Öylesine hızlı, öylesine pratik davranıyorlar ki, hızlarına yetişmek bir yana..
Alim Allah..
Ardında kalan toz bulutuna dahi ulaşmak mümkün değil.
Neredeyse saat başı gündem oluşturup, gündem değiştiriyorlar..
Daha ilk oluşan gündemi anlamaya çalışırken..
Hop, ikinci gündem kucağa düşüyor..
…
Tuhaf olacak ama, deli danaya dönülüyor, gündemi yakalamaya çalışırken..
Ama ne mümkün..
Valla, alt alta konsa, oluşan, oluşturulan gündem..
Ciltler dolusu olur.
Oku, geril. Oku, geril..
Bitmez tükenmez sabır gerekir ki, o’nu da arayın ki bulasınız..
Yeni bir gündem oluşturulunca, bir önceki hemen unutuluyor.
İyi ki bellek zafiyeti var..
Yoksa, Mazhar Osman bile yattığı yerden kalksa..
Nafile.
Oluşturulan gündemin çözümü, ‘mış’ gibi yapılıp, ‘ama, lakin, fakat’la geçiştiriliyor.
…
Yeni gündem;
Eli öpülesi kadınlar..
Ötelenen, mağdur edilen, korunmayan..
İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre;
Geçen yıl 257’si öldürüldü. 575’i şiddete maruz kaldı, 282’si de taciz ve tecavüze uğradı..
Her yüreğe kor ateşi düşüren sonuncusu hariç.
…
124 kadın örgütünden oluşan, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Gurubu, TBMM’de komisyon kurulabilmesi için çalışma yürüttü.
Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ilk falsoyu, kadın örgütlerinin çoğunu çağırmamakla verdi..
60 kadın örgütü anında tepkisini koydu..
Kadına şiddetin önlenmesinde ‘’Mahalleli etkin olsun’’ beyanı işin tuzu biberi oldu..
Mahalle baskısından kurtulmanın yolları aranırken;
Kuzunun kurda teslimi algısı doğdu.
Konu aleniyet kazanmadan..
İstanbul AKP Milletvekili İsmet Uçma’dan, aklı baştan uçurtan ikinci önerisi geldi.
‘’Evlenme ehliyeti getirelim.’’
Neden olarak;
‘En çok, evli erkeklerin eşlerine niza çıkarması’ gösterildi.
Nasıl olacak, trafikten alınan ehliyeti gibi bir şey mi olacak..?
…
‘’Ne alaka?’’ diyeceklere;
Kurs veriliyor..Sınav yapılıyor..
Gece, gündüz.. 24 saat trafik polislerince denetleniyor..
Yine de ı ıhh..
Huylu huyundan vazgeçmiyor..
Her yıl binlerce insan trafik kazalarında yaşamını yitiriyor, sakatlanıyor..
Ehliyetli olmak yetmiyor, sözün özü..
Toplumsal sorumluluk verilen, insan taşımacılığını üstlenen ehliyetli işledi son vahşeti..
Kapak olmalı anlayanına..
…
Gelelim evlenme ehliyetine;
Denediniz, sınadınız..
Gayrı nasıl olacaksa?
‘’Evlenebilirsiniz’’ dediniz..
Sonrası?
Gün 24 saat aynı evi paylaşıp, denetim mi yapacaksınız?
…
Bitmedi..
Üç beş kişi değil..
On binleri aşan oylarla ehliyetlendirip, meclise gönderilenleri örnek alın..
Halkı ve ülkeyi gönendirmeleri beklenip, umularak..
Ne oldu sonuç?
Ayrıca, ikinci ehliyeti, seçilmişlerce verilen iki ehliyetlilere ne demeli?
‘’Şeyini şey ettiğimin şeyi’’ mihenk taşı oldu..
Arada devamını getirenler bir yana;
‘’Gırtlaklayasım geliyor’’ sonuncusu oldu..
Şimdilik..
Bunlar; iki ehliyetli olanlarımız.
‘’En iyi, en muteber, en kutsal kariyer; kadınların, evde eşi ve çocuklarıyla ilgilenmesidir’’ de hafızalarda.
…
Eve kapanmaları, kapatma gibi olmaları istenecek.
Esvabından, komşu gezmesine kadar onay almalarını doğal hale getirilecek.
Mapusanenin, ‘görülmüştür’ kırmızı damgası vurulan mektupları gibi, erkeklerin iki dudağından çıkacak söze mahkum kılınacak.
Kendilerini en iyi kendileri betimleyecek olan kadın örgütleri görmezden gelinecek.
Sonrası, kadın mağduriyetini önleme yolu aranır-mış gibi yapılacak.
Valla..
Kalsın, istemez..
Bırakın ehliyeti, a-par-tu-man bile verseniz…
Lafı güzaf olur..
Yaşamın içinde yer almalarına el veren koşullar yaratılıncaya dek..
İşte o zaman, ‘‘kaşık düşmanı, sırtından sopayı, karnından sıpayı, hane halkı, bizimki, avrat’’ yakıştırmaları ile küçümseyen, horlayan, aşağılayan, bilinç altına yerleşik sözler ayıpsanır.
Kadına şiddet her geçen gün azalır.
Diye düşünüyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: