Geçtiğimiz günlerde Çağlayan Adliyesi'nde rehin alındıktan sonra öldürülen Berkin Elvan dava dosyasının savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümü ile sonuçlanan olay sonrası akıllara bir anda ‘Adalet Sarayları ne kadar korunuyor? sorusunu gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşanan vahim olay sonrası yaptığı “Türkiye Cumhuriyeti, emniyet teşkilatıyla buralarda adalet saraylarına yönelik bir koruma teşkilatını kendisi kurmalıdır. Özel güvenlik kaldırılmalıdır” yönündeki açıklamaları ise, tartışmanın fitilini ateşledi. ‘Özel güvenlik’ konusu dün itibariyle Türkiye’nin birinci sıra gündem maddesi haline geldi.
TÜRKİYE GENELİNDE 500 BİN İŞSİZ
Türkiye genelinde 500 bin, Antalya’da ise 17 bin kişinin bu sektörde çalıştığını belirten Türkiye Özel Güvenlik Federasyonu Üyesi ve Akdeniz Özel Güvenlik Dernekleri Başkanı İlhami Beyhan, “Özel güvenliklerin kaldırılması halinde çalışan güvenlik elemanlarının baktıkları ailelerle birlikte Türkiye’de 1,5-2 milyon kişi işsiz kalır” dedi.
EMİR KULUYUZ
Dünyanın önde gelen devletlerinde ‘özel güvenlik’ kurumlarının 100 yılın üzerinde bir süredir devam ettiğini belirten İlhami Beyhan, özel güvenliklerin emir kulu olduğunu söyledi.İstanbul’daki yaşanan vahim olayda güvenlik görevlilerinin hiçbir suçunun olmadığını savunan Beyhan, “Kanun çıkmış, avukatlar aranmayacak diye güvenlikçiler ne yapsın. Avukatı, hakimi, savcıyı aramayacaksın, giriş kapısına karışmayacaksın dendiği zaman güvenlik ne yapsın, hiçbir şey yapamaz. Ben buradaki güvenliğin hiçbir suçunun olmadığını düşünmüyorum. Çünkü tamamen güvenliğin bulunduğu kapının dışında bir yerden avukatlar bölümünden giriş çıkış yapıyorlar” dedi.
ÖZEL SEKTÖRÜ POLİS KORUYAMAZ!
Özel güvenlik şirketlerinin, kurumlarının ne şekilde kurulacağının kanunlarla belirlendiğini ve yasaların çok açık ve sıkı olduğunu anlatan Başkan Beyhan, özel güvenlik şirketlerinin Türkiye’de çalışan elemanlarının yüzde 65’inin Avrupalı firmaların elinde olduğunu ifade etti. Bunun dışında bir de özel sektör gerçeğinin olduğunu aktaran Beyhan, “Özel sektörü polis koruyamaz, özel sektörün hepsini özel güvenlik koruyor. Devletin koruyacağı kendi birimleri. Polisin kendi işine dönmesi için zaten bu özel güvenlik kurumları çıktı. Polis şahısları, alışveriş merkezlerini, siteleri koruyamaz. Korursa kendi işini bırakmak mecburiyetinde kalır. Sonra da kendi işi aksıyor. Yetişmiş eleman olsa İstanbul’daki operasyon o şekilde olmazdı. Polis kolejleri kapatılıyor, akademi kapatılıyor. Bir de güvenliği kapatsınlar ondan sonra rahatlayalım” diye konuştu.
120 SAATLE GÜVENLİKÇİ YETİŞMEZ
Güvenlikçilerin aldığı eğitimlerin çok az ve yetersiz olduğuna da değinen Beyhan, eğitimlerin daha nitelikli olması için bakanlığa yazılar gönderdiklerini ancak bakanlık nezdinde gerekli adımların atılmadığını savunarak şöyle devam etti: “120 saat silah eğitimi ile güvenlikçi yetişmez. Polisin tüm yetkilerine sahip olan kişi 120 saatte eğitilebilir mi? Türkiye’de 5 tane özel güvenlik okulu var. Bu sayı 500 bin kişiye yetmez. Antalya’da 15 binden fazla özel güvenlik görevlisi var. Özel güvenlik hizmetini asıl özel sektör alıyor. Alışveriş merkezleri, siteler, evler, şahıslar… Bunlar polise korutamaz. Bunların özel güvenlik hizmeti alması gerekiyor. O zaman vasıfsız ve kontrolsüz bekçiler koruyacak. Bu da daha kötü. Hiç olmasa şimdi polis sürekli kontrol ediyor. Bunun için müfettişlik bile kuruldu. Özel güvenlikleri denetlemek için Antalya’da 37 tane müfettişimiz var.” dedi.
2 MİLYON KİŞİ NE YAPACAK?
Beyhan, açıklamasına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı ne yapabilir? Özel statüye tabi yerler adliyeler, ceza evleri, askeri tesisler, mühimmat depoları, maçlar, üniversiteler buralara güvenlik vermeyelim polis verelim der. Ama özel sektöre polis veremez. Hava alanına ne kadar polis verecek? O zaman bütün polis kendi işi yerine bu işe bakacak. Özel güvenliklerin kaldırılması halinde Türkiye’de 500 bin özel güvenlik görevlisi var bunu 4’le çarp. Ama böyle bir kanun çıkamaz mümkün değil! Çıkarsa 1.5-2 milyon kişi işsiz kalır. “
ÖZEL GÜVENLİK KANUNU DEĞİŞSİN!
Nisan ayının 10’unda federasyon olarak toplantı yapacaklarını ve en önemli gündem maddelerinin de ‘Özel Güvenlik’ meselesi olacağının altını çizen Beyhan, “Biz gene özel güvenlik kanununun değişmesini, eğitimin doğru düzgün bir düzene sokulmasını isteyeceğiz. Başka seçeneğimiz yok. Bunun için de biz federasyon olarak İç İşleri Bakanlığı’na sürekli bildirimlerde bulunuyoruz. 10 Nisan’da merkez binamızda özel güvenlik federasyonu toplantımız var. Daha önce de bu konuyu gündeme getirdik. En önemli maddemiz kanunun değişmesi, eğitimin düzelmesi maddesi olacak. Eğitilmemiş insanlar tabi ki biraz vasıfsız oluyor” şeklinde konuştu.
Sendikadan açıklama
TÜRKİYE Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası (Güvenlik-İş) Genel Başkanı Bolat Ankaralı, yaptığı yazılı adliyelerin güvenliğinin doğrudan polise bağlanabileceği yönündeki açıklamaların özel güvenlik görevlilerinin görevini yapamadığı ve yetersiz oldukları izlenimine neden olduğunu savundu. Çağlayan Adliyesi'nde yanana terör olayının günah keçisinin özel güvenlik görevlileri olamayacağını belirten Bolat Ankaralı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
TALİMAT VEREN BAŞSAVCIDIR
"Ülkemizde yaşanan birçok olayda en zayıf halka özel güvenlik görevlileri gibi görünüyor ve suçlu özel güvenlik görevlileri ilan ediliyor. Bu anlayışı kabul etmemiz asla mümkün değildir. Çağlayan Adliyesi'nde ve tüm yerlerde özel güvenlik görevlilerinin verilen talimat doğrultusunda çalıştığını unutmayınız. Çağlayan Adliyesi'nde idari anlamda sevk ve idare görevini yapan talimatları veren başsavcılıktır. Özel güvenlik görevlileri başsavcılık talimatları doğrultusunda görevlerini yapmaktadır."
HANİ BAŞARIYDI
Çağlayan Adliyesi'nde daha önce basına da yansıyan birçok olayda avukatların arama yaptırmadığı ve bu konuda başsavcılığın geri adım attığı savunan Ankaralı, yakın zaman içerisinde Çağlayan Adliyesi'nde özel güvenlik görevlilerinin girişlerde yaptığı kontrollerde bulduğu yüzlerce suç aletinin basın kuruluşları önünde sergilendiğini hatırlattı. Ankaralı, "O zaman özel güvenlik görevlileri başarılıydı ve sizler de reklamını en iyi şekilde yaparak adliyede 'Bu bizlerin başarısı' dememiş miydiniz?" diye sordu.
TARİH OLMAYIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da benzer şekilde özel güvenliğin tarih olması gerektiği görüşünü savunduğunu belirterek açıklamalarını sürdüren Ankaralı, şunları söyledi: "Türkiye'de 1.5 milyon kişi özel güvenlik sertifikasına sahiptir. Bunun için 1000 liraya yakın ücretler ödemiştir. Yine yaklaşık 800 bin civarında kişi özel güvenlik kimlik kartı almış durumdadır. Buna da 1500 lira civarında masraf etmişlerdir. 300 bin civarında çalışan özel güvenlik görevlisi ne olacaktır? Güvenlik-İş Sendikası olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'özel güvenlik tarih olmalı' sözünü kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu sözün özel güvenlik görevlilerinde oluşturacağı psikolojik baskıdan dolayı rahatsızlığımızı açıkça beyan ediyoruz."
BİR ANDA SİLİP ATILAMAZ
Öte yandan, Antalya’daki özel güvenlik eğitim kurumları verilen eğitimlerin biraz daha kapsamlı ve ders saatlerinin de arttırılması konusunda hem fikir. Antalya Özel Güvenlik Eğitim Hizmetleri sahibi Aybars Kılıçhan verilen özel güvenlik hizmetinin daha kapsamlı olması gerektiğini kaydetti. Türkiye genelinde 600, Antalya’da ise 17 bin güvenlik görevlisi olduğunu vurgulayan Kılıçhan, sözlerine şöyle devam etti: “Sanıyorum İstanbul’daki olaydan sonra bu gündeme geldi. Ama özel güvenlik görevlileri bir anda silip atılamaz. Ancak müfredat daha iyileştirilerek, eğitimler daha kapsamlı hale getirebilir. Silahlı eğitim 120 saat bana göre bu az, bu 250 saate çıkarılabilir. İşsizlik zaten bu ülkede sorun. Buna bir de özel güvenlikçileri eklemeyi göze alamazlar. Kaldı ki bunların eşleri çocukları var, bunlar ne yapacak. Eğitim daha ciddi hale getirilebilir ancak kaldırılması zor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: