Genel olarak tarımın her sektöründe yaşanan sıkıntılar, pazarcılığın zor bir meslek olması derken herkes ekmeğinin derdinde işine devam ediyor. Yetkililere seslerini duyuramayan esnaf yapılan şikayetlerinin boşa olduğunu belirtiyor.
ASKERDİ, PAZARCI OLDU
İşlerin eski tadı yok diyen pazar esnafı, özellikle bu seneki durumun pek parlak olmadığı görüşünde. Ama yapacak başka iş bulamayan ya da seçeneği olmayan esnaf ekmek parası derdine işlerine devam ediyor. Pazarcılık yapmadan önce askeri personel olduğu belirten Sinan Ergen, “ Hakkari’de 4 yıl görev yaptım. Yaralandıktan sonra bıraktım, buraya döndüm. Başka bir iş bulamadığım için de pazarcılık yapmaya karar verdim” dedi. Eski işinde can sağlığının olmadığını söyleyen Ergen, “Asgari ücretle geçinilmiyor. En azından buradan günlük kazancımız var. Pazarcılıktan pek bir şikayetim yok aslında. Yaz geldi fiyatlarda uygun ama gelen müşteri sitem ediyor, giden sitem ediyor. Biraz pazarcılara saygı gösterilmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
RUSYA OLMASA BAŞKA KRİZ ÇIKARDI
Semt pazarlarında 20 sene pazarcılık yapan Ali Okur da işlerinin düzelmesi için sebzecilikten çiçekçiliğe geçiş yaptığını söyledi. Genel olarak çiftçiliğin her kolunda pek çok sıkıntının olduğunu belirten Okur, “4 senedir çiçek sektörüyle uğraşıyorum. Her sene ihracat yapılan ülkelerle alakalı bir kriz yaşanıyor. Asya krizi, Rusya krizi, Avrupa krizi hep bir şey çıkıyor. Sebzelerde yurt dışına giden ürünlerde hep bahaneler bulunuyor. Ya Rusya’da ya Avrupa’da hep bahaneler bulunuyor. Bu konuda buradan mal çıkmadan önceki gerekli kalite standartlarına, üreticiler bazında yakalanamadığı için yeterli kontrol sistemi yok.Tarım İl Müdürlerinin, BATEM’in ve Özel Ziraat Odaları’nın ilgili besin gruplarında, gıda gruplarındakidenetlemelerinde suyundan tut gübresine, bütün işlemlerinde yeterli çalışmalar yapılmadığından çok büyük sıkıntılar çıkıyor” dedi. Okur, yapılan sebze ihracatlarında sürekli kriz yaşandığı için de çiçek sektörüne geçtiğini sözlerine ekledi.
ŞİKAYETLER CEVAPSIZ KALIYOR
4 sene çiçek ihracatı yapan Okur, “Tarım ürünü olduğu için orada da aynı şikayetler aynı sıkıntılar var. Bu gibi sıkıntılar giderilemediği için pazarcılar sıkıntıya düşüyor.İşler her sene değişiyor. Hiç kimse hiçbir işten memnun değildir ama kervan iyi de olsa kötü de olsa yürüyor. Bu sene bir Rusya krizi oldu tabi. Rusya ile olmasa Avrupa ile olurdu. Avrupa ile olmasa Asya ile olurdu. Yani bitmiyor. O yüzden kendimiz alternatifler bularak yeni pazarlar yaratmamız lazım. Bir yere bağlı kalınmaması lazım” şeklinde tarımın her alanında sıkıntı olduğunu söyledi. Pazarcıların genel sorunlarına da değinen Okur, “Biz içeride yer parası ödüyoruz. Pazarcılar Odası’na, belediyeye yer parası ödüyorum. Tamam, hizmetler güzel ama eksik hizmetler var. Saat 4-5 gibi pazarın dışında bu pazar kadar kontrolsüz bir şekilde kaçak tezgahlar açılıyor. O saatten sonra bizde işler duruyor. Herkes dışarıdan alışveriş yapıyor.Bu tarz sorunlar gündeme geliyor ama bir şey yapılmıyor. Denetimler yapılmadığı için doğru düzgün gündeme gelmiyor” dedi. Muratpaşa Belediyesi Turunç Masası’na şikayette bulunduğunu söyleyen Okur, çözülmesi gereken şeylerin belediye ekiplerincegelip yerinde incelenip, kontrol edilerek çözüm üretmesi gerektiğini ama detaylı bir çalışmanın olmadığını da belirtti.
OKULU BIRAKIP PAZARCI OLDUM
Baba mesleği olarak, kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum diyen bir diğer pazarcı Ergün Karaman, pazarcılık mesleğinin hiç bitmeyeceğini söyledi. “Ben okulu bırakıp başladım bu işe. İki kere üniversite bıraktım. Bir arkeoloji, bir beden eğitimi. Şimdi pazarcılık yapıyorum.Pazarcıyım deyip kötü diyen haksızlık eder. Çünkü her şekilde para var bu işte. Halkın durumuna göre işin kötü hali bile kazandırıyor” şeklinde konuşan Karaman, pazarcıların yeteri kadar kazandığını belirtti. İnsanların asgari ücretle ev geçindirmeye çalıştığını belirten Karaman, konuşmasına şöyle devam etti: “Gün oluyor kazanıyorsun gün oluyor kazanmıyorsun ama en azından zarar etmiyorsun. Ben bir de iki aile geçindiriyorum. Fazlasıyla yetiyor kazandığımız para. Semtine göre de kazandığın para değişiyor tabi. Tezgaha bakın burada fiyatlar biraz yüksek. Ben bu fiyatlarla gariban bir kesime satamam ürünleri. Ama ucuz mal satıyorsan da çok satarak aradaki farkı kapatıyorsun. Diğer pazarcılar kazanamıyoruz, satamıyoruz diyorlarsa da onların ağzı alışmış. Haksızlık ediyorlar. Günde 500 liranın altında kazanan pazarcı olduğunu düşünmüyorum ben. Masraf çok ona bir şey demiyorum. Ama kazanıyorsun sonuç olarak. Para kazandıran güzel meslek.”
BU İŞİ YAPMAYACAĞIM
Çok para kazandırmasına rağmen bu iş yapmayacağını belirten Karaman, “İş iyi güzel ama ben bu işi yapmayacağım. Bu işin görünen kısmı zor değil ama bir de görünmeyen kısmı var. Malı nereden alacaksın? Gece halden alacaksın. Asıl zor olan bu. Şu malların çoğu da köylerden geliyor. Bir de köye gitmesi var. Kumluca’ya gidiyoruz mesela domates alıp geliyoruz. Sabaha bir kamyon mal oluyor onlar indirmesi var. İndiriyorsun tezgaha diziyorsun. Tek tek malı diyorsun. Dizmezsen satamazsın. Akşama kadar sattığını satıyorsun. Satamadığını tekrar topluyorsun. Eve gidiyorsun ürünü indirdin diyene kadar gece oluyor” şeklinde konuştu.
ANTALYA’NIN PAHALI OLMASI SAÇMA
Pazarcıların dertlerinin haricinde vatandaşında kendine göre şikayetleri var. Emekli bir vatandaş olduğunu söyleyen Meral Abanoz pazarlardaki fiyatlardan dert yandı. Abanoz, “Semt pazarları arasında aşırı derecede fark var. Hatta tezgahlar arasında bile çok fark var. Bir tezgahta 3 lira olan diğer 6 lira oluyor. Neden? Ürün farklı diyorlar. Ama ürün farklı falan değil. Hepsi aynı. Ben bu duruma şikayet ediyorum. Bir de fiyatı denetleyen kimse yok. Neden bu kadar pahalı? Sözde sebzenin meyvenin üretildiği bir kentteyiz. İstanbul’da ya da başka kentte bunlar olabilir diyebilirsiniz. Hani nakliye parası var yol parası var denilebilir. Bu yüzden orası pahalı olabilir. Ama burasının olması çok saçma.Ayrıca köylü pazarını denetleyen kimse de yok. Kafalarına göre fiyat biçip satıyorlar. Üslupları da çok yanlış. ‘İşine geliyorsa al gelmiyorsa git oradan al’ şeklinde bir tavırdalar. Ama normal pazarcılarda böyle bir şey yok. 100 lira ile pazara çıktığım zaman 80 liram gidiyor. Ama her ihtiyacımı da alamıyorum. Bu sene pazar fiyatları şu an yüksek. Gerçi yaza doğru azalır ama şu an pahalı geliyor ürünler” şeklinde düşüncelerini belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: