıdır. Rabbimizin bir çağrısıdır. Ramazan bizi barış yurduna davet etmek için gelir. Bize dünyamızı barış yurduna döndürmek için gelir. Dünyada iyilik yapanlara iyilik ve fazlası vardır. Fazlasını Allah kendisine bırakıyor. Ramazan bizi iyilerden kılmaya, bize iyilik getirmeye, iyiliği yeryüzünde egemen kılmamıza yardımcı olmaya gelir.
“Ramazan her sene bize unuttuğumuz bütün değerleri hatırlatmaya gelir…”
Ey iman edenler, Allah'ı unutmayın. Allah'ı unutursanız kendinizi unutursunuz. Allah'ı unutursanız, Allah'ta size kendinizi unutturur. İnsanoğlu olarak unutuyoruz. Kendimizi, Rabbimizi, dostumuzu, kardeşimizi, yetimi, fakiri, mazlumu unutuyoruz. Her sene gelen Ramazan bize hatırlatmaya gelir. Bize kendimizi, Rabbimizi, yanı başımızda varlığının farkında olmadığımız kardeşimizi, annemizi, babamızı, komşumuzu, ailemizi, unuttuğumuz her şeyi bize hatırlatmaya gelir. Ramazan bir hatırlatma ayıdır aynı zamanda. Ramazan bize fani olanları hatırlatır. Baki olanları hatırlatır. Dünyanın faniliğini, gücün, servetin faniliğini hatırlatır. İyiliğin, güzelliğin, erdemin, faziletin, adaletin, ahlakın baki olduğunu hatırlatmaya gelir. Unuttuğumuz bütün değerleri hatırlatmaya gelir. Ramazan bize yanı başımızda sürekli kalbini kırdığımız kardeşimizi hatırlatır. Kaybettiğimiz kardeşlik rüzgarını getirir bize her sene. Örselenen kardeşliğimizi tamir etmeye gelir. Kırdığımız gönülleri yeniden yapmaya gelir.
“Ramazan sadece midemize değil, dilimize, gönlümüze, aklımıza, gözümüze tutturduğumuz oruçla bize değişim imkânı sunar…”
Ramazan bize her sene Kuran’ımızı getirir. Sadece 14 asır önce Kur’an Ramazanda nazil olmadı. Allah her sene Ramazanı bize göndererek, Peygamberimizin kalbine Kuran’ı vahyettiği gibi her birimizin kalbine Kuran'ı yeniden getirir. Unuttuğumuz Kuran'ı yeniden hatırlatmaya gelir. Birey, toplum, insanlık olarak bize değişim imkânı sunar. Kendimizi, ailemizi, dünyamızı, toplumumuzu yeniden yapılanma imkânı verir. Bizi esir alan alışkanlıklarımızdan uzak tutmaya gelir. Her türlü kötülükten uzak tutan imsakla bizi değiştirmeye çalışır. Sadece midemize değil, dilimize, gönlümüze, aklımıza, gözümüze tutturduğumuz oruçla bize değişim imkânı sunar. Bize cennet sevinçlerini tattıran iftarla bizi değişime tabi tutar. Huzurun kaynağı olan Teravihle gecenin kıyamıyla bizi değiştirmeye çalışır. Lokmalarımızı helalleştiren zekâtla, fıtratımızın sadakası fitreyle bizi değiştirmeye çalışır. Kadrimizi yücelten Kadir gecesiyle bize yeniden diriliş imkanı sunar. Bayramın getirdiği sevinçle bize muazzam bir değişim imkanı sunar. (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ’in konuşmasından alınmıştır.)