Bayramdır diye, bir tiyatro oyununu anacağım: “Kim Korkar Hain Kurttan”... Şimdi yaz turneleri yapıyorlar, eğer şehrinize gelirse gidip görün. İyi bir seyir deneyimi yaşayacağınızı garanti edebilirim...
Ben İstanbul Moda’daki, 200 koltuklu, küçük Oyun Atölyesi salonunda, ayrı yaşadığım eşimle birlikte seyretmiştim. (Bu ayrıntıyı özellikle yazdım. Çünkü oyun, eskiyip yıpranan evliliklerin haline mercek tutuyor. Genç evlilere yol gösteriyor.)
Biliyorsunuz Haluk Bilginer, Oyun Atölyesi’nin kurucusu ve salonun sahibidir. Ancak kendisi bu oyunda oynamıyor. “Kim Korkar Hain Kurttan” Amerika’nın önemli oyun yazarı Edward Albee'nin eseridir. İlk kez 1962-1963 sezonunda sahnelenmiş ve Tony Ödülü kazanmıştır. (Bilenler bağışlasın, yazmadan olmaz: Aslında oyunun orijinali “Who's Afraid of Virginia Woolf?” adını taşıyor. Ve böylece, ünlü İngiliz Feminist romancı Virginia Woolf’a atıfta bulunuluyor. Dilimize çevrilirken, herhalde anlaşılmaz diye “Hain Kurt” demek tercih edilmiş. Neyse ki hiç değilse “Bakire Kurt” denmemiş...)
Sahnede ilk kez gördüğüm bu oyunu 60’lı yılların sonunda sinema filmi olarak seyretmiştim. Elizabeth Taylor ve Richard Burton, yaşlı çifti; George Segal ve Sandy Dennis, genç çifti oynuyordu. Yönetmeni Mike Nichols olan film, 1966’da çekilmiş. Elizabeth Taylor “En İyi Kadın Oyuncu”, Sandy Dennis “En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu” Oscar’ına layık görülmüşler. (Ne yalan söyleyeyim: Bekâr genç günlerimde seyrettiğim filmin, tek mekânda geçmesi ve uzun filozofik diyaloglara dayanmasından sıkılmıştım. Ancak evlilik deneyimini yaşadıktan sonra sahnede seyretmek bir başka oluyor.)
Oyun Atölyesi yapımında yaşlı çiftteZerrin Tekindor ile Tardu Flordun muhteşem oyunculuk örnekleri veriyorlar. Zaten bu rolleriyle 18. Afife Tiyatro Ödüllerinde, Zerrin Tekindor‘Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu’;Tardu Flordun da‘Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu’ seçildiler.
Bir Amerika şehir üniversitesi yerleşkesindeki lojmanda yaşananları anlatan hikâye; rektörün kızı Martha ile babası sayesinde tarih profesörü olduğu ima edilen kocası George’un iyice yıpranmış evlilikleri yansıtılıyor. “Oyun oynamak” amacıyla başlayan felsefik konuşmalar; yaşlı çiftin, hayali bir oğul üzerine giderek şiddeti yükselen tartışması, evlerine davet ettikleri genç çifte de bulaşıyor.
Genç çiftte Nilperi Şahinkaya ve Şükrü Özyıldız, ustaların karşısında ezilmeden oynuyorlar. Oyunun çok genç başarılı yönetmeni Hira Tekindor ve iki katlı villa tipi Amerikan evinin içini başarıyla yansıtan sahne tasarımcısı (sevgili arkadaşımız) Ali Cem Köroğlu alkışı hak ediyor... Rastlarsanız, mutlaka seyredin...
Yorumlar
Kalan Karakter: