Şimdi birileri çıkıp “ O da nereden çıktı? Transferleri görmüyor musun.” diyebilir.
Eğer yapılanların adı transferse ve maksat bir sözleşmeye imza attırmaksa yerden göğe kadar haklıdır.
Ama bana göre bu transferler irmik helvası bile değil…
Bildiğiniz un helvası.
Dişe dokunur bir şeyi yok.
İnsanın ağzında anında eriyip gidiveriyor.
Sezer Badur, Murat Sözgelmez, Arif Şahin, Adem Alkaşi ve Sakıb Aytaç…
Bu transferler arasında sadece “Belki” diyeceğim tek oyuncu var o da Sakıb Aytaç.
Daha 22 yaşında. Gelecek vaat ediyor. Büyük ihtimalle satılacak, ya da çoktan satılmış da bazı çözülmesi(!) gereken nedenlerle imza attırılamayan Musa Nizam’ın yerini belki doldurabilecek bir oyuncu.
Diğerlerinin arasında taraftarı heyecanlandıracak “Oooo vay anasını” dedirtecek tek adam yok.
Antalyaspor eğer Süper Lig’e hemen dönecek bir kadro yapacaksa ona göre transferler yapmalı.
Yok “Dostlar alış verişte görsün” bağlamında birileri alınıyorsa benim söyleyecek sözüm olamaz.
Ancak bu şekilde oluşturulan bir kadro ile sezona başlanırsa daha ikinci haftadan itibaren taraftarın söyleyecek sözü olur mu? Onu da onlar bilir.
Şu bir gerçek ki Antalyaspor yönetimi yaptığı bu transferlerle bu kulübü bir yere taşıyamaz.
Siz Süper Lig’i hedefliyorsanız bu vizyona sahip ya da bunu hedefleyen bir kadro kurmalısınız.
Böyle bir kadro kurmanın da bir bedeli var tabii…
Asıl sıkıntıda buradan kaynaklanıyor.
Nasreddin Hoca’nın dediği gibi; “Ne kadar para o kadar düdük.”
Bu insanlara yazıktır…
Söz paradan açılmışken 15’e yakın altyapı antrenörünün sözleşmeleri 31 Mayıs itibariyle sona ermiş. Bir aydan fazla bu insanlar bir belirsizlik içinde bekliyorlar.
Bu hocalarla çalışmama gibi bir düşünceniz varsa 31 Mayıs’a gelmeden artık çalışamayacağınızı söylersiniz insanlarda önlerine bakarlar.
Bir ayı aşkın süredir yıllarını bu kulübe veren, yüzlerce gencin yetişmesini sağlayan bu kulüpte yıllar önce futbol oynayarak hizmet vermiş, sonra da diplomalarını alarak hoca olmuş bu emektarlara karşı biraz daha anlayışlı ve saygılı olmak zorunluluğu var sanırım…
Bu insanlar Çallı kavşağında günü birlik iş bekleyen gariban ameleler değil.
Onlar bu kulübe gönül ve emek vermiş insanlar.
En azından davet edin ve ya“Devam” ya da “Sizinle artık çalışmak istemiyoruz.” deyin…
Kaldı ki o insanlar zaten verdiğiniz paranın çoğunu futbol okullarına devam eden çocuklardan zaten size kazandırıyor. Diğer kazandırdığı başarıları da saymıyorum…
Ancak fazla sitem de etmemek gerek…
Bu vefasızlık sanırım Antalyaspor’un genlerinde var…
Kendi tarihine geçen, Türk futboluna Antalyaspor adını yazdıran, başarılara imza atan kaç eski futbolcusunun futbolu bıraktıktan sonra elini tutmuş ki…
Ama unutulmasın ki tarih bir gün gelecek bunları da yazacak…
Yorumlar
Kalan Karakter: