Yıllardır çözüm bekleyen ve binlerce vatandaşın ortak mağduriyeti haline gelen staj ve çıraklık sigortası sorunu, son gelişmelerle birlikte yeniden gündemin üst sıralarına taşındı. İş hayatına genç yaşta adım atan ancak emeklilik sürecinde bu emeklerinin karşılığını alamayan staj ve çıraklık mağdurları, seslerini duyurmak ve haklarını aramak için örgütlü bir şekilde mücadele veriyor. İstanbul Staj ve Çıraklık Mağdurları Derneği’nin TÜRK-İŞ ile gerçekleştirdiği kritik görüşme ve hükümet kanadından gelen olumlu açıklamalar, yıllardır süren adalet arayışında yeni bir umut ışığı yaktı. Peki, staj sigortası neden emeklilikte geçerli sayılmıyor? Hangi çözüm yolları masada? İşte, staj ve çıraklık mağdurlarının yıllara yayılan hak mücadelesine dair tüm detaylar…
Staj ve çıraklık mağduriyeti nedir?
Stajyer ve çırak olarak iş hayatına adım atan milyonlarca vatandaş, sigorta başlangıçlarının emeklilik hesabında dikkate alınmaması nedeniyle mağduriyet yaşıyor. Mevcut mevzuata göre bu süreçte yapılan sigorta, sadece iş kazası ve meslek hastalıklarını kapsıyor, emeklilik primi olarak sayılmıyor. Bu durum da vatandaşların emeklilik yaşlarının ilerlemesine ve yıllar süren bir hak kaybına yol açıyor.
Hangi gelişme mağdurların umudunu artırdı?
Son olarak, İstanbul Staj ve Çıraklık Mağdurları Derneği, Ankara’da önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Dernek Başkanı Murat Avcı ve heyeti, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ı ziyaret etti. Görüşmede staj ve çıraklık dönemlerinin sigorta başlangıcı olarak kabul edilmemesinden doğan mağduriyetler tüm detaylarıyla ele alındı.
Görüşmenin ardından dernekten yapılan açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:
“TÜRK-İŞ’in güçlü duruşu ve sizin liderliğinizle, bu önemli meselenin çözümüne bir adım daha yaklaştığımıza inanıyoruz.”
Hükümet cephesinden açıklama geldi mi?
Evet. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bu konunun sadece seçim döneminde gündeme gelen geçici bir vaat olmadığını, teknik çalışmaların seçim sonrası da devam edeceğini belirtti. Akbaşoğlu:
“Toplumun beklentilerini yok sayamayız. Bu durum seçim süreciyle sınırlı değildir, seçim sonrasında da çalışmalarımız devam edecek.” dedi.
Bu açıklama, çözüm arayışında olan binlerce kişi için önemli bir umut kaynağı oldu.
Staj sigortası neden emeklilikte geçerli sayılmıyor?
Şu an yürürlükte olan mevzuata göre:
-
Staj ve çıraklık yapan kişilere iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yapılmaktadır.
-
Bu süreçte emeklilik primi yatırılmadığı için emeklilik hesabına dahil edilmez.
-
Dolayısıyla kişi ne kadar erken çalışmaya başlarsa başlasın, staj dönemi sigortalılık başlangıcı olarak sayılmaz.
Peki bu durum hangi meslek gruplarında farklı uygulanıyor?
Bazı meslek gruplarına, staj ya da eğitim süreçlerinde farklı haklar tanınmıştır:
-
Avukatlar, baro stajlarını borçlanarak emeklilik hesabına dahil edebiliyor.
-
Doktorlar, uzmanlık eğitimlerinde geçen süreleri emeklilik hesabına katabiliyor.
-
Ancak çıraklık eğitimi gören teknik lise ve meslek lisesi mezunları bu haklardan yararlanamıyor.
Bu durum ise kamuoyunda eşitlik ilkesine aykırı olarak değerlendiriliyor.
Hangi çözüm formülleri üzerinde duruluyor?
Gündemde iki ana formül bulunuyor:
-
Staj ve çıraklık sürelerinin doğrudan sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi
→ Bu formül, geçmişte çırak ya da stajyer olarak çalışmış kişilerin o tarihten itibaren sigortalı sayılması anlamına geliyor. -
İsteğe bağlı borçlanma yoluyla emeklilik hesaplamasına dahil edilmesi
→ Bu formülde ise kişi belirli bir bedel karşılığında o süreleri borçlanarak emeklilik süresine ekleyebilecek.
Her iki yöntem de, mağdur vatandaşların erken emeklilik hakkına kavuşmalarını sağlayabilir.
Staj ve çıraklık mağdurlarına çağrı yapıldı mı?
Evet. Dernek, 1 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Kartal Meydanı’nda yapılacak Emek ve Dayanışma Günü mitingine tüm mağdurları ve emek dostlarını davet etti. Çağrıda şu ifadeler yer aldı:
“Bu kutsal mücadelede, gençliğinde emeğiyle var olmuş ama yıllarca hakları teslim edilmemiş tüm staj ve çıraklık mağduru kardeşlerimizi yanımızda görmek istiyoruz. Çünkü biz birlikte güçlüyüz, biz birlikte ses oluruz!”
Bu mücadele nereye varır? Umut var mı?
Siyasi iradenin açıkça konuyu sahiplendiğini göstermesi, sendikaların desteği, derneklerin organize çalışmaları ve kamuoyunun baskısı, bu mağduriyetin çözülmesi için tarihi bir fırsat doğurmuş durumda.
Her ne kadar teknik düzenlemeler ve maliyet hesaplamaları süreci karmaşık hale getirse de, çözüm için sosyal adaletin tesisi ve anayasal eşitlik ilkesi en güçlü argümanlar arasında yer alıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: