Erkeklerde idrar kesesinin altında bulunan küçük salgı bezine prostat denildiğini söyleyen Medstar Hastanesi’nin Üroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Burak Hoşcan, genç erkeklerde prostatın ceviz büyüklüğünde olduğunu ve prostatın 50’li yaşların başında büyümeye başladığını dile getirdi. “Prostatın görevi meniyi oluşturan sıvının çoğunluğunu salgılamaktır” diyen Doç. Dr. Hoşcan, prostat iltihapları, iyi huylu prostat büyümeleri ve prostat kanserlerinin en çok karşılaşılan hastalıklar olduğunu ifade etti.
KRONİK PROSTAT İLTİHABI TEDAVİ EDİLEBİLİR
Kronik prostat hastalığının, bazı mikropların prostat içerisine yerleşmesi ve olayın kronik hal kazanması ile çok çeşitli şikayet ve belirtilere sebep olabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Hoşçan, “Kronik prostat iltihabı sık rastlanır ve genellikle 25-50 yaşları arasında görülür” dedi. Kronik prostat iltihabının belirtilerini de aktaran Doç. Dr. Hoşcan, “Sık idrara çıkmak, idrar yaparken yanma, boşalma sırasında veya sonrasında ağrı ve yanma, makat ve idrar yolu arasındaki bölgede ağrı ve yanma, cinsel istekte azalma, sertleşme temel problemleridir” dedi. Doç. Dr. Hoşcan, prostat iltihabının tedavisinin düzenli, uzun süreli ve uygun antibiyotik kullanımının yanı sıra uygun diyet ve soğuktan korunma şeklinde olduğunu vurguladı.
CERRAHİ TEDAVİ ÖNEMLİ
İyi huylu prostat büyümesine ileri yaş erkeklerde sıklıkla rastladıklarını belirten Doç. Dr. Hoşcan, “Prostatın içinden geçen idrar yolunun çevresinde bulunan doku, erkekteki hormonal yapıyla bağlantılı olarak, yaşın ilerlemesiyle beraber büyür. Bu büyüme, içinden geçen idrar yolunu sıkıştırarak bir takım şikayetlere yol açar” dedi. “İdrara sık çıkma, gece idrara kalkma, acil idrar ihtiyacı, idrar yaparken ağrı, yanma, tuvalette idrar akımını başlatabilmek için bekleme, ıkınma, kesik kesik idrar yapma, idrar akım hızında ve kalınlığında azalma” olarak iyi huylu prostat büyümesinin belirtilerini sıralayan Doç. Dr. Hoşcan, Bu şikayetleri olan hastalara, muayene, idrar tahlili, ultrasonografik incelemeler ve kan tahlili (PSA ölçümünü içeren) yapılarak tanı koyduklarını söyledi. Birkaç tedavi seçeneği bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Hoşcan, Koruyucu Tedavi’yi anlattı. “Bu tedavi şekli aslında geçici bir tedavi olup, hastayı rahatlatmak amacı taşır” diyen Doç. Dr. Hoşcan, iltihap varsa bunun giderilebilmesi için acı baharat ve alkolün yasaklanarak, ayakların üşütülmesinin önlenmesi gerektiğini belirtti. Gerekirse sonda takılarak tıkanıklığın önüne geçileceğinin altını çizen Doç. Dr. Hoşcan, İlaç Tedavisi’yle, ilaçlarla mesanenin boşalmasını kolaylaştırmanın amaçlandığını ancak geçici rahatlamanın sağlandığını aktardı. Doç. Dr. Hoşcan, Cerrahi Tedavi’nin, en etkili tedavi şekli olduğunu anlatarak, “Cerrahi tedavi seçeneklerinin en tercih edileni açık ve kapalı prostat ameliyatlarıdır. Günümüzde en yaygın olarak önerilen kapalı prostat ameliyatında, herhangi bir kesi yapılmadan idrar borusundan girerek ameliyat yapılmaktadır. Bu yöntemle hastalar daha çabuk iyileşmekte ve daha az yıpranmaktadır” diye konuştu.
PROSTAT KANSERİNDE ERKEN TANI ÖNEM KAZANIYOR
Doç. Dr. Hoşcan, Özellikle gelişmiş ülke toplumlarında giderek artan sıklıkta prostat kanserinin görüldüğüne değindi. Doç. Dr. Hoşcan, “Prostat kanseri; prostat hücrelerinin kendine buyruk, kontrolsüz şekilde çoğalmasıdır. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. Erkeklerde en sık görülen kanser çeşitlerinden birisi de prostat kanseridir” dedi. En sık yayıldığı yerin akciğer, karaciğer ve kemikler olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Hoşcan, Kanser oluşum sebeplerinin arasında hormonal faktörlerin ön planda olmakla birlikte yağlı ve kolesterollü yiyeceklerin de etkin olduğunu aktardı. “Prostat kanseri genellikle ilerleyinceye kadar normal prostat büyümesinden farklı belirti vermez” diyen Doç. Dr. Hoşcan, Bu nedenle 45 yaşını geçen erkeklerin rutin olarak prostat kontrolü yaptırmasını istedi. Doç. Dr, Hoşcan, prostat kanserinin belirtileri için “Sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, kesik kesik idrar yapma, idrarda yanma, ağrı, menide kan, bel ve kalça ağrıları” diye konuştu. Prostat kanserinde erken tanı ve tedaviyle hastalar kanserden tamamen kurtulabileceklerini belirten Doç. Dr. Hoşcan, “Gecikmiş hastalar ise uzun süreli tedavi ile yıllarca normal hayatlarını yaşayabilirler” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: