Hadi bugün bir kendimizi dinleyelim. Temel değerlerimizi ve inançlarımızı bir gözden geçirelim. Bilerek ya da bilmeyerek neleri kendimize çektiğimize bir dikkat edelim. Hangi olayların içine çekilip nasıl olduğumuza bir ibakalım, mutlu muyuz değil miyiz bir seyredelim. Bana göre mutluluğun ya da mutsuzluğun temelinde yatan en önemli konulardan birisi insanlar arasındaki ilişkiler. Hangi durumda çıkar, hangi durumda fedakarlık, hangi konularda özveride bulunup ilişkilerimizi isimlendiriyoruz bir analiz yapalım. Ne durumda, hangi konumda olursak olalım bütün ilişkilerde yetenek ve sosyal zekanın güçlü rolü olduğuna inanıyorum. Bazı durumlarda daha düşük özgüven hissi olabilir ya da daha yoğun bir güvensizlik duygusu veya düşük özsaygı ile karşı karşıya gelme durumu olabilir. Bunlar kişiyi yorabilir, yaşam kalitesini düşürebilir. Bu durumda eski tutumları, idealleri, felsefi görüşleri ve insanlarla iletişimi bir gözden geçirmek gerekebilir. Belkide hayırlı olmayan kişilerle ilişkileri bitirmek için iyi bir fırsat doğacaktır. Tüm insanlık olarak hayatın en zorlu ve en çok tuhaflıkların olduğu bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde özellikle sevdiklerimizle, iş ortaklarımızla, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız ve akrabalarımızla nasıl iletişim kurduğumuz önem kazanır. Tam da bu zor dönemde herbirimiz birbirimize her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor olabiliriz. Bu alışverişin hakkını veremeyenler, sevgi, saygı, güven ve desteğimizi haketmeyenler hayatımızdan bir şekilde çıkıp giderler. Bırakalım gitsinler. Aksi taktirde çok fazla çekişme uyuşmazlık ve çatışma olacaktır. İçinde bulunduğumuz olağan üstü geçiş döneminde, bırakalım gidenler gitsinler. Uzun soluklu yolculuktur birlikte uyum içinde yaşayabilme sanatı. Hayatı güzelleştirir. Zarif ve metanetli olmak enerjimizi nereye odaklayacağımızı belirlememize yardımcı olur. Hayat bir savaş alanıysa en iyi savaşçıların bile bir generale ihtiyacı olduğunu unutmayalım. Temkinli adımlar atarak içimizdeki savaşçıya hükmedelim. Kendi iç dünyamızın generali olalım. Geçmiş stratejilerimizi bir gözden geçirelim. Belki de iç dünyamızın yönünü değiştirebiliriz. Hatta hatalı olduğumuzu kabul etmek için iyi bir zamanda dahi olabiliriz. Evet zor gerçekten zor günlerden geçiyoruz. Şimdi sevgi dolu, sıcak ve güvenilir olabilmeyi seçebiliriz. Yani önce insan olabiliriz.
Beklenmedik olaylar, zamansızlık, bi başına kalamamak vb. durumlar yüzünden lal olur dilin, kalkmaz kolun kanadın. İşte böyle hallerde arayamaz, soramazsın dostunu. Ama bu onu değersiz bulduğun anlamına gelmez. Taşın değerini sarraf nasıl bilirse, dost ta dostun değerini bilir ve bu değere sadık kalır yaşamı boyunca.