Ne dediniz de yapmadılar?
Ne istediniz de vermediler?
Genel Başkanlık yaptınız.
Bakanlık da.
Belediye Başkanı olmak istediniz.
Oldu.
İl Başkanlığı istediniz.
O da oldu.
Yetmedi.
Miletvekili olmak istediniz.
O’nun da yolu açıldı.
Daha ne istiyorsunuz?
…
Oysa bir tek şey istendi sizlerden.
‘’Birlik olun. Dirlikli olun.
Geçmişi geçmişte bırakın.’’
Ama ne mümkün.
‘’Nuh’’ diyor. ‘’Peygamber’’ demiyorsunuz.
Bir yandan;
‘’Bu son seçim çok hayati’’ diyorsunuz.
Birlik, beraberlik bekleyip, oy istiyorsunuz.
Ama birlik ve beraberlik içinde olamıyorsunuz.
Olmak istemiyorsunuz.
Sizleri bir araya ne İl Başkanı ve ne de Genel Merkez getiremiyor.
Bel bağlayan, umutlananların eli böğründe kala kalıyor.
…
Ne olacak şimdi?
Çok şey beklenen sizler, beraberliği dahi sağlayamıyorsunuz.
Bırakın mecliste yararlı şeyler yapmayı.
Bu ayrışmanız daha şimdiden moral bozup, zarar veriyor.
Size olan umutları boşa çıkarıyor.
Seçmen mahzun.
Seçmen çaresiz.
Seçmen biçare kalıyor.
Sizler, bu zıtlaşma ve inatlaşmayla.
Nasıl örnek olacaksınız?
Bir birinizle küs olarak mı?
O’nun da ötesinde, kavga ederek mi?
Günah değil mi, yazık değil mi, size umut bağlayanlara.
Göremeyecek mi seçmenler hepinizi bir arada.
Birlik ve beraberlik içerisinde?
…
Unutmayın.
Bu size tanınan son tolerans.
Hem kendinizi.
En çok da sizden beklentisi olanları yakacaksınız.
Şunun şurasında ne kaldı ki?
Çoğu gitti, azı kaldı.
Vakit daralıyor.
‘’Bir elin nesi, iki elin sesi var.’’
Bir kez olsun hatırlayın lütfen.
Küstürmeyin seçmeni.
…
Sayın Baykal.
Sayın Akaydın.
Sayın Kök.
Sizler çok, ama çok daha iyi bilirsiniz ki, zaman kavga zamanı değil.
Zaman, birlik, beraberlik.
Zaman, el ele, gönül, gönle verme zamanı.
Balık’ı baştan kokutmayın.
Buna hakkınız da yok.
Var mı hakkınız?
Koyun elinizi vicdanınıza…
Toplumun en sağduyulu insanları olarak tanınıp, biliniyorsunuz.
Her üçünüzün de kendi alanlarınızda saygınlığınız ve birikimli bir geçmişiniz var.
Azından, kendi özünüze yanlış yapmıyormusunuz?
Dem ,bu dem. Vakit bu vakit.
…
Hazır partilisini yorup, üzenlerin, başka partilere gönülkar olanlardan oy alması ne kadar olası?
Bunu en iyi siz bilirsiniz.
Şu ana kadar sergilenen davranışlar, mini minnacık bir pire için,
yorgan yakmak değil de nedir?
Unutmayın ki, insanların, sizin aklınıza, bilgi birikiminize, engin tecrübelerinize ihtiyacı var.
Her toplantınızda, bu seçimlerin hayatiyetine vurgu yapıyorsunuz.
Ama söylemlerinizle eylemleriniz ayrı telden çalıyor.
Bilin ki, bu tutum ve davranış, yeni oy getirmekten çok.
Olan oylardan da edebilir.
Maazallah…
Hiç de hayırlara vesile olmaz.
Parti ülke genelinde, yelkenleri doldurup, ivme kazanmışken.
Ayak bağı olmayın.
Çekilen onca çile, verilen onca emek var.
Hakkınız var mı buna?
İnsanlar sizlerden, Çetin Budak sağduyusu, Dr. Kara sempatisi bekliyor.
Hepsinden öncül.
Birliktelik bekliyor.
Lütfen unutmayın.
Ok yaydan çıkmadan.
Sabırlar tükenmeden.
‘’Yetti gayri’’ye neden olmadan.
Yan yana, el, ele ve birlik, beraberlik içinde olun.
Size yakışan da bu olur.
Neticede;
Siz bilirsiniz.
Yorumlar
Kalan Karakter: