Kış aylarına girerken hava sıcaklığındaki ani değişikler vücut direncinin azalmasına, çabuk hastalanmalara neden olur. Özellikle okul ya da ofis gibi kapalı yerlerde, soğuyan havanın vücut direncini düşürmesi, sağlıksız beslenme gibi etmenlerle birleşince sonbahar ve kış aylarında hastalıkların görülme sıklığını arttırır. Vücut direncini artırmak ve daha sağlıklı sonbahar- kış aylarına hazırlanmak için beslenme düzeninizi gözden geçirin. Özellikle bu aylarda dengeli ve vitamin -mineral açısından zengin beslenmeniz gerek!
KAHVALTIYI ATLAMAYIN
Kahvaltı, günün en uzun açlığı olan gece açlığını takip ettiği için biten enerjinin tekrar alınabilmesi açısından çok önemlidir. Vücut direncini artırmak için kaliteli beslenme kurallarına dikkat etmek gerek. Kaliteli beslenmenin başında ise, kahvaltı gelir. Güne mutlaka kahvaltı ile başlayın. Kahvaltıyı atlamak veya ayak üstü sağlıksız besinlerle geçiştirmekle güne 1- 0 yenik başlarsınız. Yapılan çalışmalarda kahvaltı yapmayan çocukların okul başarılarının daha düşük olduğu, kavrama yeteneklerinin daha az olduğu ve vücut dirençlerinin daha düşük olduğu kanıtlanmıştır.
BİTKİ ÇAYLARINDAN YARARLANIN
Bu aylarda vücut direncini desteklemek için bitki çaylarından yararlanın. Bağışıklık sisteminizi güçlendiren bitkiler arasında adaçayı, ıhlamur, kekik, yeşil çay ve kuşburnu ilk sırada yer alır. Çayların içerisine ekleyeceğiniz 1 tatlı kaşığı bal, limon dilimi, tarçın çubuğu ya da zencefil bağışıklık sisteminizin güçlenmesine, sağlığınızın korunmasına, yardımcı olacaktır.
HER GÜN DÜZENLİ C VİTAMİNİ ALIN
Güçlü bir antioksidan olan C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir, vücuttan toksinlerin atılmasında yardımcı olur. Portakal, mandalina, kivi, greyfurt, limon, karnabahar maydanoz, ıspanak, yeşilbiber bol miktarda C vitamini içerir. C vitamininin vücutta deposu yoktur. Bu da şu anlama geliyor: Gün içerisinde fazla miktarda C vitamini tüketmenin diğer günler için koruyucu etkisi yok! Her gün düzenli olarak C vitaminini vücudunuza almanız gerek. C vitamini kaybını önlemek için salata ve meyve sularını hazırladıktan sonra, beklemeden tüketin.
ANTİBİYOTİK YERİNE SARIMSAK
Sarımsak bitkisinin eski dönemlerde salgın hastalıklara karşı kullanıldığını biliyor muydunuz? Eski Mısır ve Romalılar sarımsağın tedavi edici özellikler taşıdığını keşfetmişlerdir. İçeriğindeki ''allicin'' mikrop öldürücü nitelik taşır. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği, sarımsağın herkesce bilinen faydasıdır. Sarımsak, antiseptik ve antibiyotik özellik taşır. Bakteri ve mantarların üremesini engeller. Doğal bir antibiyotik olarak bakteri ve virüslere karşı direnç kazandırır.
BOL SIVI TÜKETİN
Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı tüketin. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin atılasını sağlar, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasını, metabolizma dengesinin kurulmasını sağlar. Bu nedenle, her gün en az 1.5-2 litre su içmeli, sıvı alımının karşılanmasında süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları ile bitki çaylarını tercih etmelisiniz.