Ölmekse çok kolaydır bu ülkede.
Dünyada meydana gelen trafik kazası kaynaklı ölümlerin yarısı, 10 ülkede meydana gelir. Utanç verici rekorlar listelerinde yerini hep koruyan Türkiye, ne yazık ki bu 10 ülke arasında. Hem de yıllardır!..
Doğa olayları, insan eliyle afete dönüştürülür bu ülkede. Depremi umursamadan, sadece rant güdüsüyle yapılan betonların altında can verir insanlar. Islah edilmemiş dere yataklarında yapılan evler, gün gelir birer tabuta dönüşür.
* * * * *
Ve iş kazaları… Bir başka deyişle; devlet eliyle işlenen cinayetler… Dünya Çalışma Örgütü’nün istatistiklerine göre; Türkiye, iş kazalarından ölüm sıralamasında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü.
Resmi rakamlara göre, her yıl ortalama 4 işçi ölüyor. Ancak iş kazalarının yüzde 90’ının kayıtlara girmediği iddiası da hesaba katılırsa; devlet-özel sektör işbirliğiyle ‘toplu işçi katliamı’ yapıldığı ortaya çıkıyor. Sadece 2014’ün ilk sekiz ayında 1270 işçi, ekmeğini kazanırken canından oldu. Kimi yer altında, kimi gökyüzünde…
* * * * *
İstatistiklerde görünmeyen cinayet gibi ölümler de vardır bu ülkede.
Asansörler birer ölüm makinesidir örneğin; birçok insan bakımsız asansörler nedeniyle ölür.
Parkta otururken, ihmal sonucu kesilmeyen yaşlı bir ağacın altında kalıp can verir insanlar.
İşe giderken kullandığı üst geçidin yüksekliği doğru ayarlanmadığı için, bir TIR’ın çarpması sonucu yıkılan köprüde ölür kimileri.
Okul bahçesinde üzerinde düşen demir kapının ya da basketbol potasının altında nefessiz kalır bazen küçücük çocuklar.
İşin özü; bu ülkenin insanları için, doğduğu andan itibaren, yaşamak bir mucize, ecelle ölüm ise az bulunur bir şanstır.
Yorumlar
Kalan Karakter: