Sona Doğru

Sonra hep parlak hikâyelerdeve hep iyi rollerde seyrettiğimiz yakışıklı adam... Oscar heykelciğini evine onurla taşıyabilmiş, yani Akademi Ödüllü usta oyuncu… Amerika taşrasında, bağımsız “Sundance Film Festival” eylemini başlatan ve “SundanceChanel” adlı televizyon kanalını kuran bir aktivist…

Robert Redford’un, Bağımsız Film Festivali’ndeki ve Televizyon Kanalındaki “Sundance” adını, ülkemizde “Sonsuz Ölüm” diye gösterilen “Butch Cassidy and Sundance Kid” filmine atıfta bulunmak amacıyla koyduğunu düşünüyorum...

Onun son filmini önce televizyonda seyrettim, sonra İdefix internet sitesinden DVD olarak sipariş edip arşivime kattım. (Bu cümle reklam gibi oldu ama söylemem gerekiyordu; çünkü arama zahmetine katlanmadan DVD bana ulaştı.) Filmin adı: “All is Lost”, herhalde öyküden kaynaklanarak “Sona Doğru” diye Türkçeleştirilmiş. Bir de alt başlığı var: “Never Give Up”… Bunu“Asla Vazgeçme” diye daha yakın çevirmişler…

Birbuçuk saati biraz aşan filmde, hiç diyalog yok! Başka oyuncu da yok! Yaş almış, yüzü kırış kırış olmuş, ama ihtiyarlamamış Robert Redford, serüveni tek başına aslanlar gibi götürüyor. Öykü biraz Hemingway’in romanından sinemaya uyarlanan, başrolünü Spencer Tracy’nin oynadığı “İhtiyar Adam ve Deniz” filmini hatırlatıyor. Biliyorsunuz o ünlü hikâyede; yoksul ihtiyar balıkçının, yakalayıp sandalının yanına bağladığı dev bir balıkla, büyük dalgalar, haşinrüzgârlar ve aç köpekbalıkları ile mücadelesi anlatılıyordu.

“All is Lost (Sona Doğru)”da ise; lüks yelkenlisiyle sert bir deniz kazası geçiren ve okyanusun ortasında fırtınaya yakalanan zengin bir adamın hayatta kalma mücadelesine tanık oluyoruz. İnsan zekâsını, çaresizliğin nasıl yaratıcılığa dönüştüğünü ve el melekesini izliyoruz. Derinliğin ürpertici hissini algılıyoruz, ıssızlığın ürkütücü sessizliğini duyuyoruz, mavi tonlara doyuyoruz. Genel planlarda ve yakın çekimlerde, müthiş Robert Redford oyunculuğunu seyrediyoruz…

2013 tarihli bu başarılı filmin senaryosunu yazan ve yöneten, “J.C.” kısa adıyla anılan Jeffrey C. Chandor, 1973 doğumlu genç bir sinemacı. 2011 yılında çektiği “Margin Call (Oyunun Sonu)” adlı ilk sinema filminde, 2008’de Amerika’da yaşanan finansal krizin perde arkasını anlatmış. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı adayı olmuş. Ve En İyi Özgün Senaryo dalında da Oscar’a aday gösterilmiş. Son“All is Lost” filmi ile de Oscar adaylığı bulunuyor.

Denizi seviyorsanız, denizciliğe meraklıysanız, bu filmi seyretmekle kalmayın, arşivinize katın. Piyasada DVD, BLU-RAY ve VOD formatlarında bulabilirsiniz...