İşte bu duvarlar; bundan birkaç yıl önce aniden çöküverdi. Kimse farkına varmadı! Çünkü çöküntü yukarıdan bakılmayınca görünmüyordu.
Ama Cumhuriyet Meydanı ve çay bahçelerinin yükünü taşıyan koskoca surların dış duvarları çökmüştü!
Nasıl çökmüştü?
Ne bilen, ne gören ve ne de araştıran hiç kimse çıkmadı! Ben birkaç defa yazdım ve fotoğrafladım ama ne fayda?
Surları tamir ediyoruz dediler; gittiler en sondan başladılar. Oraya gelmeden bıraktılar.
Lütfen gidin kendi gözlerinizle görün. Fotoğrafını çekin. İnanmayanlara gösterin. Yarın o meydanda meydana gelecek daha büyük bir çöküntünün, zarar ziyanlarını acaba kim karşılayacaktır?
SEBEP: İNCİR AĞAÇLARI
Merak edip yıkılan surlara bakınca; “incir” ağaçlarının köklerinin “soba borusu” büyüklüğünde olduklarını gördüm. Duvarlar işte bu yüzden yıkılıyordu.
MÜZE? BELEDİYE? BAKANLIK?
Turizm adına hareket eden bu kurumların maalesef çok “pasif” oldukları ortada.
“Salla başı al maaşı” düşüncesindeler!
Hiçbir şeye karışmıyorlar. Hele hele Kaleiçi’ne hiç mi hiç bakmıyorlar.
Tüm surlar çöküyor. Çalılar, otlar sarıyor her tarafını. Tarihi konaklar ya yanıyor, ya yıkılıyor aldırış eden yok! Temelden tarihi eserler çıkıyor, tiyatro çıktı diyenler var; hoop üzerine derme çatma bir konak konduruveriyorlar.
10 yada 15 sene önce yanan konakların içinde ağaçlar yetişti.
Ne mal sahibi, ne Belediye, ne müze ve ne Bakanlık Bakan’ı “bu ne çirkinlik?” demiyorlar!
Çöken TOPHANE duvarları değil; tüm Kaleiçi’dir.
Fuarlarda tanıtım yapılacak bir Kaleiçi’miz yoktur. Kendimiz aldatmayalım!
::::
HIDIRLIK SOKAK
DAHA DA GÜZELLEŞECEK!
Antalya Büyükşehir Belediyesi; “Kentsel Tasarım Projesi” adıyla Kaleiçi Hıdırlık Sokak-Yanık Hastane arasındaki alanda güzelleştirmeler yapmaya başlıyor!
::::
WC SIKINTISI
Kalekapısı’ndaki Tekeli Mehmet Paşa Camii’sinin bir WC’si yok! En çok cemaati ve yabancı ziyaretçisi olan böyle bir camide WC olmayınca; küçük abdestini bahçedeki “şadırvan” içine yapanlar oluyormuş!
İnşallah bu meseleye; Belediyemiz ve Vakıflar bir an önce çözüm bulurlar!
::::
AKARÇEŞME SOKAK DA
AKAN BİR ÇEŞME YOK
Eskiden sular bolmuş. Arıklardan akan sularla bahçeler sulanırmış. Sokak başlarında çeşmelerden gezenler kana kana sular içermiş.
Akarçeşme sokak belki adını o sokaktaki bir çeşmeden almıştı.
Bugün o arıklar da yok, kapatıldı.
Ya çeşmeler? Eskisi kadar çok değil. Çoğu “hayrat” akıyor. Akmayan, akıtılmayan çeşmeler var.
Hâlbuki onlar onarılsa. Akıtılsa. Susayanlar oralardan sular içseler.
Araba yıkayanlar, dükkan temizleyenlerden fırsat bulabilirlerse tabii ki!
::::
::::
Yorumlar
Kalan Karakter: