Antalya’nın simgelerinden biri olan Kaleiçi, tarihi dokusuyla binlerce turisti ağırlarken, yangın güvenliği gerekçesiyle getirilen yeni düzenlemelerle birlikte önemli bir krizle karşı karşıya kaldı. Özellikle ahşap yapılarda faaliyet gösteren pansiyon ve butik otel işletmecileri, yeni düzenlemelerin hem uygulanabilirliğine hem de kültürel mirasa zarar vereceğine dikkat çekiyor.
Tarihi Doku ile Modern Mevzuat Arasında Sıkıştılar
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimler arasında yaşanan yetki karmaşası, işletmeleri belirsizliğe sürüklüyor. 2007 yılında yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, tüm yapılarda yangına dayanıklı kapı, pencere ve yangın merdiveni gibi modern güvenlik önlemlerini zorunlu kılıyor. Ancak Kaleiçi gibi kentsel sit alanlarında, bu uygulamalar tarihi dokunun bozulmasına neden olabileceği gerekçesiyle tartışmalı hale geliyor.
“Kimse Yol Göstermiyor, Her Kurum Farklı Yerde Duruyor”
Antalya Kaleiçi Otelciler ve Esnaflar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yetkil, bölgeye özel bir yönetmelik talep ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Tesislerimiz zaten itfaiye raporlarını almış, ruhsatlarını edinmiş ve faaliyete başlamış işletmelerdir. Ancak şimdi, güncellenen yönetmeliklerle tescilli binalarda faaliyet göstermek adeta imkânsız hale geldi. Can güvenliğinden ödün vermeden, tarihi yapılarımızın özgünlüğünü koruyacak özel bir yangın yönetmeliği hazırlanmasını talep ediyoruz.”
“Kapıyı Değiştirsek Bile Yapı Ahşap, Ne Değişecek?”
Kaleiçi’nin en eski işletmelerinden biri olan Atelya Art Hotel’in sahibi Derin Kaçaroğlu ise, ne yapacaklarını bilemediklerini ifade ederek yaşanan belirsizliği şöyle özetledi: “Otelimiz, 1987’den beri faaliyette. Konağımız bize dedemizden kaldı. Yangın yönetmeliği gereği kapılarımızı değiştirmemiz isteniyor. Ancak bu binanın tamamı ahşap. Sadece kapıyı değiştirmekle ne kadar güvenlik sağlanabilir? Ayrıca, bu yapı üzerinde yapılacak her değişiklik için Anıtlar Kurulu'ndan onay gerekiyor. Ama oradan da ne yapılabileceğine dair net bir yönlendirme yok.”
“Bayram Sonrası Ruhsatlar Askıya Alınabilir”
İşletmecilere Mayıs sonuna kadar süre tanındığı, aksi halde bayram sonrası mühürlemelerin başlayabileceği ifade ediliyor. Ancak birçok işletmeci, mevzuatın nasıl uygulanacağına dair kurumlar arasında yeterli koordinasyon olmadığını belirtiyor. Bir yandan Anıtlar Kurulu’nun tarihî yapılar üzerindeki yetkisi, diğer yandan belediyelerin ruhsat denetimleri işletmeleri çıkmaza sürüklüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: