“Sizin oraların nesi meşhur?” sloganı ile bu yıl 6’ncısı düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı 110 oda ve borsa, 11 Kalkınma Ajansı, 158 stantta 388 firma ile kapılarını ziyaretçilere açtı. Üretildiği veya yetiştirildiği yörenin adıyla anılan tarım ürünleri, gıda ürünleri, el sanatı ve sanayi ürünlerini ulusal ve küresel ölçekte tanıtmak için açılan fuarda, 64 şehrin kendine has ürünleri sergileniyor. Bu yılki fuarda, Aydın Ticaret Odası, (AYTO) Aydın’ın meşhur ürünlerinin yanı sıra, Aydın’ın tarihi ve kültürünü de sergiliyor. 11 Ekim Pazar Günü’ne kadar devam edecek olan YÖREX’in açılışına büyük ilgi gösterildi. Türkiye’nin en büyük yerel ürün fuarı olan fuarda, Aydın İnciri, Amasya Elması, Erzurum Oltu Taşı, Hereke Halısı, Afyon Mermeri, Adana Kebap gibi yöresinin adıyla meşhur ürünler sergileniyor. Fuarda Anadolu’nun yerel lezzetlerinin yanı sıra el emeği göz nuru ürünler de sergileniyor.
HİSARCIKLIOĞLU KATILDI
YÖREX Fuarı’nın açılış kurdelesini, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Antalya Valisi Muammer Türker, Burdur Valisi Hasan Kürklü, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Antalya Milletvekilleri Hüseyin Samani (AKP), Çetin Osman Budak (CHP), Devrim Kök (CHP), Mehmet Günal (MHP), Ahmet Yurdakul (MHP), Tarkan Akıllı (MHP) Türk Patent Enstitüsü (TPE) Başkan Yardımcısı Dr. İbrahim Yaşar, Antalya Emniyet Müdürü Cemil Tombul birlikte kesti. Protokol üyeleri, açılıştan sonra üretildiği veya yetiştirildiği yörenin adıyla anılan tarım ürünleri, gıda ürünleri, el sanatı ve sanayi ürünlerini sergilendiği tüm stantları tek tek gezdi. Protokol üyeleri, uğradıkları her stantta kendilerine ikram edilen ürünleri geri çevirmedi.
200 FİRMA TESCİL BEKLİYOR
Açılıştan önce yapılan konuşmalarda YÖREX’in önemine değinilirken, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, coğrafi işaret tescil için 200 firmanın müracaat ettiğini, ancak sürenin uzun sürmesini eleştirdi. YÖREX’in ilk yapıldığında 40 kentin yöresel ürünlerinin sergilendiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, sayının bugün 64'e yükseldiğini söyledi. Antalya Valisi Türker de dünyanın her yerinde şehirlerin artık birbirlerine benzediğini anlatarak, AVM kültürünün sadece Türkiye'nin içerisinde değil, dünyanın her yerinde birbirine benzediğini dile getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Türel ise YÖREX fuarının tuttuğunu belirterek, Antalya’nın her alanda dünya ligine çıktığını vurguladı. Dünyada yöresel ürünlerin 100 milyar Avro civarında bir ticari değer yarattığına dikkat çeken ATB Başkanı Çandır, bunun yarısından fazlasının AB ülkeleri tarafından gerçekleştirildiğini ve AB ülkelerinde üretilen yöresel ürünlerin ortalama üçte biri ihraç edilerek 300 bin kişiye de doğrudan istihdam sağladığının altını çizdi. ATSO Başkanı Çetin de toprak ve suya sahip çıkılması gerektiğine değinerek topraktan üretilen ürünleri bereket olarak görmek yerine para olarak görüldüğünü vurguladı.
ANADOLU'NUN RUHU FUARDA
YÖREX'in bir Türkiye Projesi olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Fuarda, Anadolu'nun ruhunu, kimliğini, tüm renklerini görebilirsiniz. Türkiye'nin dört bir tarafı, birlik ve kardeşlik içinde burada yan yana katkı sağlamaktadır.
Coğrafi işaretli ürünler hem ulusal hem de dünya pazarına açılmaya başladı. Şehirleri zenginleştirmenin yolu da tanıtım ve markalaşmadan geçiyor. Bu topraklar müteşebbis yetiştirir ama destekleyip, motive edecek mekanizmalar eksik. Onların, emeklerini, ürünlerini pazara ulaştırmak gerekiyor. Anadolu coğrafyası aslında büyük bir hazinedir ve bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Adamların bir tane ürünü var, bizim her ilde, ilçelerde. Yöresel ürünlerle birlikte nasıl marka olabileceğini görebilirsiniz. Bakınız elimizden kaçan fırsatlar için söylüyoruz, dünyaya laleyi tanıtan biziz ama dünyaya laleyi marka yapan Hollanda. Hollanda, bir tek laleden yılda 1 milyar Avro kazanıyor. Markalaşmanın ilk adımı coğrafi tescildir. Markalaşma ve coğrafi işaret konusunda özel sektöre destek olunuyor. Sistemin biraz daha hızlı çalışması gerekiyor. Bu konuda Türk Patent Enstitüsüne büyük görev düşüyor” dedi.
12 BİN YILLIK MAYA
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır yaptığı konuşmada, Anadolu’nun bütün renklerini, 12 bin yıllık maya ile yoğrulmuş medeniyetlerin damak tadını, giyim kuşamını, taşını, mermerini, el işlemesini, halısını, kilimini, güler yüzünü, hoşgörüsünü, misafirperverliğini, yaratıcılığını tanıtmak istediklerini söyledi. El emeği, göz nuru ürünlerde yaratılan gelişmenin boyutlarına, zenginliğine ve derinliğine şahit olunduğunu belirten Çandır, “Bu ürünler bizi anlatıyor ve bizi, biz yapıyor. Son 5-6 yıldır gezdiğimiz yerlerde gittikçe artan sıklıkta yöresel ürünler ifadeli merkezler görmekteyiz ve bundan son derece memnun olmaktayız. Yine son yıllarda halkımızın genel olarak yöresel ürünlere olan talebinin artmakta olduğunu görmekteyiz. Bu talep, iki açıdan bizi ziyadesiyle memnun etmektedir. Bunlardan ilki; halkımız geçmişine, damak tadına ve beğeni mayasına sahip çıkmaktadır. İkincisi ise bu talep sayesinde çok önemli bir yöresel üretim kapasitesini harekete geçmektedir” şeklinde konuştu.
FARKLILIK ZENGİNLİKTİR
Antalya Valisi Türker de, dünyanın her yerinde şehirlerin artık birbirlerine benzediğini anlatarak, AVM kültürünün sadece Türkiye'nin içerisinde değil, dünyanın her yerinde birbirine benzediğini dile getirdi. Farklılıkların, çeşitliliğin, zenginliği getiren unsur olduğunu vurgulayan Türker, "Size ait bir farklılık varsa daha güçlü daha zenginsiniz demektir, onun için markalaşmak, patentler, coğrafi işaretler çok önemlidir" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Türel ise YÖREX'le altı yıl öce çıkılan yolculuğun önemli bir noktaya geldiğini vurguladı. Böylesine önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmanın önemine işaret eden Türel, Antalya'nın artık dünya liginde olduğunu belirtti.
FUARA ÖVGÜ
Türel, "Tüketim bilinci artıkça tercih doğal ürünlere kayıyor" diye konuştu. ATSO Başkanı Davut Çetin ise, YÖREX’in ürünlerin markalaşması adına çok önemli olduğunu belirterek, “Yöresel Ürünler Yöresel örf ve adetlerle birlikte kendine yer bulabiliyor. Türkiye’de bu yöresel ürünler maalesef yansıtılmıyor. Tarım politikalarımız genelde ürün temelli olmuyor. Toprak ve suya sahip çıkılması gerekiyor. Topraktan üretilen ürünleri bereket olarak görmeye yerine para olarak görülüyor” dedi. Türkiye Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı İbrahim Yaşar da yöresel değerlerin vazgeçilmez olduğunu, ürünlere hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini söyledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: