NANKÖRLÜK VE VEFASIZLIK

Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyen iyilik bilmez verilen değeri anlamaz kadir kıymet bilmeyen insanlara nankör denir. Vefasızlar da en zor günlerinde en zor zamanlarını hafifleten kişilerin kendilerine hangi koşullarda destek olduğunu bilmeyenlerdir. Yapılan iyiliklerden anlamayan, yapılanların değerini bilmeyen bu tip insanların hem kendisine hem de çevrelerine pek yararları dokunmaz. Nankörlük iyilik bilmeze yaraşır davranış biçimidir. Vefasızlık da aynı durumlar için kullanılır. “Bir insan huysuzsa idare edin, cahilse yol gösterin, sinirliyse sabredin ama nankörse yol verin gitsin” vefasız ve nankör insanlar için söylenmiş tecrübe dolu öğütlerdir. İnsanların yaşadığı duygu, düşünce ve davranış biçimlerinin pek çok nedenleri vardır. Aile yapısı, çevresel faktörler, algılama, düşünce biçimi hatta beynin çalışma şekli bile diyebilirim. İnsan beyni hem yapısal hem de kaynak açısından sınırlıdır. Yani insan beyni sınırlı kapasite kullanımına sahiptir. Bilindiği gibi insan beyni aktif olarak bilgi işlem yapmaktadır. Önceden kazanılmış yaşantılar, deneyimler, yetenekler ve beceriler aldıkları uyaranları etkiler. Bütün bunlar davranışlara ve olaylar karşısında tepkilere yansır. Çevresel öğretilerle başlayan algılama süreci, edinilen bilgilerden geçen bir yolculuktur. Amaç, eğilim, bilgi, beklenti gibi uzantılar daha altta kalan yapısal etkileşimi tetikler. Algılama ne gördüyse onu verir. Bütün bunları anlamak için kişinin düşünce biçimine kısa bir yolculuk yapmak yeterlidir. Böylece insanın çok karmaşık bir canlı olduğu algılanabilir. Özellikle kalıtım ve çevre temelinde bellek ve algı ile değerlendirmeler yapılır. Algı ve karakter yapısı farklı disiplinler ile etkileşerek olgulara farklı yaklaşımlar getirir. Özetleyecek olursak nankörlük ve vefasızlık karakter ve algıdan başlayıp tüm belleğe hatta zihinsel ifadeden bilince kadar bir çok olguyu işler. Bütün bunlara uyaran diyelim. Vefa uyaranların taşıdığı bilginin analiz edilmesi, tanınması, yorumlanması ve organize edilmesini kapsayan zihinsel işleyiştir. Burada uyarandan yani tüm güzel duyguları harekete geçirenden duyu sisteminden tepkimeyi doğuran duygusal bir akıştır diye bahsedebilirim. Bütün bunların sonrasında tepki üretilmesi algısal süreçtir, işiye göre değişir, zeka ve algılama yeteneği ortak bileşenidir diye sonuçlar çıkabilir. Vefa bilginin analiz edilmesi, tanınması, yorumlanması ve organize edilmesini kapsayan süreçlerdir. Vefasızlık ve nankörlük bir kişiye yapılıyorsa affedilebilir ama bir ülkeye yapılıyorsa affedilemez .