ÖRGÜTLERİN KARAKTERİ

İnsanlar birlikte yaşamaya başlamışlar ve böylece örgütlü sosyal yaşamı da başlatmışlar. İnsanların olduğu her yerde her türlü örgütlü yapılar oluşmuş, yürümüş ve değişmiştir. İnsanlar var oldukça örgütler vardır, örgütler de insanla vardır. Hem biyolojik hem fiziksel olan insan diğer insanlarla birlikte yaşamı oluşturan sosyal bir varlıktır. Sosyoloji ve piskoloji bireylerin doğal sisteminden hareket ederek toplumsal sistemi açıklar. Kişinin kendisi ile olan iletişimi süreklidir, hem düşünerek hem de kurgulayarak kendisi ve başkaları ile konuşur. Tartışmak, küsmek, barışmak, hayaller kurmak, düşünmek, sevinmek, gülmek, ağlamak insani durumlardır.
Kişi de önce “BEN” gelişir. Ben, kişinin kendisini nasıl algıladığı ve değerlendirdiği olguları gösterir. Duygu, inanç, beklentiler ve kültürel yapı “BEN”i yaratır. Yani kişiliği yaratır. Kişilik, bireyci, toplumcu, özgür veya köle olabilmesi, sosyal alan içinde kendini gösteren bir yapıdır. Kimlikli benlikte “BEN” “BİZ” ve “ONLAR” vardır. “ONLAR” dost ya da düşman olarak biçimlenmiştir. 
Günümüz politikalarında hesapçı, düzenbazca, kurnazca yürüyen kişiler ya da topluluklar her şeyi tepetaklak gösterirler. Sosyalleşme süreci ile toplumda oluşan değerler ve davranışlar kişiliğin gelişmesinde rol oynar ve en önde gelen evrensel etken ailedir. Günümüzde ne yazık ki politika ve siyasi görüş, ailede başlayan davranışların, pekiştirilen duyguların, alışkanlıkların, amaçların ve değerlerin yok sayıldığı aile terbiyesinden uzaklaştıran bir yapıya dönüştü. Birey önce ailesi içindeki ilişkiler ağını, hangi koşulda nasıl davranacağını öğrenir. Sonra kalıplaşmış rolleri, ritüelleri, gelenek görenekleri ve insanların kendine faydalı olmalarını gerçekleştirmek için nasıl kontrol edeceğini öğrenir. Böylece politikanın içinde bulunduğu örgütlü yaşam da başlamış olur. Örgütler, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, vakıflar, odalar, belli amaçlarla bilinçli olarak kurulmuş topluluklardır. “BEN” “BİZ” ve “ONLAR olarak isimlendirilen topluluklar en çok bu oluşumlar içindedir.
Aileden başlayan, toplumsal kültürle pekişen, kişiliğin önemli rol oynadığı siyasi ve politik küçük ya da büyük sosyal toplulukların karakteri ve kişilik yapısı örgütlenmeyi meydana getiren kişilerin yansımasıdır.