* Minire İnal bir gün temizlik yaptığı üçüncü kattaki evin penceresinden düşerek sakatlanan bir kadın.
* “Gündelikçi”, “Kadın”, “Hizmetçi” değil, “Ev İşçisi” tanımını; iş güvencesi, sağlıklı ortamda çalışma hakkı istiyor.
* Sadece kendisi için değil, sayıları milyonlarla ifade edilen diğerleri için de istiyor. Ev işçisi kadınları örgütlüyor
* Her pazar günü ‘Süpürge Akademisi’nde toplumsal cinsiyet, ulusal ve uluslararası iş yasalarını öğreniyorlar
YEŞİM ERSOY
İlkokul mezunu evli ve yetişkin 2 çocuk annesi Minire İnal, yaşamı boyunca değişik işlerde çalışmış. Kimi zaman işçi kimi zaman kendi işinin sahibi olarak… Kendi kendinin patronu olmayı çeşitli nedenlerle başaramamış. Ticaret içinde “ukte” kalmış. “Çalışmak ayıp değil” diyenlerden olan İnal, evlere temizliğe gitmeye başlamış. Çok çalışıyor ama iyi de kazanıyormuş. her şeyin yolunda gittiğini zannettiği günlerin bitişini şöyle anlatıyor: “5 Mart 2009 Perşembe. Üçüncü kattaki bir eve temizliğe gittim. Önce camlardan başladım. Elim kaydı. ‘Pat’ aşağıdayım.”
ZOR GÜNLER
Hastanede 10 gün kalmış. İç kanaması tedavi edilmiş. Kırık kaburgalarının kendiliğinden iyileşeceği söylenmiş ve taburcu edilmiş. Tepeden tırnağa ağrıyan bedeninde başka neler olduğuna bakmayı akıl etmemişler… 10 gün kaldığı evden yine hastaneye dönüş… Bir dizi ameliyat… Kaburgalarını sabitleyen teller... Felç olmasın diye omurgasına çakılan çiviler… Rüyalarına giren düşmeler… Uykudan sıçrayarak uyanmalar… Başkalarının yardımıyla geçen 2 yıl… Ödenemeyen ev kiraları…
ARTIK SİGORTALI
Ayağa kalkar kalkmaz, eskiden beri tanıdığı, çalışanının hakkını günü gününe, kuruşu kuruşuna ödeyen bir dostunun evinde sigortalı olarak çalışmaya başlamış. Hala geriye dönük ev kirasını ödemeye uğraşırken bir yandan da kendisiyle aynı durumda olan kadınların bilinçlenmesi, örgütlenmesi, haklarını alabilmesi için önderlik ediyor.
İMECE’YE KATILMA
İmece Kadın Dayanışma Derneği ile nasıl tanıştığını soruyorum. Anlatıyor:
“Hani bir tekstil fabrikasında çalıştığımı, şirket batınca maaşlarımızı alamadığımızı söylemiştim ya. O zaman eylem yapmıştık, çadırlar kurup fabrikadan çıkmamıştık. Bazı sivil toplum örgütlerinden ve siyasi partilerden ziyaretçilerimiz olmuştu demiştim ya, onlardan bazıları beni yaralandığım zaman da yalnız bırakmadı. Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği Başkanı Nigar Duru onlardan biri. Hala da eli üstümdedir. Bir gün ev işlerine temizliğe giden kadınları konu alan (Gündelikçi) adlı bir belgeseli izlemeye, söyleşiye katılmaya davet etti. Oraya gittim. İmece ile orada tanıştım. 2000’li yıllarda İstanbul Esenyurt’ta baraka gibi yer tutmuşlar. Böyle bir mücadele başlatmışlar. Adı da oraya gelen kadınların, köyde işleri ‘imece’ usulü ile yaptıklarını söylemesinden çıkmış zaten.”
İKİ PARTİ HARİÇ
İmece’den gelenler ile karşılıklı telefonlar alınıp verilmiş. Arkadaşlıkları ilerlemiş. “Kendimi İmece’de buldum” diyor. Çalışmalara katılmış. İmece’nin İstanbul’da başlattığı imza kampanyasının aynısını Antalya’da başlatmış. Antalya olaya ilgi göstermiş, herkes bilgi almak istiyormuş, küçük kağıtlara telefon numarasını yazıp dağıtıyormuş. “Ama bu işler ayaküstü olmuyor” diyor. Antalya’da da bir derneğe ihtiyaç olduğuna karar vermişler. Dernek kurulmuş. STK’lar ve siyasiler hala destek veriyor mu ki? Gülüyor, “AKP ve MHP dışında herkes ziyarete geldi” diyor. İki yıl önce Süpürge Akademisi’ni açmışlar. Bir Pazar günleri evlerinde olan; onu da çamaşır, yemek, ütü ile geçirmelerine rağmen kadınlar geliyormuş. “Azalmıyoruz, çoğalıyoruz. Akademi’ye katılan bir arkadaşımız, (Bir dahaki sefere kızlarımı da getireceğim dedi) ” diyor. Bu arada 19 Aralık 2013’te İmece Ev İşçileri Sendikası resmiolarak kurulmuş. 2015 yılında Antalya’da sendikanın bir şubesi açılacakmış.
İMECE NEDİR?
İmece Kadın Dayanışma Derneği ve İmece Sendikası’nı ona emek verenlerin kaleminden okuyalım:
“Biz kadınların göbekleri ne iş yapıyor olursak olalım, nereli olursak olalım, hangi dili konuşuyor olursak, hangi inanca sahip olursak olalım bir görünmez bağla birbirine bağlıydı. Kimse kurtulmuş değildi ve eğer varoşlarda yaşayan ve bir tek kadın bile kalsa şiddete ve ayrımcılığa maruz kalan, bu göbek bağından dolayı hiç birimiz güvende değildik. Orta sınıf bir "kurtulmuşluk" yanılgısından bizi kurtaracak olan panzehir de yoksul emekçi kadınların kaderiyle olan göbek bağının farkına varmaktı. Bize göre kadınlar olarak önce bedenimizle sonra emeğinin özgün tanımıyla "kadın" oluyorduk. Bu özelliğimiz nedeniyle her toplumsal adaletsizlik, ekonomik eşitsizlik, işsizlik ve benzeri konularda en derinden yaralananlar olarak biz kadınlar hissediyorduk. Bu nedenle yoksul emekçi kadınları merkez özne olarak kabul eden bir kadın örgütü olmalıydık.(…)
SÜPÜRE AKADEMİSİ NEDİR?
Kendi anlatımlarıyla Süpürge Akademisi:
“Hayatın ayrıntıları arasında gizli kalan emek bizim emeğimiz, erkek egemen kapitalist sistemde emeğimizi sakladıkları yerden çıkarmak, ayağa dikmek, haklarını istemek; kadına eşitlik ve özgürlük istemekle aynı şey. Süpürge Akademisi görünmeyen emeği görünür kılmak mücadelesinde kadınlara güç vermek üzere kuruldu. Ev hizmetlerinde kayıtsız, güvencesiz, esnek çalışan kadın işçilere hukuki destek verilecek ve ev işçilerinin sendikal eğitimi gerçekleştirilecek. Süpürge Akademi ile ev işçilerinin mahrum bırakıldıkları haklarını alma mücadelesinde daha kendine güvenli ve daha donanımlı olmaları hedeflenmektedir.
Süpürge Akademisi sadece gündelikçi, aylıkçı, yatılı olarak evlerde bakım hizmeti veren kadın işçilere değil, katılmak isteyen bütün kadınlara açıktır. Kadınlar arası dayanışmanın büyütülmesi hepimize güç verecektir.”
DİLEK AĞACINDAN
Süpürge Akademisi’nin öğrencilerinin duvara asılı kartondan bir ağacı var. Yaprak şeklinde kesilmiş kağıtlara dileklerini yazıp asıyorlar. Yeni yıldan dilekleri var bugünlerde. İsimsiz dilekleriyle ifade etmişler kendilerini Bazısının okuma yazması olmadığından, onlar söylemiş eğitmenleri yazmış.
*İmece Ev İşçileri Sendikası büyüsün, ev işçilerinin kalesi olsun J
Sevmek, sevilmek isterim. Sağlık isterim. Bir evim olsun isterim. Maaşım olsun isterim. Yoksul insanlara yardım etmek isterim.
*Yeni yılda tüm dünyaya barışın gelmesini… Savaşların olmadığı bir dünya istiyorum. Çocuklarımla birlikte sağlıkla yaşamak…
*Kendime bir ev istiyorum. Kendi yaşamımı değiştirmek istiyorum yeni yılda. Hayatımın değişmesi için çaba göstereceğim. Kadınlar öldürülmesin
*Huzur, mutluluk, sağlık, biraz da olsa para. Sigortalanmak isterim.
*Evde oturmak, çalışmamak, çocuğumla ilgilenmek
*Şimdiye kadar dünya bana zindan oldu. Sağlık, huzur istiyorum. Sadece bana değil, bütün dünyaya.
*İyi yaşamak isterim. Okuma yazma öğrenmek isterim. İş bulursam çalışmak isterim.
*Ben ev işçisiyim. Ev işçilerinin de işçi olduğunun kabul edilmesi. Kadın arkadaşların özgüvenini kazanmasını… Hem işte hem evde kendisini savunabilsin
Yorumlar
Kalan Karakter: