Yerel seçimlerin heyecanı bitmeden, Cumhurbaşkanlığı seçim heyecanı yaşandı.
Kısa bir süre sonra, iki seçim de genel seçim heyecanının koyu gölgesinde kalacak…
Ardı ardına karamsarlıklarla dolu yaşanan gerilimli heyecanların, günlük sıkıntıların, özellikle de ekonomik sıkıntıların önüne geçtiği yadsınamaz gerçek..
Ülkenin dağlarının birer, beşer parsellenip maden ocakları haline getirilmesi.
Hidroelektrik santrallerinin dere ve nehirleri parsellemesi.
Nükleer santrallerin her bölgede boy gösterdiği, sel yataklarına bile TOKİ’lerce çok katlı konutlar yapıldığı, yaşam alanlarımızın daraldığı ne gam..
Endemik bitkilerin yok edilmesi, doğal dengelerin bozulması, asırlık ağaçlardan geçilmeyen orman alanlarının bitmesi kimin umurunda.
Gündemimiz belli ve de çoook önemli.
Tabii ki ‘geçim’ değil, ‘seçim’ ana gündemimiz.
Ülke olarak seçimlerden bir türlü kurtulamamış durumdayız..
Heyecanların dorukta tutulması için elden gelen her şey yapılıyor..
Safları sıklaştırmak, ekonomik sıkıntıyı unutturmak için..
Hani bu, biz vatandaşların da işine gelmiyor değil..
* * *
Antalya Büyükşehir’de sessiz ve derinden bir çalışma yürütülüyormuş..
Konu ile ilgili Akdeniz Üniversitesi şehircilik uzmanları ile anlaşma yapılmış, eski başkanlar ile de temas kurulmuş..
Türkiye’nin olduğu kadar, Dünya’nın da gözdesi Antalya’nın, gerçek anlamda, Dünya kültür ve tatil şehri olması için, kısa, orta ve uzun vadede nelerin yapılacağının hummalı çalışması yapılıyormuş..
Konu ile ilgili oluşturulan irili, ufaklı komisyonlarda yerel ve ulusal basına da aktif görevler veriliyormuş.
Antalya kent merkezinden başlamak üzere, Gazipaşa’dan Kaş’a dek, santimetre bırakmaksızın yoğun bir çalışma yapılacakmış, demokratik kitle örgütleri ile yöre halkı da işin içerisine katılarak,,
Ne güzel değil mi?
Antalya şanslı…
İlk şansı. Turizm potansiyeli,
İkinci şansı; Türel’in ikinci dönem başkan olması..
Öyle ya, birinci dönem çıraklık dönemi idi, aşıldı.
Şimdi ustalık dönemi,, Geçmişten alınan ders çok..
Üçüncü şansı; Antalya’nın Bütünşehir olması..
Tüm Antalya, eyalet sistemindeki gibi Bütünşehir’e bağlı..
İsteyen, istediği gibi oynayamayacak, yaşadıkları yöreyi kafalarına göre yönetip, “Ben yaptım oldu” olmayacak..
İşin ehli var çünkü..
Dördüncü şansı; önüne gelen yetkili, zırt, pırt yapamayacak Türel’e..
Buna ‘ benim’ diyebilecek Bakan ve parti üst düzey yöneticileri de dahil..
Nedeni basit..
Bugüne bugün, Türel Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yaptı partide..
Eee... Cumhurbaşkanımızın da en yakınındaki birkaç kişiden biri..
Hal böyle olunca şanslıyız vesselam..
Elini taşin altına koyanlar, yorgun ama mutlu olacak.
Vatandaş memnuniyetten, zevkten dört köşe..
Yapılan büyük organizasyon ile gizli kalmış değerler ortaya çıkarılıp, bilinçsiz çalışma ve harcamalar sonlandırılmış, Antalya’nın her bir yanı birer cazibe merkezi haline dönüşmüş..
Daha ne isteriz ki..
Evet..
Sonuç olarak …
Neden olmasın ki?
Neden bir düş, bir hayal olarak kalsın ki?..
Neden Türel efsaneler üstü bir başkan olmasın ki?
Neden ‘mış, muş’larımız tesellimiz olsun ki?..
Yorumlar
Kalan Karakter: