Çetin Osman Budak’a ATSO ‘güle güle’ derken, siyasi arena ‘hoş geldin’ diyordu. ATSO’nun yeni başkanı Davut Çetin’e eski yönetimi ‘güle güle’ derken, yeni yönetimi ‘hoş geldin’ diyordu.
ATSO’da yaşananları gözlemlerken bunları düşündüm…
Her bitiş, yeni bir başlangıcın habercisi…
Budak’ın veda konuşması çok anlamlıydı. Her cümlesinde önemli mesajlar veren Budak, diyalog olmadan hiçbir şeyin olmayacağının altını çizdi. Başarının, üretimin başlangıcı olarak doğru iletişim kurmanın en önemli şartı olduğunu olmazsa, olmazları arasına koydu…
Budak’ın siyaseti de bunun üzerine kuracağının inancındayım. Bu cümleyi veda töreninde birlikte yaptığımız sohbet nedeniyle kurdum.
Budak, daha önce kendisini konu ederek kaleme aldığım ‘Rengini belli et’ başlıklı yazımı hatırlamış olacak ki, “Rengimi belli ettim” diyerek tebessümle yanıma yaklaştı. ATSO Başkanı, iş adamı Budak gitmiş de, yerine adeta yılların tecrübeli siyasetçisi gelmişçesine kurduğu cümlelerle, beden diliyle her şeye hazır olduğunu ortaya koyan bir insan gelmişti.
Ticaretin dili farklıdır…
Siyasetin de…
Budak bu ikisi arasında farkı görerek siyasetine yön veriyor. Şeffaf bir anlayışla seçim sürecini iyi değerlendirirse Budak’ın kendisi dışında partisine de katkı sağlayacağı kanaatini taşıyorum.
Ancak siyasetin gizli kapılar ardından yapıldığını da unutmamak gerekir. Genel seçim sürecinde Antalya her alanda yeni gelişmelere gebe…
Kentimin her alanında yeni bir süreç başladı…
Bu süreçte Budak’ın siyasetinde önemli olan gizli kapılar ardından konuştukları ve kimlerle yol alacağıdır. İşte tam burada siyasetinin uzun soluklu olmasını arzu ediyorsa, Demirel’in sözünü hatırlamamız gerekir:
“Siyasette 24 saat çok uzun süredir”
Yol uzun, genel seçime 3 aydan fazla süre var. Kentte böylesine bir değişim rüzgarı eserken aman ha dikkat demekten de kendimi alamıyorum.
Doğru yolda olanın yükü ağır olur bilirim. Antalya’nın yükünü taşımaya kararlı olan siyasetçilere 10 düşünüp, bir konuşmasını öneririm…
Yorumlar
Kalan Karakter: