Antalya’da iyi yemek artık sadece lezzetle değil, hijyen ve kaliteyle de ölçülüyor. Bu ölçüyü layıkıyla taşıyan yerlerden biri de şüphesiz ki “Sıra” ve “Sıralı” restoran zincirleri. Arka planda ise iki kardeş var: Murat Çelik ve Mert Çelik. Onlar sadece restoran işletmecisi değil, bir markanın omurgasını taşıyan vizyoner iki girişimci.
Geçtiğimiz gün Sıra Konyaaltı şubesine kısa ama detaylı bir ziyaretim oldu. Hatta küçük bir "baskın" gibi üç şubeyi birden gezdim diyebilirim. Gördüğüm tablo, yalnızca damak tadı değil, profesyonellik, hijyen ve işletmecilik adına da takdiri hak eden bir örnek sundu.
Mutfakta disiplin, serviste nezaket
Sıra Konyaaltı’nda mutfağı bizzat gözlemledim. Mutfakta çalışan herkes boneli, ayaklarında galoş. Üstelik sadece bu da değil. Günlük olarak personel kıyafetleri yıkanıp kurutuluyor. Hijyen için özel bir alan ayrılmış. Böyle bir düzen ve disiplin, Antalya’daki çoğu restoran için hala ulaşılması zor bir standart.
Mekan Müdürü Erdal Tokoğlu ile kısa bir sohbetimiz oldu. Tokoğlu, Antalya’ya gelen misafirleri “kaliteyle, lezzetle ve nezaketle” buluşturduklarını söyledi. Bu söz sadece bir pazarlama cümlesi değil, gözlemlediğim kadarıyla bir işletme kültürü haline gelmiş.
Bir marka büyüyor
Sıra ve Sıralı adı altında Lara, Konyaaltı, Ankara ve İstanbul şubeleriyle zaten dört şehirde yerini sağlamlaştıran bu lezzet markası, yakında iki yeni şube daha açmaya hazırlanıyor. Bu genişleme, sadece maddi bir büyüme değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetine ve kurumsal değerlerine güvenen bir yatırım anlayışının sonucu.
Çelik kardeşler, “bir tabak yemek” ile “bir hikaye” sunmayı başaran nadir girişimcilerden. Antalya’dan çıkan ve ülke geneline yayılan bu başarıyı görmek hem umut verici hem ilham verici.
Bir işletmenin başarısı, sadece menüsünde değil; mutfağında, çalışanında, müdüründe ve sahibinin vizyonunda gizlidir. Bugün Sıra ve Sıralı restoranlarının arkasında, titizliğe, emeğe ve kaliteye duyulan büyük bir saygı var.
Antalya’da yemek yiyecek yer ararken sadece lezzete değil, hikayeye de bakın. Çünkü bazen yediğiniz yemekten daha fazlasını hissedersiniz: İş ahlakını, emeği ve geleceğe bırakılan bir iz…
Yorumlar
Kalan Karakter: