Antalya Ticaret Borsası'nın (ATB) Kent Buluşmaları toplantısının bu haftaki konuğu, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü oldu. ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, ATB Başkanı Ali Çandır, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapılan toplantıda, Kepez'in sorunları ele alındı.
'ÇOÇUKLARIMIZA ÇİMENTO ÇORBASI YEDİREMEYİZ'
Antalya'nın son 10 yılda 267 bin dönüm tarım toprağını kaybettiğini belirten Ali Çandır, sürekli gündeme getirdiği tarım topraklarının imara kurban edilmesini bir kez daha tekrarladı. Çandır, "Gelecek nesillerimize nefes alabileceği, beslenebileceği alanları bırakma zorunluluğumuz var. Çimento çorbası, seramik dolma yediremeyeceğimize göre tarım topraklarımızı korumalı ve geliştirmeliyiz" dedi.
BATI ÇEVREYOLU ELEŞTİRİSİ
Batı Çevre Yolu'nun açılması için ilgili herkesin imza attığını belirten ATB Başkanı Çandır, "Antalya'da 1970'lerden bu yana ilk defa bir çevre yolu yapılabilecek. Ancak bunun karşılığında 1600 dekar gibi tarım toprağının kaybediliyor olması gerçekten üzüntü verici. Bunun karşılığı bu olmamalıydı. Katma değer üreten bu kentin yeşili koruması ve kente nefes aldırmasını temenni ederdik. 1800 metre yol için de bu kadar yeşil alanın kaybedilmesi doğru değil" dedi.
Ortak akıl, sivil topluma önem verdiğini belirten Hakan Tütüncü ise tarım topraklarının kurban edildiğini gördüğünü ve bu konuda Antalya'daki sivil inisifiyatifin hassasiyetini dikkatle takip ettiğini açıkladı. Kepez'de 1980'den sonra 17 yıllık süreçte köyden kente göçün sonucu olarak çarpık bir kentleşme oluştuğunu anlatan Tütüncü, ciddi bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu, bu bilinci Kepez'de de ortaya koyabilmek için de belli bir zamana ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
AVM, REZİDANS, OTEL YOK
Hakan Tütüncü, son günlerin en çok konuşulan konusu Zeytintipark'tan sonraki Antalya kent merkezindeki en büyük yeşil alana sahip 488 dönümlük Dokuma'ya ilişkin sözleşmenin iptali yönünde kazanılan mahkeme kararı sonrası işleyecek süreci de anlattı. Antalyalıların elinden Dokuma'nın gitmesinin sözkonusu olmadığını ve kesin bir yargı kararı olduğunu belirten Tütüncü, şöyle konuştu:
"Burada yapılacak 2 bin metrelik bir park değil ve o yüzden geliştirilecek proje, atılacak her adımda belediye tek başına karar vermemeli. Çünkü Antalya'nın ikinci büyük arazisi, 488 dönüm. 250 bin m2'si ticari alan, gerisi kent parkı. Dokuma'nın gerçek sahibi bizce Antalyalılardır ve burada geliştirilecek proje için bu şehrin söz söylemesi gerekiyor. Herkesle tüm aşamaları paylaşarak burada bir proje geliştirmeyi planlıyoruz."
BİNALARA MÜZE, SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİ
Dokuma'daki alana ilişkin kendi fikir ve önerilerini de açıklayan Hakan Tütüncü, şöyle dedi:
"Bir tane ağaç kesmeden, bina yıkmadan tamamını 1950'lerde yapıldığı şekliyle onarıp, restore edip kent hafızasına tekrar kazandıralım. Bazı binalar vardır o şehrin hafızası demektir ve her taşı, tuğlasında çok önemli hatıralar vardır. Bizim onları yıkmamız bu kentin hafızasını paramparça etmektir. Antalya'dan her aileden bir mensup orada çalışmış ve hatıraları vardır. Bu binalar restore edildikten sonra yeni fonksiyonlar yükleyelim. Çok güzel sergi, çok amaçlı salonlar olabilir ana binalarda. Arkada fabrikanın müştemilat depoları ve hangarlar çeşitli kültür, sanat faaliyetlerinin yapılacağı alanlar olabilir. Dokuma'nın kapısından girdiğiniz andan itibaren 1960'ların Antalya'sına gidelim arzusu içindeyiz ve çok ciddi ağaçlar var ve çok güzel ses yalıtımı yapıyor. Şehrin gürültüsünü hiç duymuyorsunuz. 1960'ların Antalya'sını yaşayıp adeta bir dönem dizisini canlandıran o ortamı Antalyalılarımıza armağan edelim istiyoruz. Parke taşlarından peyzajına tamamıyla o dönemleri anlatsın istiyoruz. Hiç bir ağaç kesilmeden ve bina yıkılmadan."
KONGRE VADİSİ ÖNERİSİ
Arkadaki ticari alanla ilgili ise "Oraya ne yapılmayacağını biliyorum" diyen Tütüncü, şunları söyledi:
"Bu konuda çok ciddi çizgilerimiz var. 250 bin m2 korkunç bir arazi parçası, her türlü istismara açık. Dokuma'da kesinlikle otel olmayacak, AVM olmayacak, kesinlikle rezidans, toplu konut uygulaması olmayacak. Ama ne olacağına da ortak akılla karar verelim. Önerim orayı Antalya'nın kongre vadisi haline getirelim. ATSO, Borsa, turizmcilerimizin de ifade ettiği husus turizmin 12 aya yayılması. Nasıl olacak, bunun için güneş-deniz-kum üçlüsünün ötesine taşımak lazım ve Antalya'da kongre vadisi projesi konuşuluyor. Ama bu kadar büyük ve şehrin merkezinde olması bakımından çok önemli bir avantaj. İçinde 2 bin 500, 3 bin, 500 kişilik gibi çeşitli sayılarda salonların olduğu ve aynı anda çok çeşitli kongrelerin yapılabildiği güzel bir ortam orada sağlanabilirse ben inanıyorum ki Türkiye'nin en önemli ve dünya çapında tanınır bir kongre vadisi haline gelecek. Oraya gelen her insan bu şehrin otellerinde konaklayacak ve bizim hem turizm girdilerimiz artacak hem de şehir de ekonomik olarak bundan faydalanacak."
Yorumlar
Kalan Karakter: