YARINLARA BIRAKILACAK EN ÖNEMLİ MİRAS, SU
Manavgat’ta düzenlenen 3'üncü Uluslararası Su ve Sağlık Kongresi yöneticisi Prof. Dr. Murat Topbaş, "Çocuklarımızı gerçekten düşünüyorsak onlara temiz hava ve su bırakmak boynumuzun borcu. Yarınlara bırakılacak en önemli miras, su" dedi


'EN ÖNEMLİ MİRAS SU'
DSİ Genel Müdür Yardımcısı Şadiye Yalçın, temiz ve güvenli suya erişimin bir yaşam hakkı olduğunu ve suyun insan yaşamı için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu, suyla ilgili küresel sorunlardan Türkiye'nin de nasibini aldığını ifade etti. Ülke nüfusunun 100 milyona ulaşacağı düşünüldüğünde su stresi altında olan Türkiye'de sürdürülebilir çalışmalar yapılması gerektiğini anlatan Yalçın, "Yarınlara bırakılacak en önemli miras su. Sürdürülebilirlik adına DSİ olarak ülke genelinde hayata iz bırakmaya çalışıyoruz. Her ilde suyun yönetilmesi için kısa, orta, uzun eylem planları yapıyoruz. 54 milyon metreküp olan su rezervinin 40 milyonun tüketildiği tarımda suyun planlı kullanılması adına projeler geliştiriyoruz" dedi.
'SUYU KAYBETTİĞİMİZDE YENİSİNİ ÜRETEMİYORUZ'
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hüseyin İlter, insanoğlunun ihtiyaç duyduğu her şeyi sıfırdan üretebildiğini belirterek, "Üretemediğimiz, ikame edemediğimiz nadir maddelerden birisi su. Suyu kaybettiğimizde yenisini üretemiyoruz. Yağmurların yağmasını ve suyun yeniden oluşmasını beklemek durumundayız" ifadelerini kullandı.
'İNSANLAR SUYU BİLİNÇLİ TÜKETMELİDİR'
Kongrenin açılış toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan KTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Topbaş, son aylarda dünya genelindeki sanatçılar tarafından paylaşım platformlarında 'nature is speaking' akımı başlatıldığını ve bunu takdirle karşıladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Aslında doğa konuşmuyor, ağlıyor. Suyun bolluğuna güvenmemeliyiz. Toplam suyun yüzde 1'i kadarı kullanılabilir. Benim çocukluğumda su cenneti olarak tanımlanırdık, ama nüfus arttıkça kırmızı çizgiye geldik. Bugün ülkede birçok nehir, göl kurudu. Konya'da obruklar oluşmaya başladı, şehirlerde su kayıp kaçakları nedeniyle suyu, insanlar ulaşmadan kaybetmeye başladık. İnsan vücudunun dörtte üçü su. Bu nedenle vücudumuza aldığımız suyun sağlıklı olması gerekir. İnsanlar suyu bilinçli tüketmelidir. Özellikle yaptığımız çalışmalarda maalesef yeteri kadar su tüketilmediğini görüyoruz. Oysa erişkin kadının 2,5 litre, erişkin erkeğin 3- 3,5 litre günlük su tüketmesi gerekir. Yani sadece susadığımız zaman değil, bunu bir ihtiyaç olarak düşünüp, günlük suyu ölçerek düzenli şekilde su tüketmemiz gerekiyor. Bunu herkesin görev olarak yapması gerekiyor. Vücutta su eksiği fonksiyon bozukluklarına, birçok hastalığın ortaya çıkmasına yol açıyor."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: