Salı Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu Akdeniz Girişimci İş Kadınları Derneği (AGİDER) Başkanı Doktor Figen Sayın oldu.
Biz sizi Antalya’da estetik dünyasında ilk sıralarda tanırken, bir anda karşımıza STK başkanı olarak çıktınız. Başlar başlamaz projelerinizle anıldınız. Dernekçilik zor mu? Bu zorluğun yanında birde devam ettirmeniz gereken işleriniz var. Bunları nasıl dengeliyorsunuz?
Evet ben bir tıp doktoru olarak Medikal Estetik alınınca hizmet veren bir doktorum. Bunun yanında 28 yıldır sivil örgütlerde yer aldım. AGİDER Başkanı seçildiğim bu yıl beni dernek çalışmaları içinde görüyorsunuz. Şu anda sivil örgüt tecrübelerimi hem kadınların girişimciliği hem de ülke geleceğimiz açısından yapmaktan mutluluk duyuyorum. Dernekçilik zor değil fakat hepimizin özel işlerinde olduğu için ve bunlarla birlikte gönüllü olarak yürüttüğümüz için ufak tefek zorluklar oluyor. Planlı ve hızlı biri olarak organizasyon yapıyor ve hepsini birlikte yürütüyorum. Önem ve öncelik sırasına göre zamanı iyi yöneterek gerçekleştirmeye çalışıyorum.
AGİDER olarak yaptığınız çalışmalarda farklı siyasi partilere eşit mesafede olduğunuzu görüyoruz. Bu çok zor bir durumdur. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Orada galiba samimiyet ve güven olayı en önemlisi. Hayatımın her yerinde her görüşe, düşünceye saygı duydum. İnsanlara karşı saygı ve sevgim var. Düşünceleriniz, görüşleriniz farklı olabilir ama demokrasi anlayışı içinde insana saygı duyarsanız, farklı düşüncelerden de olsanız saygınlık kazanıyorsunuz. Ben bunu kendi düşünce hayatımda bir kural olarak yaşayan, biriyken bir dernek başkanlığı sorumluluğu alınca bu anlayışım daha fazla ön plana çıktı. Dernek de, canlı varlık gibi. Her derneğin bir vizyonu, misyonu var. Dernekler duruşu ve hedefleri ile hızı hareket edebilen ve sürdürebilir yapıya sahip olmalılar. Kurumsallığı hareketlilik ve devamlılıkla kazanabilirsiniz. Benim ilişkilerim de böyle. Her siyasi düşünceden, her farklı düşünceden insanla ilişkilerim var. Hepsinden bir şeyler kazanılacağına, hepsinin hayatına dokunulacağına inanıyorum. Bu iletişim ve bakış açısı sanırım söylediğiniz sonucu oluşturuyor.
AGİDER olarak son zamanlarda yaptığınız çalışmalar ve projelerle oldukça etkin gündemi takib eden başarılı bir sivil toplum örgüttü olarak görünüyorsunuz .Bunun sebebi nedir?
Bu değerlendirme için öncelikle çok teşekkür ediyorum. Bu konuda Antalya’da kadın derneklerini değerlendiren bir çalışma yapıldı. Bu çalışmayı Uluslararası İlişkiler Üniversite’sinden Doç. Dr. Ceren Hanım yaptı. Antalya’daki dernekleri incelediler. Söz konusu çalışmada bütün dernekler ziyaret edildi. Bizim derneğe de gelindi. Çalışmanın sonucunda Antalya’da; etkin, tanınırlığı yüksek, siyasi anlamda, sosyal anlamda bir güç sahibi, karar verdirebilen ve yönlendirme gücü olan, siyaset üstü herkese eşit mesafede iki dernek çıktı. AGİDER ve KASAİD. Bu bizim için büyük bir mutluluk. KASAİD Atatürk’ün kurduğu bir dernek. Tarihi çok eski bir dernek. Adı zaten çok güçlü bir dernek. AGİDER’e baktığımız zaman daha 6 yaşında. Fakat AGİDER’deki kadro, ben de dahil olmak üzere Antalya’da girişimcilik adına kurulan derneklerin kurucusu olan temel kadroyuz. Örneğin ANTİKAD’ı da kuran kadro bu gün AGİDER dedir. Ayrıca yönetimimizde sivil örgüt tecrübesi çok yüksek üyelerimiz var. Ben 28 yıldır sivil örgütlerde yer aldım. Antalya Tabib Odası Yönetim kurulunda, Medikal Estetik hekimleri derneği gibi bir çok dernekte çalıştım. Sonuç olarak AGİDER bu güzel çalışmalara birikimli üyeleri ile başarıyor diyebiliriz.
Estetik alanında çalışan Bir hekim olarak yoğun ve başarılı bir işiniz ve ekonomik gücünüz var. Neden dernekçilikle ilgileniyorsunuz?
Hayata bakış açımdan kaynaklanıyor. Mesleğimi işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Ancak hayatın da sadece çalışmak ve para kazanmak için olmadığına inanıyorum. Para da kazanan belli seviyede biriyim ama eğer insanların hayatında değişiklik yaratabiliyorsanız, iz bırakabiliyorsanız o zaman değerlisiniz ve hayatınız anlamlı oluyor. Ben daha önce çocuklar için, oğlum için bir şeylerde yaptım ama bu sefer kadınları seçtim. Kadınların çok fazla desteğe ihtiyacı var. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de var.
AGİDER olarak bir siyasi parti ile anılmamayı nasıl başarıyorsunuz?
Neye inanıyorsanız onu yaparsınız. Ben bir kere sivil örgütün güçlü olmasına inanıyorum. Sivil örgüt güçlü olsun diyen biri, siyasetin emrine girmez. Onlar işlerini yapacak. Onların karşısında güçlü bir sivil örgüt olacak. Demokrasi bunu gerektirir zaten. Türkiye’de bunu yapmak çok zor. Ama samimiyetle çalışarak bunun başarılacağına inanıyorum. Yönetim kurulumuzla Sanayi ve ticaret bakanı, Aile ve sosuyla politikalar bakanı ve Sağlık bakanı ile görüşmeler yaptık. Kadınlarımız için güzel projelerin sözlerini aldık. Çalışmalara başladık. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal la yaptığımız bir görüşme ilerde birlikte bir AB projesinde birlikte çalışmanın adımlarını attık. AGİDER olarak siyasi partilere eşit mesafede durarak kadın girişimciliği adına kadınlar adına ülkemiz adına projeler gerçekleştiriyoruz. Derneğimizde farklı görüşten üyelerimiz var. Buna saygı duyuyoruz. Bunlarla bildikte siyasete yön verecek projeler ve değerlendirmelerle de sorumluluklarımızı da gerçekleştiriyoruz.
Yaptığınız "AGİDER Aydınlık Bir Gelecek İçin Koşuyor " projesi hakkında bilgi verir misiniz? Galiba 7 SİAD başkanında destek verecek?
AGİDER olarak bizim en önem verdiğimiz şeylerden biri eğitim. Araştırma gösteriyor ki eğitimli kadından girişimci daha çok çıkıyor. Eğitimli olmayanda da girişimci olabiliyor çıkıyor ama bu oran düşük. Ülkemizde daha çok kadın okumalı eğitim almalı meslek sahibi olmalı. Türk eğitim Vakfı ile böyle bir çalışma yaptık. Run anatoila koşusunda biz öğretmen Adayı genç kızlarımızın eğitimi için burs desteği için hem koşarak hem de bağış toplayarak katkı koyacağız. Bu projeyi BAKSİFED Başkanı Ali Eroğlu ve Antalya Muratpaşa Belediyesi Başkanı Ümit Uysala birlikte yürütüyoruz . Bu konuda destekleri için onlara da çok teşekkür ederiz. Burdan tüm halkımızdan genç öğrenci öğretmen adayı genç kızlarımızın eğitimi için bağış desteği istiyoruz.
AGİDER başkanı olduktan sonra çok duyarlı bir hale geldiniz. Bir olay olduğu zaman hemen bir açıklama bir tepki gösteriyorsunuz. Gündemi yakından takib ediyorsunuz? Bunları nasıl yönetiyorsunuz?
AGİDER olarak söylediğim gibi biz olaylara siyaset üstü bakıyoruz. Doğru olduğuna inandığımız ve sorumluluk hissettiğimiz konularda elimizden geldiğince duygu ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Yine çocuk yaşta evlendirmenin yolunu açan önergeyi yanlış bulduğumuzu ifade ettik. Toplumsal anlamda önemli konularda bu şekilde duyarlılıklarımızı da ifade etmeye çalışıyoruz. Bu tavrımızla önemli konularda olaylarda etkin sonuçlar elde ettiğimiz gibi doğru kararların alınmasında da etkin de olabiliyoruz. farkındalıkları artırabiliyoruz.
Derneğinize katılım için kriterleriniz nedir?
Birinci kuralımız girişimcilik. Bir odaya bağlı, işini kurmuş bir işi olacak. Yani kendi İşini kurmuş aktif olarak yürütüyor olması gerekiyor. TC vatandaşı olan her kadın girişimci olmak kaydı ile derneğimize üye olabilir. Aday üyeleri değerlendiren yönetim kurulu bu karalarını hukuki açıdan da değerlendirdikten sonra bir engel yoksa kabul edilmesini sağlıyor. Son zamanlarda derneğimize katılım açısından büyük bir talep olduğunu söyleyebilirim. Bu mutluluk verici durum gelecekte Akdeniz bölgesine daha çok girişimci kadın kazandıracağımızı gösteriyor.
Figen hanım birde işinizden estetik ve güzellikten konuşmak gerekirse genç görünmenin sırrı nedir?
En önemli sırın sağlıklı olmak aldığını söyleyebilirim. Yani eğer hem psikolojik hem de bedensel açıdan sağlıklı iseniz genç görünürsünüz. Aynı zamanda medikal estetik uygulamalardan da faydalanırsanız genç ve zinde görünmeye devam edersiniz. Botox dolgu gibi yüzünüzü gençleştirecek estetik uygulamalar ile estetikte kullandığımız yeni teknolojiler sizin daha genç görünmenize büyük katkı sağlıyor.
Şunu söyleyebilirim ki spor yapan, sigara içmeyen, yüzünü medikal estetik uygulamalarla koruyan kadın erkek herkes daha genç kalıyor. Daha sağlıklı ve uzun bir ömür sürüyor. Bu arada yaşam enerjinizi yüksek tutmanız, çalışkan olmanız stresi iyi yönetmeniz mutlu ve genç görünmenizi daha çok destekliyor.
Genç görünme kaygısının abartılı olması kadar yaşlanmayı önlemek konusunda hiçbir şeyde yapmamak benim için aynı şey. Bu iki yaklaşımında doğru bulmuyorum. Sağlıklı olan şey yaşlanmaya engel olmak imkansız ama antiaging ve medikal estetik uygulamalarla bu süreç daha iyi yönetilebilirsiniz. Bu noktada kendinizi daha iyi ve genç hissedebilir aynı zamanda görünebilirsiniz. Günümüzde medikal estetik bilimi o kadar ilerledik ki artık cerrahi olarak bir operasyona girmeden genç kalabiliyoruz. Ameliyatsız olarak uygulanan ultrason gibi teknolojiler ile askı ip uygulamaları kullanarak çok etkin bir şekilde yüzdeki sarkmaları iyileştirebiliyoruz .Ben bu konuda misafirlerime 10-15 yaş gençleşme sonuçlarını gösterebiliyordum. Fakat son zamanlarda ip uygulamaları ile misafirlerim ameliyat olmadan 20 yaş gençleştiklerini kendileri ifade ediyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor.
Eğer medikal estetik uygulamalardan faydalanıyor, günde 10 bin atarak veya spor yaparak sağlıklı besleniyorsanız, sigara içmiyorsanız, hayta pozitif bakabiliyorsanız, genç ve zinde görünmemeniz imkansız diyebilirim.
Yorumlar
Kalan Karakter: