Birlikte yönetmek için MAVİ…
Merhum Ali Bahar’ın Antalya Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerindeki sloganıydı ‘birlikte yöneteceğiz.’ Gerçi bir röportajında ‘Birlikte yöneteceğiz bir slogan değil, sözdür’ demişti. Bence sözünü tuttu.
*
Üzülme, ağlama, yas tutma, anma töreni düzenleme, taziyeleri kabul etme, kapanış.
Hep beraber izledik, böyle olmadı mı?
Otuz gün süre olmasına rağmen daha haftası çıkmadan hemen yeni bir başkan seçtiler ATSO’ya. Şıkır şıkır giyinilip süslenildi, çiçekler, çikolatalar yaptırılıp önce Vali Bey’in, ardından Belediye Başkanlarının kapısına dayanıldı. ‘Tanışalım, ATSO’nun yeni yönetim biziz’ turları, vakur fakat gururlu pozlar kentin mülki amirleri ile. Yüzlerde donuk bir ifade, fakat kalplerde uçuşan kelebekler de kadrajda.
Hatta ATSO Genel Sekreteri Aslı Şahin Tekin’in içindeki kelebekler yüzüne, kıyafetine konmuş. Vali Beyi ziyaretlerine dair paylaşılan fotoğrafta ağzı kulaklarındaydı. Düne kadar ağlamaktan gözleri şişmişti halbuki. ‘Aslı demek Ali Bahar demekti’ ne çabuk unutuldu da kırmızılara bürünüldü.
Son zamanların en skandal fotoğraflarından biriydi ATSO Yönetiminin Vali Beyi ziyaret fotoğrafı. Seçilmiş 11 Yönetim Kurulu Üyesi, Başkan Yardımcıları ve Yönetim Kurulu Başkanı dururken, atanmış bir personel takdim ediyordu heyetin çiçeğini. En sonda, kenarda durması gerekirken, Başkan Yardımcısı Hakan Pakalın’ın bile önüne geçerek Vali Bey’in dibinde poz verilmişti.
Antalya Valiliği bile paylaştıktan kısa bir süre sonra sildi o skandal fotoğrafı sosyal medya hesaplarından.
Sahi ATSO’yu kim yönetiyordu?
Yılların Yusuf Hacısüleymanı, nasıl oluyordu da ATSO’nun ve başkanlık makamının, hani o Ali Bahar’dan devir aldığı çok kıymetli emanetin düşürüldüğü bu duruma kayıtsız kalabiliyordu?
ATSO Genel Sekreteri Aslı Şahin Tekin’in ‘Aslı demek Ali Bahar demektir’ skandalının hemen ardından gelen tepkilere bile ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ diyerek karşılık vermesi…
Bir daha sormakta fayda görüyorum Sayın Yusuf Hacısüleyman; ATSO’yu kim yönetiyor?
Genel Sekreteriniz bu cüreti nerden buluyor, neye güveniyor, kimden ne tür bir destek görüyor ya da kim tarafından pohpohlanıyor da ATSO Başkanı gibi davranıyor?
ATSO’nun itibarını ayaklar altına almasını ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ diyerek değerlendiren biri, nasıl hala sizin ve ATSO gibi saygın bir kurumun Genel Sekreteri olabiliyor?
Bu yaşananlar için sizde aynısını mı düşünüyorsunuz ATSO Başkanı Sayın Yusuf Hacısüleyman? Gerçekten reklamın iyisi kötüsü olmaz mı?
*
Bir diğer skandal.
ATSO’nun organize ettiği cenaze töreninde Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar, nerede?
Aşağıdaki fotoğrafa iyi bakın. Uncalı mezarlığı ve camii bekleme odası. Ali Bahar’ın hasmı Muhittin Böcek dahi orada ama başta Şebnem Bahar olmak üzere Bahar ailesinden bir kişi bile yok.
ATSO’nun düzenlediği Anma Töreni’nde Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar yok.
ATSO’nun düzenlediği mevlitte Ali Bahar’ın eşi ve çocukları yok.
Bu açık bir protestodur ama bir Allah’ın kulu da merak etmiyor ‘merhum başkanımızın eşi ve çocukları, başkanın gözü gibi baktığı bu kurumda neden yok’
‘Acaba biz bir yerde bir hata mı yaptık’ diye soran yok, düşünen yok.
Ne zamanki Şebnem Bahar’ın kırgınlığı birilerinin aracılığı ile ATSO koridorlarında yankılanıyor, işte o zaman ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman ve Yönetim Kurulu Üyeleri, başkanları vefat ettikten tam 21 gün sonra, Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar’a taziyeye gitmeyi akıl edebiliyor.
Ve o ziyarette ‘Aslı demek Ali Bahar demektir’ diyen Genel Sekreter, yok. Çok değer verdiğini söylediği başkanının eşine, ne hikmetse, hala ve inatla ‘başınız sağ olsun’ demiyor.
*
Bir diğer skandal.
Birlikte yönetmek için yola çıkan Ali Bahar vefat eder etmez, yeni yönetim tarafından hayata geçirilen ilk icraat, savaş baltalarını gömüldükleri yerden çıkarmak oldu. Kırmızı & Mavi çekişmesi bitti derken, sadece mavi gruba üye meclis üyelerini bir otelde toplayan Yusuf Hacısüleyman seçim startı verdi iyi mi? ATSO meclisini karpuz gibi ortadan ikiye bölmek hangi haklı gerekçe ile izah edilebilir? Hangi akıl böyle bir izaha kalkışabilir?
Ali Bahar’ın kuzeni Serkan Bahar, onca tepkinin ardından nasıl olur da yine kürsüye çıkıp racon keser ‘buralar bizim, asla bırakıp gitmeyeceğiz’ diye.
Serkan Bahar bu cüreti nerden buluyor, neye güveniyor, kimden ne tür bir destek görüyor ya da kim tarafından pohpohlanıyor da ATSO’nun sahibi gibi davranıyor?
ATSO Meclis Başkan Yardımcısı Mızrap Cihangir Deniz, aynı toplantıda, sırf Ali Bahar için düzenlenen anma törenine katılmadı diye TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na nasıl savaş açma çağrısında bulunabiliyor? Mavi grup üyesi meclis üyelerine, ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahibi olduğu bir toplantıda, Hisarcıklıoğlu’nun karşısında birleşmeyi nasıl teklif edebiliyor?
*
Hanımlar, beyler;
Ali Bahar vefat edeli sadece 25 gün oldu.
25 güne bu kadar yanlış, bu kadar skandal sizce de çok değil mi?
gene çok uyarıcı ve aydınlatıcı bir makale.