Hani gerçeği biliriz ama ağzımızı açmak istemeyiz. Kafamızın içinde bizi acıtan, üzen konu konuşulur, durur… Durur, konuşur…
İşte öyle günlerden bir gündü dün..
Hep dünde kalsa, bir daha yaşanmasa dediğim dün…
ŞİDDET…
CİNAYET…
KADIN…
Hiçbirini bir arada kullanmak istemediğim ülkemin gerçeği olarak dün karşımda duruyordu, köşe konusu olarak.
Antalya’da dün bir cinayet işlendi. Adı kadın cinayeti, herkesin tek söyledi kadına şiddete HAYIR..!
Bu kadar, oldu bitti mi?
Bana göre bitmedi, bitmez, bitmeyecek.
Ne ülke politikaları, ne kampanyalar, ne de önlem. Yaşanacakların önüne geçmiyor. Ben ise, yaşananlara seyirci kaldığım için ülkeme, kentime, insanıma üzülüyorum.
Bunları yazarken ardından bir haber daha geldi. Patron çalışanı tarafından öldürüldü.
Affedilmeyenler listemde bu cinayetler var ve bu cinayetleri işleyenler, göz göre göre bunlara seyirci kalanlar…
Listemin başında yerini koruyor.
En başından başlanmalı. Her şeyin başladığı noktadan. Cinayetlerin önüne geçmek için eğitim şart denildiğinde tek bildiğim var. Eğitimde annenin rolü…
Anneleri eğitelim. Onların yetiştirdiği çocuklar da eğitimli, kültürlü, çağdaş düşünce seviyesine ulaşsın diye. Bugüne kurtaramıyoruz madem o zaman geleceğimizi kurtarmak zorundayız. Eğitim temeli annelerden başlamalı ardından çocuklarımızla devam etmeli. Belki bugün değil ama yarınlarımızın değişeceğini garantileyebilirim. Çünkü dün ölenleri de yetiştiren anne, onların canına kast edenlerin de yetiştiren anne…
Temeli sağlam olan nesiller gelecekte ülkemin adını kadın cinayetleri yerine başarı öyküleriyle duyuracak.
Yorumlar
Kalan Karakter: