Antalya Mimarlar Odası, Akdeniz bölgesinde turizm tesisleri için doğal alanların yapılaşmaya açılmasıyla birlikte ciddi tahribatların yaşandığının altını çizerek, yerel yönetimlerce planlanan çılgın projeler yoluyla su havzalarının yok edilmek istendiğini, sahil şeritlerinin ise yat ve kurvaziyer limanlar ile de yapılaşma alanlarına dönüştürülmek istendiğini vurguladı. Mimarlar Odası, kamu yararı gözetilmesi gereken yeşil alanların, milli parkların, ormanlık arazilerinin, kıyıların ve sahil şeritlerinin yapılaşmaya açılması adına ‘sit alanı, tabiatı koruma alanı ve milli park’ gibi alanların statülerinin kaldırıldığını ya da değiştirildiğine de dikkat çekti.
“SİT ALANLARI RANT ALANI OLDU”
Yazılı açıklama yapan Mimarlar Odası, kentsel ve kırsal alanların, tabiat varlıklarının, koruma alanlarının, ormanların, kıyıların, milli parkların, doğal sit alanlarının rant alanı haline getirildiğini belirterek, doğal değerlerin yok olduğunu, kentsel, kırsal çevre sorunları hızla arttığını açıkladı. Yapılan açıklamada; 2011 yılında çıkartılan Kanun Hükmünde kararname ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunun yapılan değişiklikle koruma politikalarında var olan güvencelerinde ortadan kaldırıldığının sürecinin başlatıldığını vurgulandı.
YAPILAŞMALARIN ÖNÜ AÇILDI
Doğal ve yapılı çevre üzerinden sağlanacak gelirlerin artırılabilmesi için yapılan yasal düzenlemelerle birçok projenin sınırsız uygulanabilmesi amacıyla koruma mevzuatının değiştirildiğine de dikkat çeken açıklamada, şunlar yer aldı; “Proje alanlarındaki doğal çevrenin kamusal niteliklerinin kaldırılabilmesinin ve amaçları dışında kullanılabilmelerinin, yapılaşma alanlarına dönüştürülmelerinin önü açıldı. Kamu yararının gözetilmesi öncelikli olan yeşil alanlar, milli parklar, ormanlık araziler, kıyılar ve sahil şeritlerinde yapılaşmanın önünün açılabilmesi için; “sit alanı, tabiatı koruma alanı, milli park” gibi statüleri kaldırılmakta veya değiştirilmektedir.”
KENTLERİN ORTAK BELLEĞİ
“Yerel yönetimlerce planlanan çılgın projeler yoluyla su havzalarının yok edilerek, sahil şeridinin yat ve kurvaziyer limanları için yapılaşmaya açılması gündeme getirilmiştir” denilen açıklamada; “Bölgeyi ticaret ve turizm merkezi haline getirmeyi hedefleyen düzenleme ve uygulamalar; Akdeniz’in doğal ve kültürel değerlerine geri döndürülemez biçimde zarar verecektir. Oysa merkezi-yerel kamusal politikaların; tarihi ve doğal güzelliklere, kentlerin ortak belleği olan kamusal mekâna ve yapılı çevreye, kültürel yapıya değer veren planlama süreçleri ve koruma yaşatma projeleri oluşturması, tüm bu değerleri anlamaya yönelik farkındalığı hayata geçirecek program ve etkinlikleri kurumsallaştırarak sürdürmesi gereklidir” denildi.