Derin bir 'ohh' çektiğimiz Gençlerbirliği maçında alınan galibiyetin sevincini tam yaşayamamışken, hafta içi Antalyaspor yönetiminin yapmış olduğu açıklamalar bütün camianın havasını bozdu.
Saha içinden daha fazla saha dışını konuştuğumuz 3 günün ardından çıktığımız M. Başakşehir maçında sezon başından beri tribünde yer alan, gerek iç sahada gerekse dış sahada 90 dakika boyunca takımını destekleyen 07 Gençlik grubunu bu karşılaşmada görmeyince açıkçası daha da moralim bozuldu.
Maça konsantre olmakta zorluk çektim desem yeridir.
Sadece ben değil, tribüne gelen taraftarların da maça konsantre olamadığını gördüm, hissettim.
Hani 'Bi'şey eksik' derler ya, işte bu kaçta gerçekten bi'şeyler eksikti...
Karşılaşmaya gelecek olursak.
Antalyaspor maça iyi başladı. Özellikle Jevtovic ile iki önemli gol pozisyonunu değerlendiremedik.
Maçın ilk yarısında yaptığımız ilk hata ile de kalemizde golü gördük.
Kötü mü oynadık derseniz, kesinlikle hayır.
Topa basan, pas yapan, rakip kalede gol arayan takım bizdik.
Ancak bireysel hataların sonuçları ne yazımı çok ağır oluyor.
Başakşehir de yaptığımız hatanın faturasını bize kesti.
İkinci yarıda da ne yazık ki ayni sınırlayıcı izledik. İkinci yarıya da iyi başlayan kırmızı beyazlı takım rakip kalede gol aradı ancak bulduğu pozisyonları değerlendiremedi.
Bu kez Yekta'nın orta alanda kaptırdığı topla kalemizde ikinci golü gördük.
Sonuç olarak kötü oynamadığımız karşılaşmayı, iki bireysel hata nedeniyle kaybettik diyebiliriz.
Yazının başında da söylediğim gibi Başakşehir maçında bir şeyler gerçekten eksikti.
Ben kendi adıma maça konsantre olmakta zorlandım.
Taraftarın da zorlandığını düşünüyorum.
Peki sadece biz mi bu maça konsantre olmakta zorlandık diye sorarsanız, bence hayır... Ben futbolcuların da aynı bizim gibi bu maça konsantre olmakta zorlanmış olduğunu gördüm.
Onlar da aynı bizim gibi hafta içi yaşanan olaylardan etkinleşmişler.
Zaten maçtaki iki bireysel hata da bunu gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: