Kente faydalı olacak bir konuda tek ses olarak hareket etmek yerine kişisel menfaatler üzerine kurulu, sadece sayfa doldurmak adına verilen haberleri okuyucuya saygısızlık olarak algıladım.
Hürses Gazetesi Ailesi, birbirlerine yardım etmeyi amaçlayan, okuyucusuna gösterdiği saygıyı verme adına gecesini gündüzüne katan aile bireylerimiz farkını en kısa zamanda ortaya koydu.
Ekibimle yaptığım ilk toplantıda kurduğum ilk cümlem şuydu: “Sokaktaki yüzümüz sizlersiniz. Mesleğinizde hata yapabilirsiniz, eksik bilebilirsiniz bunların hepsini telafi ederim. Eksiklerinizi tamamlamanız adına öğretirim ancak hamurunuz sağlam değilse yapacak hiçbir şeyim yoktur. Bu nedenledir ki, Hürses Gazetesi’ni dışarıda temsil ederken hepsinden önemlisi karakter yapınızdır.” Hürses Gazetesi Aile bireylerini öncelikli olarak hamuru sağlam olan meslektaşlarımdan tercih etmeye çalışıyorum. Çünkü güven her cenahta olduğu gibi basın sektöründe de en önemli kaybedilmemesi gereken sağlam temeldir. Okuyucumuzun güvenini kaybettiğimizde artık yapacak bir şeyimiz yoktur. Gelecekte çok iyi yerlerde göreceğime inandığım Doğuş Yolcu, Feruze Kırmızıtaş en yardımcılarım olarak herşeyi öğrenme derdinde… Bu genç arkadaşlarımın ismini not edin. Çok yıllara ihtiyaç olmadan ileride Antalya basınında iyi isimlere sahip olacak pırıl pırıl gençler… Daha önce birlikte çalışma imkanı bulduğum Abdullah Yalçın,Hürses Gazetesi’nin ağabeyi olarak tecrübesini kalemine aktarıyor. Yazı işleri müdürlerimiz Ersin Aydın ve İhsan Coşkun sorumluluklarının bilincinde kente hakim gazeteciler. Selçuk Sarı, Yasemin Can, Zeynep Demir, Fatma Ünal, Yeşim Özkaya heyecanlarını hiç kaybetmeden enerjilerini bizlere yansıtan sevgili aile bireylerimiz… Sizler onları sadece imzalarından tanıyorsunuz, ama onlar Antalya’nın sokaklarında gerçeği yakalamaya çalışıyorlar. Kamu görevi yaptığına inandığım biz gazetecilerin yaptığı haberleri sayfalara en çarpıcı şekilde yansıtan Ogün Koçak’ı da burada anmadan geçemeyeceğim. Ailemiz çok kalabalık daha sonraki günlerde onların hepsini sizlere tanıtacağım.
Tek bildiğim gerçek var; bizler Antalya için varız…
Ekibimle yaptığım ilk toplantıda kurduğum ilk cümlem şuydu: “Sokaktaki yüzümüz sizlersiniz. Mesleğinizde hata yapabilirsiniz, eksik bilebilirsiniz bunların hepsini telafi ederim. Eksiklerinizi tamamlamanız adına öğretirim ancak hamurunuz sağlam değilse yapacak hiçbir şeyim yoktur. Bu nedenledir ki, Hürses Gazetesi’ni dışarıda temsil ederken hepsinden önemlisi karakter yapınızdır.” Hürses Gazetesi Aile bireylerini öncelikli olarak hamuru sağlam olan meslektaşlarımdan tercih etmeye çalışıyorum. Çünkü güven her cenahta olduğu gibi basın sektöründe de en önemli kaybedilmemesi gereken sağlam temeldir. Okuyucumuzun güvenini kaybettiğimizde artık yapacak bir şeyimiz yoktur. Gelecekte çok iyi yerlerde göreceğime inandığım Doğuş Yolcu, Feruze Kırmızıtaş en yardımcılarım olarak herşeyi öğrenme derdinde… Bu genç arkadaşlarımın ismini not edin. Çok yıllara ihtiyaç olmadan ileride Antalya basınında iyi isimlere sahip olacak pırıl pırıl gençler… Daha önce birlikte çalışma imkanı bulduğum Abdullah Yalçın,Hürses Gazetesi’nin ağabeyi olarak tecrübesini kalemine aktarıyor. Yazı işleri müdürlerimiz Ersin Aydın ve İhsan Coşkun sorumluluklarının bilincinde kente hakim gazeteciler. Selçuk Sarı, Yasemin Can, Zeynep Demir, Fatma Ünal, Yeşim Özkaya heyecanlarını hiç kaybetmeden enerjilerini bizlere yansıtan sevgili aile bireylerimiz… Sizler onları sadece imzalarından tanıyorsunuz, ama onlar Antalya’nın sokaklarında gerçeği yakalamaya çalışıyorlar. Kamu görevi yaptığına inandığım biz gazetecilerin yaptığı haberleri sayfalara en çarpıcı şekilde yansıtan Ogün Koçak’ı da burada anmadan geçemeyeceğim. Ailemiz çok kalabalık daha sonraki günlerde onların hepsini sizlere tanıtacağım.
Tek bildiğim gerçek var; bizler Antalya için varız…