Onyedi Temmuz İkibinyirmiüç…
Antalya Valisi Hulusi Şahin göreve başladı ve yaptığı ilk açıklamada “Daire müdürlerimiz basına demeç verebilirler, bu konunda herhangi bir kısıtlama yok. Herkes küçücük bir bilgi kırıntısını verme konusunda nasıl cimri davranır, iyi biliyorum. Bunu Antalya’da yaşamak istemiyoruz. Daire müdürlerimiz, il müdürlerimiz kamu kuruluşlarının temsilcileri rahatlıkla kendi alanlarında demeç verebilirler. Televizyona, gazeteye çıkabilirler. Açıklama yapabilirler, bu konunda herhangi bir kısıtlamamız olmayacak. Bilgi alışverişinde bulunacağız” diyerek ezber bozan bir yönetim ve iletişim biçimiyle karşı karşıya olduğumuzu müjdelemişti.
Bu açıklamanın üzerinden bugün itibariyle dörtyüzkırkdört (444) gün geçti. Bırakın daire müdürlerini Antalya Valiliği ya da bizzat Antalya Valisi lütfedip iki satır açıklama yapma zahmetine girmiyor.
Pazartesi günü yayımlanan ‘Vali Temizlikten Sınıfta Kaldı’ başlıklı köşe yazımın ardından deyim yerindeyse telefonlarımız kilitlendi. Kaç veli ile görüştüm hatırlamıyorum. Teşekkür eden, derdine çare arayan, ihbarda bulunan, fotoğraf gönderen…
STK temsilcilerimizden ve kentin akil insanlarından da çok önemli geri dönüşler aldım.
Konuyla ilgisi olsun olmasın neredeyse herkes ses çıkardı, tepki gösterdi, hayıflandı, iç geçirdi… Bir tek Antalya Valisi oralı olmadı iyi mi.
Ne bir açıklama, ne bir bilgilendirme, konuyu sahiplenme adına bir adım, ‘Merak etmeyin devlet burada, yavrularımız sahipsiz değil’ tarzından bir yaklaşım, inanın tık yok.
Doğruları ve gerçekleri yazıyoruz diye Sayın Vali bana gıcık olmuş olabilir, belki de gerçekleri ayan beyan ortalığa döktük diye küstü bana ve muhatap olmuyor. İyi de ben Ayla Çekiç’in kaçak konutu için imar affı istemedim ya da şöyle okkalı maaşı olan bir iş veya parayı toplayacağımız bir ihale. Vali Bey iyi bilir kum ocağım da yok. Kırmızı Beyaz ile tek ilişkim bayrağıma olan aşkım.
Ben çocuklarımızın hijyenik ortamlarda eğitim alması gerektiği gerçeğini kendisine hatırlatıp göreve davet ettim. Ki Sayın Vali senden, bizden çok daha önem veriyor ve seviyormuş çocukları.
27 Eylül tarihinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Antalya'nın Altın Çocukları’ temalı etkinliğe katılarak, öğrencilere (hani şu tuvaletlerini ve sınıflarını temizleyemeyip, okullarını pislik içinde bıraktığı öğrencilere) “Çocuklarımızı iyi yetiştirmek için gerekli olan unsurlardan birisi de fedakârlıktır. Bunu sağladığımız zaman onları hayata hazırlamış oluruz. Gençlerimiz, geleceğe ümitle baktığımız ve gördüğümüz zaman umutlandığımız yıldızlarımızdır. Böyle gençlerimiz oldukça sırtımız yere gelmez” demiş.
Neden demiş onu da açıklayayım;
Antalyalı öğrenciler, 56 farklı spor dalında düzenlenen 6 binin üzerinde müsabakaya, bin 281 okuldan 269 bin öğrenci katılmış ve okul sporları kapsamında 492 sporcu Türkiye derecesi elde etmiş. Pislik içerisinde bıraktığımız öğrenciler Sayın Vali’nin koltuklarını kabartmış, her biri ayrı ayrı gurur vesilesi olmuş Vali Bey için.
Tam o sırada telefonum çaldı. İsmi lazım değil bir veliydi arayan. Dedi ki; “Çocuğum okul tuvaletlerine pislik içerisinde olduğu için giremiyor. Tuvaleti geldiğinde eve gelene kadar tutmak zorunda kalıyor.”
Öğrenciler Vali Bey’e madalya getiriyor, Vali Bey çocukların önüne temiz bir peçete koyamıyor.
Madem Vali Bey bu konuda konuşmak istemiyor, biz de konunun bir diğer ayağı olan İl Milli Eğitim Müdürlüğünde şansımızı deneyelim.
Köşe yazımın yayınlandığı gün Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bir açıklama yapıldı. 30 Eylül’de yayımlanan yazılı açıklama ile okullarda istihdam edilecek 30 bin yeni personelin göreve başladığını duyurdu.
Basit bir matematikle 81 vilayeti bulunan canım ülkemde, her şehrimize ortalama 370 temizlik görevlisi atanmış demek oluyor. Ki bu rakam İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya gibi nüfusa bağlı öğrenci yoğunluğunun fazla olduğu illerde çok daha fazla olmalıdır diye düşünüyorum.
Hal böyle olunca da İl Milli Eğitim Müdürümüz Salih Kaygusuz’a sormak istiyorum.
-Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 30 Eylül itibariyle göreve başladığı açıklanan 30 bin temizlik görevlisinin kaçı Antalya’da görevlendirilmiştir?
-Antalya’da görevlendirilen yeni temizlik personelleri, hangi okullarda göreve başlamıştır?
-Yeni temizlik personellerini okullara dağıtırken, hangi kriterler göz önüne alınmıştır?
-Bakanlık tarafından Antalya’da görevlendirilen yeni temizlik personelleri, mevcut soruna çare olacak sayıda mıdır?
-Sorun sadece personel eksiği midir? Temizlik malzemesi temininde de sıkıntılar var mıdır?
-Okulların temizlik sorunu söz konusu ek personelin istihdamı ile çözüldü ise okul yönetimlerinin velilerden temizlik için topladığı paralar geri iade edilecek midir?
-Bu paralar velilere iade edilmeyecek ise nerede ve ne şekilde kullanılacaktır?
-Toplanan bu paralardan İl Milli Eğitim Müdürü olarak siz mi yoksa üst amiriniz Antalya Valisi Hulusi Şahin mi mesuldür?
Okul bazında milyonlarca lira para toplandı, öğrenci velilerinden temizlik yapılacak diye. Antalya genelinde toplanan parayı bir düşünün.
E Bakanlık çıktı ’30 bin yeni personel aldım, temizlik sorununu çözdüm’ dedi
Madem sorun çözüldü, nerede bu paralar Sayın Valim?