Antalyaspor, Kasımpaşa deplasmanından 2-1 mağlubiyet ile döndü.
Deplasman performansı bakımından pek iç açıcı durumda olmayan Antalyaspor, belki de deplasmanda oynadığı en iyi maçtan puansız ayrılmak zorunda kaldı.
Maçın 75. dakikasında her şey tam da istediğimiz gibi giderken, gereksiz yere kırmızı kart gören İnkoom yüzünden.
Peki tek sorumlu İnkoom mu?
Hayır değil.
O pozisyonun içersinde olan diğer futbolcuların da bu kırmızı kartta sorumluğu var.
Yani o faulü yapmak İnkoom’a kalmamalıydı.
Sonuç itibariyle Antalyaspor, bu sezon en iyi oynadığı deplasman maçından amatörce hatalar yüzünden puansız ayrılmak zorunda kaldı.
Gelelim maç sonrasına…
Maçtan sonra bazı futbolcular İstanbul’da kalmayı tercih etti.
Yani izinlerini İstanbul’da geçirdiler.
Buraya kadar gayet normal.
Çünkü futbolcu da neticede insandır.
Ve izinli gününü ister İstanbul’da geçirir, ister Antalya’da…
Bununla ilgili bir sorun yok.
Ancak Antalyasporlu bir futbolcunun, Antalyaspor’un ligdeki durumunu önemsemek yerine, Beşiktaş’ın şampiyonluğunu düşünmesi ve onun için dua etmesine ne demeli.
Antalyaspor’dan para kazanan bir futbolcu, başka bir takımın şampiyonluğu için dua etmez.
Önce kendi oynadığı, başarısı için ter döktüğü, para kazandığı takımın ligdeki durumunu düşünür.
Ben, bu durumda futbolcuların; Antalyaspor’un ligdeki durumundan rahatsız olmadıkları fikrini çıkartırım.
Bu takımın teknik direktörü 1500 kilometre araba ile yol gidecek, ama sahada alınan mağlubiyet, futbolcusunun umurunda olmayacak.
Yok öyle bir dünya…
Futbolcular mutlaka uyarılmalı. Ve bu konuda daha duyarlı olmaları sağlanmalıdır.
Antalyaspor’da oynayan her futbolcu, Antalyaspor’u önemsemek ve benimsemek zorundadır.
Bir Antalyasporlu gibi sahada mücadele etmek zorundadır.
Yoksa hangi takımı tuttuğu beni alakadar etmiyor.
Başarının sırrı, Antalyaspor’u benimseyen, kaybedince gerekirse ağlayan oyuncular ile gelir.
Başka takımların şampiyonluğuna dua edenler ile değil…
Çünkü yarın yine onlar gider, sonuçta bizbize kalırız…
Yorumlar
Kalan Karakter: