Antalya bu gün araç sayısı bakımından İzmir’den sonra 4. üncü olarak yer almaktadır. Her gün 1500 – 2000 aracında trafiğe çıktığını düşünürsek, çok kısa sonra Antalya trafiği içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Diğer bir deyişle kilitlenecektir.
Antalya merkezindeki ana arterlerin ve yolların genişletilmesi, istimlâk edilerek yeni yolların açılması mülkiyet sorunu nedeni ile mümkün olamayacağına göre, yeni seçenekler ve projeler aramak ve üretmek durumundayız.
Bana göre, öncelikle deniz ulaşımına ve raylı sisteme en kısa sürede geçilmelidir. Bunun için son günlerde Basına yansıyan, genç iki Türk müteşebbisin projelendirdiği “Deniz Taksi” uygulaması Antalya için ideal çözüm projelerinden birisidir. Portatif iskeleleri ve hızlı ulaşım imkânları ile Deniz Taksi çok çabuk uygulamaya geçebilecek taşıma projelerden birisidir.
Bu Taksi projesini kuracak, özel girişimcilere teşvikler verilerek projenin hayata geçirilmesine hız kazandırılmalıdır. Bu sayede yeni bir iş kolu üretilerek istihdam yaratılacak ve ekonomik girdi yanında trafiğe de hissedilir bir rahatlık sağlayacaktır.
Bu taksiler, batıda; Konyaaltı, Yüzme Havuzu, Porto Bello, Sarısu, Topçam, Çaltıcak 1 – 2, Beldibi, Göynük, Kındılçeşme, Kemer, Kiriş, Çamyuva, Faselis, Tekirova, Olimpos, Üçadalar,Adrasan güzarğahlarında gidip gelebilecekleri gibi, doğuda da; Talya, Dedeman, Şirinyalı, Fener, Çağlayan, Karpuzkaldıran, Ofo, Örnekköy ve Lara istikametlerinde Taksi hizmeti verebilir. Bu noktalar, proje başladıktan sonra ihtiyaca göre artırılıp, eksiltilebilir.
Gelelim Raylı Sisteme; Bu sistemin alt yapısı bitmiş olup, Kepezaltı - Meydan Güzergahında çalıştırılmaya tüm eksiklerine rağmen hazırdır. Biran önce yolcu taşınmasına başlanmalıdır. Bu yapılırken güzergahtaki tüm Otobüs ve Midibüsler hattan çekilip, Tramvay istasyonlarından kılçıklar yönünde yolcu taşıması sağlanmalı bu sayede bu güzergahtaki toplu taşıma araçları yoğunluğu düşürülmelidir. Yapılacak kılçık hatlarla, şehrin her köşesine hızlı ve rahat bir yolculukla ulaşım sağlanabilecektir.
Dünyanın tüm mega kentlerinde bu Raylı Sistemler ile ulaşım sorunları büyük ölçüde çözülmüştür. Bu sistemi uygulayan, İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Konya’da da raylı sistem sayesinde yolcular, işlerine ve gidecekleri yerlere, hızlı ve rahat bir yolculuk ile ulaşabilmektedirler.
Şehrimizde kangren olmuş bir sorun haline gelen toplu taşıma araçları, yolcularına yeterli konfor ve rahatlığı hala sunamamaktadır.
Birkaç tane duyarlı otobüs ve dolmuş şoförü haricinde şoförlerin büyük çoğunluğu hala duraklara girmemekte ısrar ederek, patronlarının koyduğu kotayı doldurmak için birbirleriyle yarışmakta ve yolculara azap çektirmektedirler. Bu TOPLU TAŞIMACILIK ANTALYAYA YAKIŞMAMAKTADIR.
Bir diğer konuda, araçların güzergâhları ve numaralarını gösteren plakaların çok komik yerlere asılması, her gelen yolcu aracın önüne eğilip, istikamet tabelasını okumaya çalışıyor, bu durumda çok komik görüntülere neden oluyor!
Koskoca güzergâh yazılacak yere, ‘Antalya Büyükşehir Belediyesi Halk Otobüsü’ yazılmış, altına küçücük bir tabelada da okunamayacak şekilde güzergâhlar ve numaralar verilmiş. Birde, giriş kapısının yakınında olması gereken bu levhalar, nedense sadece öne takılıyor! Gidilecek istikametlerin numaralarla belirlenmesi ve bunların uzaktan kolay görülecek büyüklükte yazılması da yolculara büyük kolaylık sağlayacaktır.
Biran önce bu komik uygulamadan vazgeçip, Güzergâhları kapı girişine ve Otobüslerin tepesindeki o kocaman yere de, güzergâh ve numaraların kolay okunacak şekilde yazılması sağlanmalıdır.
Bir diğer konuda, diğer şehirlerde uygulandığı gibi, hatların kısaltılması olmalıdır. Ancak bu yapılırken yeni plaka verilmemeli ve mevcutlar hatlara taksim edilmeli ve araçlar, belirlenmiş bu güzergâhlarda gidip gelmelidir. Bu uygulama var demeyin, bizdeki hatlar şehri bir baştan bir başa kat ediyor. Misal olarak verirsek, Liman – Migros hattında çalışacak araç diğer hatlara girmeyecek ve sadece bu güzergâhta gidip, gelecektir. Bu sayede aynı hatta giren bir sürü araç şehir sathına yayılmış olacak, trafik sıkışıklığı ve durakta uzun süre beklemeler ortadan kalkacaktır. Halk otobüsleri bu konuda son derece kullanışlı olup, duraklara girmekte biraz daha istekli olmaları halinde yolcular da duraklara alışacaktır. Aksi halde koca otobüsler özel araç gibi el kaldıranın önünde durursa toplu taşımacılıktan bahsedilemeyecektir. Yolcularında artık durakları kullanmayı alışkanlık haline getirmesi, diğer yolcuların haklarına saygılı olmayı beraberinde getirecektir. Antalya’ya Yakışır toplu taşımacılığa tez zamanda kavuşmak dileği ile…
Yorumlar
Kalan Karakter: