Her şey normal şartlarda giderse Türkiye’de genel ve yerel seçimler 2019’da yapılacak. Çok seçim gördüm, çok sayıda siyasi krizlere tanıklık ettim. Ancak bugünlerde yaşandığı gibi bir taraftan bombalar patlarken, diğer taraftan Ankara’da siyasi parti liderlerin söz düellolarına, yerel de ise rekabetin bu kadar erken kızışmasına ilk kez şahitlik ettim.
Herkes güven duygusu içinde yaşamayı arzu ederken siyasi atmosferin Ankara’da bu kadar sertleşmesi, Antalya’da daha şimdiden hesapların yapılması dikkat çekici boyutlarda. Tabi ki herkes hedefini belirleyecek ancak siyasette erken öne çıkan çabuk yorulur, çabuk yıpratılır mantığı vardır. Bu gerçeğe rağmen bakıyorum da kimsenin 2019 yılını beklemeye niyeti yok. Rekabeti seçim atmosferinde gerçekleştirmek yerine herkes kartlarını adeta açık oynuyor ve ortaya netlik koyuyor:
“Tarafını belli et!..”
Burada şu haklı, bu haksız yorumu yapmayacağım. Sadece böyelsi bir terör, güvenlik sorunu atmosferinin yaşandığı bir dönemde siyasi parti liderleri başta olmak üzere aşağıya doğru herkesin birlik, beraberlik, bütünlük söylemleriyle siyaset yapması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü toplumun güvene ihtiyacı var. Hepsinden önemliyi siyasetçiye olan güvene… Toplum bu beklenti içindeyken siyasetçilerin bireysel düşüncelerini ortaya koyması açıkçası bugünlerde doğru algılanmıyor.
Bu gerçekle hepimiz aynı taraftayız diyerek, ülkemiz ve kentimiz için huzur isteyelim.
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Kalan Karakter: