Geçen yıl Kasım ayında Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan Öykü Arin'e iki ay önce annesi Eylem Şen Yazıcı'dan ilik nakledildi. İlik uyum sağlamayınca Öykü'ye, babası Çağdaş Yazıcı'dan yarı uyumlu kök hücre nakli yapıldı. Bu süreçte 74 gün babası ve annesiyle hastane ortamında bulunan Öykü Arin, sabah saatlerinde doktorların izniyle dışarı çıktı. Bir haftalık kritik süreci atlatan Öykü Arin’in sağlık durumu için Hastane İlik Nakli Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mehmet Akif Yeşilipek ve anne Eylem Şen Yazıcı basın toplantısı düzenledi.
ÖYKÜ MÜCADELE ETTİ
Bekleyen bin 700 hasta için donör olmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Eylem Şen Yazıcı, “Her dakika her saniye çocuğunun gözündeki ışıltıyı takiple geçiyor. Gece ve gündüzünüz kalmıyor. Birinci aşama iliğin tutma dönemi. İlk dönemi başardık ilik tuttu diyebiliriz. İkinci aşama ilik savaşı. İlik savaşının takip süreci devam edecek. Son aşama hastalığın geri gelip gelmeyeceğidir. 6 ay ve 1 yıl çok önemli. Küçük bir olasılık bile olsa milyonda bir hastalıkla Öykü Arin mücadele etti. Aile içi nakil yapamadık. Akraba dışı nakil sürecine girdik” ifadelerine yer verdi.
YENİ BİR DÜNYA OLUŞTURDU
‘Donör olun umut olun’ kampanyasına destek verilmesini isteyen Şen, “Kendi imkanlarımızla 2.5 ayda 150 bin kişiye ulaştık. Bir insan bir dünya demektir. Kampanyaya destek vermeye devam edin. Bizim bugün 76. günümüz. Umarım her şey çok iyi gidecek. Öykü Arin’e hastalığın tanı koyulması 7 ay sürdü. Benim için en zor süreç o süreçti. Benden başka kimse çocuğumun hastalığı olduğuna inanmıyordu. Bu hastalığın üstesinden geleceğine inandım. Onunla gurur duyuyorum. Bizi hiç üzmedi. 76 dünür kapalı ve kitaplarla çıkartmalarla kendisine yeni bir dünya oluşturdu. Yapacak çok şeyi var bu dünyada” diye konuştu.
SEVİNMEYE KORKUYORUM
Dışarı çıkma ihtimali olduğu zaman Öykü Arin’in tepkisini anlatan Eylem Şen Yazıcı, “Hastaneden çıkmak istedi. Gece uyandı saat 04.00 gibiydi. ‘Hastaneden eve gitmek istiyorum’ dedi. Ona güçlendirmek için hastanede olduğunu söyledik, hasta olduğunu söylemedik. Hastaneden çıkınca koşmaya başladı. Uzun uzun karıncaları inceledi, kuşlara baktı. Hayvanları çok seviyordu. Dışarı çıkabiliyor ama hayvan ve insanlara dokunabilmesi yasak. O an yaşadıklarım kelimelerle anlatılmaz. ‘İlik tuttu, dışarı çıkabilir, değerleri yükseliyor’ bunları öğrenmek ayrı bir sevinçti. Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi.
ÖYKÜ MÜCADELE ETTİ
Bekleyen bin 700 hasta için donör olmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Eylem Şen Yazıcı, “Her dakika her saniye çocuğunun gözündeki ışıltıyı takiple geçiyor. Gece ve gündüzünüz kalmıyor. Birinci aşama iliğin tutma dönemi. İlk dönemi başardık ilik tuttu diyebiliriz. İkinci aşama ilik savaşı. İlik savaşının takip süreci devam edecek. Son aşama hastalığın geri gelip gelmeyeceğidir. 6 ay ve 1 yıl çok önemli. Küçük bir olasılık bile olsa milyonda bir hastalıkla Öykü Arin mücadele etti. Aile içi nakil yapamadık. Akraba dışı nakil sürecine girdik” ifadelerine yer verdi.
YENİ BİR DÜNYA OLUŞTURDU
‘Donör olun umut olun’ kampanyasına destek verilmesini isteyen Şen, “Kendi imkanlarımızla 2.5 ayda 150 bin kişiye ulaştık. Bir insan bir dünya demektir. Kampanyaya destek vermeye devam edin. Bizim bugün 76. günümüz. Umarım her şey çok iyi gidecek. Öykü Arin’e hastalığın tanı koyulması 7 ay sürdü. Benim için en zor süreç o süreçti. Benden başka kimse çocuğumun hastalığı olduğuna inanmıyordu. Bu hastalığın üstesinden geleceğine inandım. Onunla gurur duyuyorum. Bizi hiç üzmedi. 76 dünür kapalı ve kitaplarla çıkartmalarla kendisine yeni bir dünya oluşturdu. Yapacak çok şeyi var bu dünyada” diye konuştu.
SEVİNMEYE KORKUYORUM
Dışarı çıkma ihtimali olduğu zaman Öykü Arin’in tepkisini anlatan Eylem Şen Yazıcı, “Hastaneden çıkmak istedi. Gece uyandı saat 04.00 gibiydi. ‘Hastaneden eve gitmek istiyorum’ dedi. Ona güçlendirmek için hastanede olduğunu söyledik, hasta olduğunu söylemedik. Hastaneden çıkınca koşmaya başladı. Uzun uzun karıncaları inceledi, kuşlara baktı. Hayvanları çok seviyordu. Dışarı çıkabiliyor ama hayvan ve insanlara dokunabilmesi yasak. O an yaşadıklarım kelimelerle anlatılmaz. ‘İlik tuttu, dışarı çıkabilir, değerleri yükseliyor’ bunları öğrenmek ayrı bir sevinçti. Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi.