Tarih; 14 Eylül 2000.
O gün o kadar çok heyecanlıyım ki, maç saatini bekliyorum.
Saatler bir türlü geçmek bilmiyor.
Heyecandan canım yemek yemek istemiyordu.
Biran önce stadyuma gidip, maçın başlamasını bekliyordum.
Ve sonunda evden çıktım ve stadyuma doğru yola koyuldum.
Arkadaşlarla buluşup, her zamanki gibi önce Evren Büfe’den yengen yaptırdık.
Atatürk Stadyumu’na gidilip de Evren Büfe’den yengen yememek olmazdı.
Stadyumun etrafı o kadar kalabalık ve coşkuluydu ki, böylesine bir ortamı daha önce hayatımda hiç görmemiştim.
UEFA Kupası’ndaki rakiplerin belki de en zorlusu ile eşleşmiştik.
Ama ne olursa olsun, hepimizin içinde bir umut vardı.
Stadyuma girdiğimizde, adeta mahşer yerini andıran bir kalabalık vardı.
Zorlu rakibe karşı herkes coşkulu ve heyecandan yerinde duramıyordu.
Antalyaspor sahaya Adnan, Burhan, Kamil, Atilla, Selahattin, Hüseyin, Şenol, Nuri, Musiç, Gaudino ve Guinchev onbiri ile çıkıyordu.
Herkes; Almanya Bunesliga’nın en güçlü ekiplerinden birisi olan Werder Bremen’in farklı kazanmasını bekliyordu.
Her ne kadar maçın başlarında Werder Bremen, Antalyaspor’a nazaran biraz daha topun hakimi gibi görünse de, Antalyasporlu futbolcular da sahada sergiledikleri mücadele ile tribünleri umutlandırmayı başarmıştı. Hele ki maçın 43. dakikasında Antalyaspor’un Alman orta sahası Gaudino, kırmızı beyazlı takımı 1-0 öne geçirince işte stadyum o an yıkılıyor zannettim.
İlk yarı sona ermiş, tribünler coştukça coşmuştu.
Herkes ilk yarıda ortaya konan futboldan memnun, soyunma odasına 1-0 önde giden futbolcuları alkışlıyordu.
Maçın ikinci yarısı başladı ve maçın 68. dakikasında orta sahadan atılan uzun topu iyi takip eden Atilla Birlik markaja rağmen güzel vuruşuyla Antalyaspor’u 2-0 öne geçirdi.
Tribünlerde bulunan binlerce Antalyaspor tarafı ayağa fırlamış, sevinçten yanımızda oturan hiç tanımadığımız insanlarla sarmaş dolaş olmuştuk.
Maçın son düdüğü çaldığında ise sahada Alman devini ezen bir Antalyaspor vardı.
Maçın sonunda 2-0’lık galibiyete sevinirken, diğer yandan da Atilla Birlik’in kaçırdığı net gol pozisyonlarına üzülüyorduk.
*****
Antalyaspor’un UEFA Kupası 1. Tur ilk maçında, kupanın favorileri arasında yer alan Alman Werder Bremen’i 2-0 yendiği maçı hatırlatmamın sebebi, Atatürk Stadyumu’nun yıkılıyor olması.
Dün ajanslardan düşen haber içimi cız ettirdi.
1965 yılında açılışı yapılan ve Antalyaspor’un kuruluş yılı olan 1966’dan 2010 yılına kadar Antalyaspor’un maçlarına ev sahipliği yapan Atatürk Stadyumu yıkılmaya başlandı.
Özellikle fotoğrafları tek tek geçerken, çocukluğumdan itibaren Atatürk Stadyumu ile olan anılarım gözümün önündeydi.
Bugün Atatürk Stadyumu’nun yıkılış haberini okuyan herkes de benimle aynı düşünceleri paylaşacağına eminim.
Çünkü Antalyaspor’a gönül verenler için Atatürk Stadyumu;
Heyecan demekti, aşk demekti, Antalya demekti, tutku demekti, açıkçası futbol demekti.
Bize Antalyaspor’u sevdiren, stadyumun çok ötesinde bir yerdi.
Dün Atatürk Stadyumu’na gittim.
Yıkım işlemlerini izledim.
Ve Atilla Birlik’in Werder Bremen’e attığı golü tekrar orada seyrettim.
Atatürk Stadyumu yıkılıp, yerine ne yapılırsa yapılsın, ben yine oraya gidip o golü seyredeceğim.
Yorumlar
Kalan Karakter: