Kuruldu...
Bugün itibarıyla...
Hayırlara vesile olsun...
‘99’undan ne hayır gördük ki, 100’üncüsü’nden ne görelim’ dediğinizi duyar gibiyiz...
Haklısınız...
Artan parti sayısı ile daha çok demokrasi olur mu?
Kamuoyunda acıcık ilgi görenler bir şekilde partisine küsüp yeni parti kuruyor.
Partisinden ihraç edilen milletvekili de, ‘Vay... Siz misiniz bunu bana reva gören’ naralanmasıyla parti kuruyor...
Kuruyorlar oğlu kuruyorlar...
Tabii genel çoğunluğu ‘tabela partisi’ olmaktan öte gidemiyor...
Neyse...
Biz dönelim 100’üncü partiye...
Ankara’dan ünlü bir kadim dostumuz aradı. Kurucular arasında yer almamız teklifinde bulundu kuracakları yeni partide...
28 Kasım saat 10’da resmen kuruldular...
Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra ve de ölene dek iletişimci kalmak bizim için her şeyden evla...
* * *
Partiyi kuran Ahmet Özal.
Yelpaze üç aşağı, beş yukarı belli.
Ne diyelim.
Vatana millete hayırlı olsun, hayır getirsin...
Eskilerin bir deyimi var, ‘Nerede çokluk, ora da yokluk’...
Vatandaş zaten yokluklarda...
Kimilerinin gözü kısıtlı bütçemizde.. ‘Birçok yazımızda da belirttiğimiz gibi’, elleri cebimizden çıkmıyor..
Kimilerinin de ayda yılda bir. Seçimden seçime, adam yerine konduğumuz oylarımızda gözü...
Keşke her birimizin 100 oyu olsa da hepsine birer birer verip, gönüllerini alarak mutlu edebilsek.
Ama yok anasını satayım.
Hepi topu birer oyumuz var...
* * *
Düşünebiliyor musunuz?..
100 parti...
Yine oluk oluk para harcanacak, sonuçta uçları bize, yani ceplerimizdeki paraya değecek...
Yine görüntü kirliliği ile gürültü kirliliği harman olup, anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan getirilecek...
Yine gerekli gereksiz kapılarımız aşındırılıp, kafalarımız ütülenecek.
Yine damardan girilip, duygularımız istismar edilecek. Ahbap çavuş ilişkileri ön plana çıkarılıp...
Seçim bitti, işin bitti olacak sonuçta...
Sen sağ, biz selamet hesabı...
Onlar da çok iyi biliyor, ikinci bir seçime kadar oylarımızın arkasında durup, oylarımızın hesabını soramayacağımızı, soramayacağımızı...
Geçmişte parti delegeleri vardı, anımsayan anımsar... Bizim seçtiklerimiz diyemeyeceğimiz...
Toplanılırdı bir kahvehane ya da düğün salonunda, seçerlerdi birbirlerini göstermelik...
Ona da razıyız şu günlere bakarak...
Seçilen vekiller en azından, ‘Biz delegelerin oyu ile seçildik’ diyebiliyordu..
Şimdi o da yok...
Parti Genel Başkanı ve etrafında, yakın dar bir kadro seçiyor vekil adaylarını...
‘Sen, sen, sen...’ misali..
Eee.. Onlar seçince de, ne derlerse o... Ne derlerse o...
Ne demeli? Allah yardımcımız olsun demekliğin ötesinde...
‘Allah yardımcımız olsun.’
Yorumlar
Kalan Karakter: