İHRACATTTA RUSYA ÇOK ÖNEMLİ
İhracatta birinci sırada olan Rusya’nın Türkiye’ye ambargo koyması nedeniyle ihraç edilemeyen ürünlerin bir kısmı alternatif pazarlara, bir kısmı da iç pazara yönlendirildi. Fakat bu durumda piyasanın halini düzeltmeye yeterli değil. Bayındır Mahallesi’nde kurulan açık pazardaki pazarcılarda bundan yakınıyor. 4 yıldır pazarcılık yapan Fevzi Uçar, Rusya krizinden sonraki süreçte ihracat durduğu için piyasanın çok kötü olduğunu belirtiyor. Uçar, “Bütün ürünler çok ucuza gidiyor. Satışlar neredeyse durdu. İhracat yaptığımız Arap ülkeleri var ama onlarda belli ürünleri alıyor. Çünkü bizde yetişen ürünlerin çoğu onlarda da yetişiyor. Ama Rusya soğuk bir memleket olduğu için her ürün yetişmiyor sonuç olarak. Orası ihracat açısından daha iyi bir yerdi” şeklinde ihracatta Rusya’nın önemli bir pazar olduğunu söylüyor.
SİMİTÇİLER ÇOĞALDIYSA İŞSİZLİK ARTTI DEMEKTİR
İhracat haricinde diğer sorunlara da değinen Uçar, “Pazarda simitçi çoğaldıysa işsizlik arttı demektir. Turizm yoksa işsizlik çoktur. Zaten vergiler çoğaldı. Ayda 450 lira belediyeye vergi veriyoruz ayrıca devlete vergi veriyoruz. Ama kazanç yok. Denetlemeler de düzgün değil. Haldeki komisyoncular daha fazla kazanıyor şu an. Onları Komisyoncular Birliği’nin denetlemesi gerekiyor ama onlarda denetlemiyor. Bir düzen tutmuş gidiyor. Birbirlerine dokunmuyorlar. Türk milleti olarak koyun gibiyiz. Güdülmeye alıştık. Şikâyet etsek ne çözüm olacak ki?” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.
ZABITA GÖREVİNİ YAPSIN
İhracatın durma noktasına gelmesi haricinde pazarlardaki en büyük şikâyetlerden biri de denetimlerin olmaması. Zabıtaların işlerini çok iyi yapmadığından yakınan pazar esnafı vergi vermeden, kaçak bir şekilde tezgâh açanlardan şikâyetçi. Çoğu pazarcının kaydının olmadığını belirten Nevsel Yaşar, “Bunlara karşı denetim olması lazım. Bu işte zabıtaya düşüyor. Ben gidip diyemem ki ‘sen pazarcı değilsin niye burada pazarcılık yapıyorsun’ diye. Açıkçası ben gidip bir yere de şikâyet edemem. Bu benim işim değil sonuçta herkes kendi işini yapmalı. Ben o insanın ekmeği ile de oynayamam ki. Zabıta çıkıp denetim yapacak. Çünkü işleri o. Pazarlarda bir tane zabıtayı ya görürsün ya görmezsin. Bu büyük bir haksızlık. Çoğu kişi gidiyor halden vergisiyle ürününü alıyor, ama görüyorsun başkaları iki üç ürün bulup kenara tezgâh açıyor. Satsın satmasında bir şey demiyoruz ama usulüne göre satsın. Bizde ekmeğimizin derdindeyiz sonuçta. Herkes görevine yapacak başka da diyecek bir şey yok” dedi.
HİÇBİR YERDE İŞ YOK
Mehmet Karakuş da 45 sene kadın kuaförlüğü yaptıktan sonra pazarcılık yapmaya karar vermiş biri. 3 aydır bu işi yaptığını belirten Karakuş, “Dükkânı devrettim. Hiçbir yerde iş yok. Türkiye’de herkes bitmiş durumda. Ankara’da arkadaşlarım var oraya gittim onlarda da böyle durum. Kendi bağım, bahçem var bir şeyler kazanırım diye pazarcılığa başladım. Karnımız doyuyor Allahtan. Çok bir kazancımız var mı yok” şeklinde konuştu. Pazarlarda yer sıkıntısının çok fazla olduğunu da söyleyen Karakuş, “Pazarlarda yer sıkıntısı çok. Herkes tutturmuş bir düzen gidiyor. Adam zamanında gelmiş oturmuş bir yere. Yer sahibi olmuş çıkmış. Yer onun değil ama kiraya bile veriyor yeri. Adam denetlese bile kimse gelip burada deşifre etmiyor kendini. Ben kiracıyım demiyor. Derse düzeni bozulacak çünkü” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: