Son haftalarda yaşanan fırtınalarda uçan çatılar, Antalya’da mühendislik hesapları yapılmadan inşa edilen yapıların riskini yeniden gündeme taşıdı. İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, “Statik proje olmadan yapılan her çatı potansiyel bir felakettir” diyerek tüm belediyelere çağrıda bulundu.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi, Ramada Plaza Antalya Hotel’de düzenlediği kahvaltılı üye buluşmasında kentteki çatı güvenliği sorununu masaya yatırdı. Toplantıya Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz de katıldı.
Antalya’da son haftalarda etkili olan kuvvetli fırtınaların çok sayıda çatıyı uçurması, iklim krizinin kente yansımasını bir kez daha gözler önüne serdi. Meydankavağı Mahallesi’nde rüzgarla birlikte caddeye savrulan çatı olayını hatırlatan İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, bu tür faciaların tamamen “şans eseri” can kaybı yaşanmadan atlatıldığını söyledi.

“Projeden bağımsız çatılar felakete davetiye çıkarıyor”
Akdoğan, çatılarla ilgili en büyük sorunun mühendislik hesabı yapılmadan, gelişi güzel yöntemlerle inşa edilen yapılar olduğunu vurgulayarak: “Birçok çatı, ustaların kişisel tecrübesiyle yapılıyor. Statik proje yok, yük hesabı yok... Bu her fırtınada yeni bir risk demektir” dedi.
Çelik çatı imalatları başta olmak üzere tüm çatı uygulamalarında statik proje zorunluluğu getirilmesi gerektiğini belirten Akdoğan, yılbaşından sonra belediyelerin bu konuda net adım atması gerektiğini söyledi.
“Teknik hesabı olmayan çatı kendi ağırlığını bile taşıyamaz”
İMO’nun sahada gördüğü projelerden örnek veren Akdoğan, durumun vahametini şu sözlerle anlattı: “7–8 metrelik açıklığa sahip bir çatının 40x40 veya 40x80 profillerle, üstelik angajmansız yapıldığını görüyoruz. Bu yapı normal şartlarda kendi yükünü bile taşıyamaz.”

“Hızlı ruhsat yarışı değil, güvenli yapı önceliğimiz olmalı”
Türkiye’de hızlı ruhsat verme anlayışının risk yarattığını ifade eden Akdoğan, “Dünyada en hızlı ruhsat veren ülkelerden biri Pakistan. Biz Pakistan’la mı yarışacağız? Önemli olan hız değil, güvenlik” diyerek projelerin sahada doğru uygulanmasının kritik olduğunu vurguladı.
“Çatı düzenlemeleri kent estetiğini de bozuyor”
Akdoğan, kontrolsüz çatı büyütme ve değişikliklerin yalnızca teknik bir sorun olmadığını, şehir estetiğini de ciddi şekilde bozduğunu söyleyerek: “Herkes çatısını kafasına göre büyütüyor, indiriyor, kaldırıyor. Teknik olarak riskli olduğu gibi çok ciddi bir görüntü kirliliği oluşturuyor. Ayrıca komşular arasında sosyal sorunlara da yol açıyor.”
Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası ve İMO’nun ortak çalışma yürütmesi gerektiğini ifade eden Akdoğan, konunun Antalya’nın gündemine taşınmasını önerdi.

“Bugün uyarıyoruz ki yarın ‘Skandal’ denmesin”
6235 sayılı yasanın verdiği kamusal sorumluluk gereği bu uyarıları yaptıklarını belirten Akdoğan: “Bir afet yaşandığında sonradan ‘skandal’ dememek için bugün bu sorunları dile getiriyoruz. Çatılar proje esaslı yapılırsa bu felaketler önlenebilir” diyerek tüm belediyelere çağrı yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: