Kapalı Yol, Antalya’nın şehir merkezi olarak kabul ediliyor ve her gün binlerce turist bu bölgede geziniyor. Gelin görün ki şehrin merkezi ve en güzel yeri salaş binalardan geçilmiyor. Otelin karşısında 3-4 tane tenekeden bozma dükkan hala o perişan halleri ile icra-i sanat eğliyor. Bu derme çatma dükkanlar hiç Antalya merkezine yakışıyor mu?
Oradan aşağı doğru gelindiğinde, yine yolun ortasında duran bir konfeksiyoncu, onun yanında yine bir sürü salaş yapı, gerçek tarihi dokuyu kapatıyorlar. Tarihi han, hamam hep bunlar yüzünden perdeleniyor, yani yeteri kadar görünmüyor.
Hatırladığım kadarı ile 80’li yıllarda burasının planı yapılmış ve birçoğu için yıkım kararı bile alınmıştı! Ne oldu ise oldu, bir sürü kaçak yapı mantar gibi tüm yetkililerin gözleri önünde bitiverdi.
Buralarda yapılabilen en olumlu iş, yolun trafiğe kapatılarak girişine Attalos heykelinin dikilmesi oldu! Başka bir şey yapılamadı!
Bu arada tabelalardaki yabancı isim kirliliğine yönelik olumlu çalışmalardan dolayı da belediyenin hakkını yemeyelim. Ancak bu uygulama da yeterli takip edilmedi, yabancı isim kirliliği devam ediyor.
Ana arterler üzerindeki viranelere de değinmek istiyorum...
Lara’ya giderken en güzel caddede sağlı sollu viraneler ne bekliyor. Bu evlerin, yarım kalmış inşaatların sahipleri neden bu çöplüklerde yaşamayı sürdürüyor? Bunlara belediyeler bir şekilde müdahale edemez mi? En azından görüntü kirliliği yaratmalarını önlemek için, ellerinde yasal yaptırımlar var!
Bu tür çirkinlikler başta Antalya’nın merkezinde olmak üzere, Kızılsaray’da, Balbey’de, Işıklar’da, Güllük’te, Şarampol’de rahatsızlık veren görüntüler oluşturuyorlar.
Bu arada Atatürk Caddesi’ndeki surları kapatan, 6 binanın da yıktırılması, tarihi surların ortaya çıkarılması projesinin başarıya ulaşmasını sağlayacaktır. Bu binaların, mahkemelik olduğu için yıkımın bekletildiği mazereti geçerli olamaz. Sit alanı içersinde ve çoğu kaçak oldukları bilinen bu binaların bir an önce yıkılması gerekir.
Önemli olan, sorunun doğru tespit edilerek üzerine gidilmesidir. Özellikle Cumhuriyet Meydanı bütünlüğünü bozan orta yerdeki dükkanların ve İsmet İnönü meydanını gölgeleyen üç beş binanın da yıkılması meydanın bütünlüğünü sağlayacaktır.
Kaçak yapı, gecekondu yapmak, ülkemizde bir alışkanlık halinde yıllardır yurdun her köşesinde sürüp gidiyor. Bu kangren olmuş konuya, kimse neşter vurma cesaretini, kanunların desteği olmasına rağmen gösteremiyor.
Devlet, gücünü bu gibi yolsuzluklar karşısında göstermekte zafiyete düşerse, fırsatçı insanlar da bundan yararlanmanın yollarını bir şekilde bulurlar.
İşte sorunun özü bu. Görevlerini yapmayan, yapamayan yöneticiler yüzünden kaçak yapılaşma ve virane görüntüler devam edip gidiyor. Bundan mağdur olanlar da arsasına binasını yapıp, vergisini ödeyenler oluyor, her nedense?..
Yorumlar
Kalan Karakter: