Bugüne kadar hep Antalya'ya hizmet ettiniz. Antalya'ya yatırım yaptınız. Alke ile başlayarak muhteşem bir Beach Park dünyası yaratmıştınız. Daha sonra yok olduğuna şahit olduk. Beach Park neden yok oldu?
Biz bir takım şeyleri çok çabuk tüketen bir toplumuz. Biz Beach Park'ta olmayanı yaptık ve çok güzel, yoğun 5 sene geçirdik. Orada bir ünitenin devredilmesini yasaklamıştık. Sadece bizim yetkimizdeydi. İşin içine devir olayları girdiği zaman işletmelerin kalitesini ve yapacağı işleri kontrol etmek zorlaşıyor. Oradan ayrılmamızın ardından işletmeler tamamen finans odaklı oldu. Karlı işletmeler olsun dendi, maddiyat düşünüldü. İleriye dönük yatırımlar yapılmadı. Bir işletme kendini yenilemezse, projeye yenilikçi düşünceler katmazsa, mevcutla devam ederse uzun ömürlü olamaz. Beach Park da bu düşünceyle geliştirilmedi ve çok ünite el değiştirdi. Yatırım yapılmadığı için de sonucu malum.
Bir dönem Antalyaspor yöneticiliği ve basın sözcülüğü de yaptınız. Biraz o dönemlerden söz edelim mi?
Çok uzun yıllar basın sözcülüğü yaptım. Antalyaspor'da Menderes Türel ile birlikte 7 sene yöneticilik yaptım. Yönetime ilk girdiğimizde Menderes Türel Ticaret Odası Başkanı'ydı, yönetime birlikte girmiştik. Takımı iki defa Süper Lig'e çıkardık, bir kere düşürdük. Antalyaspor benim için bir heyecan. Ben Antalya'da doğup büyümedim. Antalya'ya dışarıdan, bir Fenerbahçeli olarak geldim. Ama Antalya o kadar güzel bir şehir ki, 25-26 sene burada oturunca insanın Antalyasporlu olmaktan başka bir düşüncesi olmuyor. İyi bir Antalyasporlu olduğumu söyleyebilirim.
Antalyaspor'da yeniden yönetici olmayı düşünür müsünüz?
Hayır. Zaten şu anda dernek yöneticisiyim. Dernek de Antalyaspor için çok önemli bir konumda. Ben yönetici olduğum zaman da taraftardım. Bütün deplasmanlara giderdik. En son Başakşehir Stadı'nda oynadığımız Samsunspor maçında da taraftar olarak çok sevindim. O maçın iki yönü vardı. Biri Antalyaspor diğeri ise Yusuf Şimşek. Yusuf, benim Fenerbahçe’de oynadığı yıllardan beri öz kardeşim gibidir. Çok uzun yıllardır tanırım. Hem Antalyaspor adına, hem onun adına çok sevindim. O yüzden ikisi bir arda çok güzel oldu.
Midpoint markasını Antalya'ya getirdiniz. Zor oldu belki ama gelinen noktayı nasıl yorumluyorsunuz?
Midpoint Antalya için belki bir açığı kapattı. Tabi TerraCity Alışveriş Merkezi’ne gelen insanların sinerjisi de çok önemliydi. Çok yoğun bir giriş var. Tabi bunun Midpoint’e, Midpoint’in de AVM’ye çok büyük katkısı oldu. Şimdi ikinci Midpoint’i açacağız. O da 5M Migros Alışveriş Merkezi'nin orada, inşaat başladı. Şubat ayında açacağız. Midpoint Türkiye’nin en ciddi markalarından bir tanesi. Türkiye’de şu anda en iyi gelişen, en ciddi ve en doğru gelişen marka. Midpoint’in Ayhan Çarıkçılar, Numan Çarıkçılar ve diğer ortakları inanılmaz profesyoneller. Ve yalnızca işleriyle yatıp işleriyle kalkıyorlar. Midpoint markasını geliştirmek ile ilgili atılımlar yapıyorlar. Biz de zaten Midpoint’in Türkiye’deki tek frachise'ıyız. Başka da franchise'ı yoktur. Aslında biz Midpoint’in ortaklarıyız. Ben Midpoint gibi bir markanın Antalya’da olup bizim kontrolümüzde olmasından dolayı ayrıca çok mutluyum.
Çok uğraş verdiğiniz bir de Günaydın markası var. Bu markayı da bize anlatır mısınız?
Antalya'da marka ile ilgili insanlar yıllarca aynı şeyi söyledi: "Antalya'ya markalar gelmiyor, marka getirelim." Hiçbir şey kolay olmuyor. Doğuş Grubu ve Günaydın Grubu ile yıllar süren bir takip sonucunda işbirliğine girdik. Günaydın'ın ortakları inanılmaz bir şekilde markanın peşindeler. Günaydın markası onların hayat şekli. Gerçekten çok önem veriyorlar. Ben Günaydın ile birlikte Antalya'da, özellikle de Lara bölgesinde önemli bir açığı kapattığımızı düşünüyorum. Çok özel bir marka. Ürünler de çok özel ve özel olarak seçiliyor. Çok detaylı çalışılıyor. Doğuş Grubu'nun profesyonelliğiyle de Günaydın markası birleşince çok güzel bir lokasyonda mekan açtık. Çok iyi gidiyor, çok mutluyuz.
Yeni yatırımlar, yeni marka projeleri var mı?
Günaydın ile ilgili bir iki yatırım daha olabilir. Onların stratejileri var. Devam eden görüşmeler de mevcut ama açıklamak için daha erken. Biliyorsunuz bizim şu anda el attığımız For Fun ismiyle kendi markamız var Akra Barut Otel'in hemen karşısında. Yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik bir oyun ve eğlence parkı burası. Bowlingler, lazerler ve son trend oyunlar yer alıyor. Orada bir marka yarattık ve bir kaç franchise talebi var, onları değerlendiriyoruz. Kendimiz yatırım yapmayacağız ama franchise verebileceğiz.
Çok uzun yıllardır Antalya'dasınız ve pek çok yatırıma imza attınız. Baktığınız zaman Antalya'nın gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Doğru bir şekilde mi gelişti?
Şimdi baktığınız zaman havalimanı girişi 11 küsur milyon. Bu 2 yüz, 3 yüz binlerde başlamıştı. Rahmetli Özal bundan 25-26 yıl önce o zaman Antalya’ya 10 milyon turist gelecek dediği zaman herkes gülmüştü. Ama şuanda Antalya’ya yalnızca havayoluyla giren yolcu sayısı 11 milyon. Onun dışında otobüsle veya oradan buradan iç pazarla gelen turist sayısı 16-17 milyon. Antalya’nın gelişimi çok hızlı ve çok yoğun oldu. Çok fazla otelimiz oldu ama birbirini takip eden oteller oldu. Bunların arasında Rixos Premium gibi birkaç otel ancak sıyrılabildi. Kendini farklılaştıran, farklı yatırım yapan konseptler aslında başarılı oldu. Kaleiçi şu son dönemlerde benim ilgimi çekiyor. Oraya iyi yatırımlar yapılıyor. Büyükşehir güzel çalışmalar yapıyor. Kaleiçi, turizm ve genel açıdan da Antalya için çok önemli bir yer. Başka ülkelerde gittiğiniz zaman Old Town dedikleri zaman büyük bir hayranlıkla gidip oralarda geziyoruz. Ama Antalya’da biraz atıldı. Son dönemde oranın aydınlatılması, yürüyüş yollarının düzenlenmesi, işletmelere çeki düzen verilmesi çok iyi oldu. Biraz daha geliştirmemiz lazım. Bununla birlikte müşteri kitlesini ve kalitesini de arttırmak gerekiyor. Bundan sonra biraz daha başarılı olabiliriz. Ama şu anda Antalya’nın gelişimi ama genel yatırımlar olsun ama hükümet desteği olsun ama diğer şeyler olsun oldukça pozitif.
Baktığımız zaman Antalya olarak çok fazla turist alıyoruz belki ama hala şehir merkezinde turistleri gönderebileceğimiz yer sayısı sınırlı. Bunlardan dolayı da bir eksikliğimiz var diyebilir miyiz?
Var aslında. Rixos World projesinin çıkışı da buradan geçiyor. Şu anda baktığınızda Antalya deniz, kum ve güneş… Biz yıllardır bunu satıyoruz ama başka alternatif yok. Bu nedenle şu an yaptığımız proje hem tur operatörlerini hem de genel olarak insanları çok heyecanlandırıyor. Çünkü artık deniz, kum ve güneşten başka böyle bir temalı parkın olması insanların tatil programlarında ciddi değişiklikler yaratabilir. Bu tür işletmeler gelişirse, şehir de ancak o zaman gelişiyor. O anlamda yapılan bu proje hem Antalya için hem de Türkiye turizmi için son derece önemli. Çekim merkezi yaratmakla ilgili şu anda Antalya’da bu parktan başka kullanabileceğiniz hiçbir şey yok.
Rixos şu anda Belek’te büyük bir yatırım yapıyor. Sizde bu projeyi yakından takip eden biri olarak, biraz bilgi verseniz?
Rixos, Avrupa'nın en büyük eğlence parklarından bir tanesini inşa ediyor. Projede eğlence parkları yanı sıra 5 yıldızlı ve 401 odalı özel temalı bir otel de var. Etkileyici mimarisi ile dışarıdan da görüldüğü üzere eski Roma temasını işliyor. Satış üniteleri, marka dükkanlar ve daha pek çok farklılıkları ile bir de retail alanı.
Bu yeni projeyle aslında insanlar pek çok ilki de yaşama fırsatı bulacak. Dalga havuzu ve penguenler bunlardan bazıları. İnsanları bekleyen ilkler neler?
Avrupa’nın en büyük su ve dolphin parkı yanı sıra, Avrupa'nın en büyük, dünyanın da sayılı dalga havuzlardan birini yapıyoruz. Penguenler, kaplanlar ve daha pek çok şaşırtıcı ilk ve yenilik de sürpriz olarak kalsın. Ziyaretçilerimizi hafızalarından silinmeyecek deneyimler bekliyor.
Peki açılış ne zaman yapılacak?
Otel ve eğlence parkının bir bölümü Mayıs 2016'da açılacak. Temalı parkın kalan kısmı da 2017 ve 2018'de tamamlanacak.
Bu sıralar yurtdışına çok sık çıkıyorsunuz. Bu projeyle ilgili fuarlara mı katılıyorsunuz?
Evet. Proje Rixos grubunun şu anda yapmış olduğu en büyük yatırımlardan bir tanesi. Projenin direk koordinasyonu Fettah Tamince'ye ait. Yurtdışı seyahatlerinin birçoğunun amacı da bu fuarlarda dünyadaki yeni trendleri takip etmek. Önemli firmalarla ve Singapurlu mimarlarla çalışıyoruz. Amacımız fuarlarda hem son trendleri takip etmek, hem tanıtım yapmak hem de ürün satın almak.
Bu kadar başarılı bir yönetici olmanın sırrı nedir? Bu başarı nasıl yakalandı?
Türkiye'nin ilk su parkını açan işletmecilerden biriyim. İlk su parkımızı 1995 yılında açtık. Yine Türkiye'de ilk yunus parkını da biz açtık. Troy'da da güzel bir başarı elde ettik ama Troy aslında bu projenin bir parçasıydı. Tabi yeni projemiz Troy'un yaklaşık 30-35 katı büyüklüğünde. Yatırım bütçesi olarak da 100-150 kat büyüklüğünde. Troy belki bir maket çalışmaydı. 2017 ve 2018 zarfında projenin yatırımı milyar doları bulacak.
Sosyal yönde de çok aktifsiniz. Bu iş temposu arasında biraz zor olmuyor mu? Nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Aslında özellikle son dönemlerde işten başka şeylere pek vakit ayıramıyorum. Ama genel olarak sosyal olmayı seviyorum. Sosyal olmanın da iş hayatında çok faydası olduğuna inanan bir insanım. Şu anda daha çok yeni projeye yoğunlaşıyorum, ilgileniyorum ve yeni projenin tanıtımı ile ilgili yoğun faaliyet gösteriyorum. Kızlarıma ve aileme mümkün olduğunca çok vakit ayırmaya çalışıyorum.
Prensipleriniz neler?
Yaptığın işin hakkını vermek benim için çok önemli. Herkesten de aynı şeyi istiyorum. Onun dışında doğruluk, dürüstlük, çok çalışma, emek harcama gibi klasik şeyler.
Spor hayatınızda ne kadar önemli?
Son bir yıldır hiç spor yapmıyorum. En son yaptığım spor kick boks. Arada eski basketbolcu arkadaşlarımla basket oynuyorum. Halı sahada futbol maçı yapıyoruz. Ama 1 senedir spora çok yoğun bir vakit harcayamıyorum. Biraz bıraktım. Spor önemli. Benim hayatımdaki olmazsa olmaz şeylerden biri spordu ama son 1 yıldır yapmıyorum. Neden bilmiyorum ama biraz tembellik ve üşengeçlik geldi. Son 1 yıldır her pazartesi de diyete başlıyorum.
Peki, son olarak çok ciddi bir motor tutkunuz olduğunu biliyoruz. Buna da değinelim mi?
Motor tutkum çok uzun yıllardır var. İlk motorumu 1998 yılında almıştım. O zaman RN 800 Kawasaki Drifter’im vardı. Uzun yıllar bindim. Sonra işlerin yoğunluğundan dolayı bıraktım. Ama içimde hiçbir zaman bitmedi. Ondan sonra şimdi Antalya’da Harley Davidson Free Chapter diye bir grubumuz var ve yaklaşık 20 kişiyiz. Birlikte sürüşler yapıyoruz. Hepimiz çok iyi arkadaşız. Çok uzun yıllardır birlikteyiz. Çok eski arkadaşlar ve yeni gelen arkadaşlar var. Büyük bir tutku. Vazgeçilecek, bırakılacak bir şey değil. Harley’i çok seviyorum. Ben mümkün olduğu kadar işe motorla gidip gelmeyi seviyorum. Belek’e de, şantiyeye de motorla gidip geliyorum. Türkiye içerisinde Antalya motora binmek için çok özel bir yer.
Yorumlar
Kalan Karakter: